Erdoğan, UYAP’ı neden gündem yaptı?

Yorum | Aziz Kâmil Can

Anayasa Mahkemesinin, Mehmet Altan ve Şahin Alpay’ın haksız tutukluluk nedeniyle temel haklarının ihlal edildiğine karar verdiği ancak alt derece Ağır Ceza Mahkemelerinin bu kararı “yok” saydığı gün, Erdoğan “Adalet Şurası”nda adalet (!) dersi vererek, yeni bir tespitini gündem ortaya attı:

“… Cumhuriyet tarihinin en büyük reformlarını gerçekleştirdik. Ama bir şeyi gerçekleştiremedik, UYAP gibi çok önemli bir teknolojiyi, mekanizmayı maalesef bu bir öz eleştiridir, FETÖ’cülere kaptırdık ve oradan da gerçekten en büyük zulmü icra ettiler.”

Erdoğan’ın “saygı duymuyorum”dan “tanımıyorum”a terfi eden “adalet” anlayışı artık hepimizin malumu. Ancak adaletin elektronik olanıyla (UYAP) sıkıntısının olduğunu bu konuşmasıyla öğrenmiş olduk.

UYAP üzerinden nasıl bir zulüm icra edilmiş olabilir? Normalde kanuna aykırı adli bir zulüm yapacak olan, bunu gizli yapar. Bütün delillerin kaydedildiği ve tüm taraflara açık olan UYAP üzerinden o zulmü yapamaz.

Bu yazıda Erdoğan’ın UYAP iddiasının gerçek olup olmadığı somut verilerle ortaya konmaya çalışacağız.

  1. UYAP’I AKP KURUP FETÖ’CÜLERE Mİ KAPTIRDI?

UYAP (Ulusal Yargı Ağı Projesi) ile ilgili ilk adımlar, AKP’nin iktidar olmasından önce 1998 yılında atıldı. AKP’nin iktidar olmasından sonra da proje devam ettirilerek 2005 yılında idari ve adli birimler tarafından kullanılmaya başlandı. Proje, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği başta olmak üzere birçok yabancı ve yerli kuruluş tarafından en başarılı proje ödüllerine layık görüldü. Hiçbir başarının cezasız kalmadığı ülkemizde, UYAP’ın kurulmasından, yaygınlaştırılmasına kadar projenin her aşamasında yöneticilik görevi üstlenen ve uluslararası ödüllerin alınmasında büyük emeği olan hakimler 17/24 Aralık öncesi ve sonrası tamamen tasfiye edildi.

Kısaca, adalet hizmetlerinin elektronik ve güvenli ortamda yürütülmesi ve hızlandırılması amacıyla kurulan UYAP, sonradan tasfiye edilen hâkimlerin ve diğer proje ortaklarının (HAVELSAN vs) gayretleriyle bir “devlet projesi” olarak hayata geçirildi.

  1. UYAP ÜZERİNDEN AKP’YE OPERASYON MU YAPILDI?

Erdoğan’ın iddialarının altını doldurmak için harekete geçirilen Sabah’ın haberinde, “…17/25 Aralık Hükümete karşı yargı darbesi operasyonlarının ardından TÜBİTAK’tan ve TSK’dan atılan yazılımcılar ile Sürat Bilişimin yazılımcıları tarafından kurulan UYAP sistemi sayesinde FETÖ devletin tüm operasyonlarını kontrol etti. HAVELSAN’ın yüzde 10’unu ele geçiren FETÖ’cüler ise ancak geçen yıl temizlendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, önceki gün gerçekleşen Adalet Şurası’nda UYAP’ı FETÖ’cülerin ele geçirmesine dikkat çekmesi gözleri UYAP’ın yapıldığı HAVELSAN’a çevirdi. HAVELSAN’da devletin stratejik yazılım programları 17/25 Aralık operasyonundan sonra bile FETÖ’cülerin sığınma yeri olduğu ortaya çıktı.” ifadeleri yer aldı.

Haberdeki (!) yanlışlığı kısaca izah edelim. 17/25 Aralık 2013 soruşturmasından sonra HAVELSAN’da göreve başlayan yazılımcılar tarafından UYAP’ın kurulduğu ve operasyonların kontrol edildiği iddia ediliyor. Oysa UYAP 2005 yılında kuruldu!

Ayrıca, HAVELSAN tarafından bu haberlere karşı 12 Ocak’ta yapılan açıklamada, 2013 yılından itibaren HAVELSAN’ın UYAP ile ilgili bir yazılım faaliyeti olmadığından bahsediliyor

“12 Ocak 2018 tarihinde çeşitli basın organlarında yer alan ‘UYAP’ın arkasından HAVELSAN çıktı’ başlıklı haberlerde Kurumumuz açık olarak hedef gösterilmektedir. UYAP’ın HAVELSAN tarafından geliştirilmesi ile ilgili ilk projesi 2000 yılında imzalanmış, sistem geliştirmesi, garanti ve bakım sözleşmeleri ise 2013 yılında tamamlanmış ve bu tarihten sonra sistem tamamen Adalet Bakanlığı’na teslim edilmiştir. 2013 yılı sonrası HAVELSAN’dan sistemin bakım, işletme ve idamesi ile ilgili hiçbir katkı ve destek talep edilmemiş olup HAVELSAN’ın UYAP ile ilişkisi kesilmiştir.”

  1. HÂKİM SAVCILAR UYAP ÜZERİNDEN DİNLENİYOR MU?

Erdoğan’ın UYAP ile ilgili açıklamalarından sonra, fırsatı değerlendiren Oda TV adlı internet sitesi, FETÖ’cülerin UYAP üzerinden hâkim ve savcıları dinlediğini ima etti. Oda TV’nin haberine göre, bir savcı UYAP’a bağlı bilgisayarından dinleme yapıldığından şüpheleniyor ve UYAP’tan sorumlu daire başkanı da 15 Temmuz’dan sonra tutuklandığı için olay FETÖ’ye yıkılıyordu.

“Ağustos 2016 ayında Bakırköy savcısı Tamer Can makam odasında konuşulanları bir kaç saniye sonrasında bilgisayarından duyması üzerine bilgisayarının uzaktan kontrol edilip ortam dinlemesi yapıldığından şüphelendi ve tutanak tuttu. Bilirkişi Mehmet Güçlü’ye göre ‘UYAP sistemine bağlı bilgisayarlara uzaktan erişim sağlanarak, mikrofon sistemi aktif edilebilir ve bilgisayarın bulunduğu ortamdaki sesler dinlenebilirdi. Bu çok korkutucu bir ihtimaldi.’ Özellikle 15 Temmuz darbe girişiminin ardından yapılan soruşturmalarda, UYAP’ın ‘sahibi’ konumundaki Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı’nda çok sayıda ihraç yaşandı. Öyle ki; daire başkanı da FETÖ’den tutuklandı.”

Bu haberdeki yanlışlıklara gelelim: Tutuklandığı belirtilen Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanı M.O., 9 Nisan 2013 tarihinde, yani iddia edilen olaydan 3 yıl 4 ay önce bu görevden alınmıştı. Bu tarihten sonra ise Başkanlığa sırasıyla AKP’ye yakın bilinen Cengiz Ünsal, 9 ay sonrasında da Servet GÜL getirilmişti. (*)

Sahte rapor düzenlemeyi reddeden UYAP yönetimi görevden alındı. AKP’li hâkimler UYAP’ın yönetimine atandıktan sonra görevli diğer hâkimler de tasfiye edildi. Yargı kulislerine göre tasfiye edilen hâkimler 17/25 Aralık yolsuzluk fezlekelerinin UYAP’tan silinmesine karşı çıkmışlardı. AKP, 17/25 soruşturmasına ilişkin işlemlerin UYAP üzerinden yapılmış olmasına rağmen, “soruşturma UYAP’tan yapılmadı” şeklinde rapor düzenlenmesini istiyordu. Bu isteğe karşı çıkanların hepsi 2014 yılına kadar tasfiye edildiler.

Bu tayinlerin üzerinden 3 yıllık bir süre geçtiği gibi kuruluşundan bu yanı da sistemin sahibi Adalet Bakanı ve dolayısıyla AKP idi. Eğer UYAP’la ilgili bir dinleme iddiası varsa bunun şüphelisinin mevcut yönetici ve çalışanlar olmalıdır. Ayrıca maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için bilgisayarlarda ve UYAP sistem merkezinde incelemeler yapılması gerekir. Bu yapılmayıp işin kolayına kaçılıyor, her zamanki gibi fatura Cemaate kesiliyor ve hedef saptırılıyor. Böylece savcının dinlenilmesi iddiası ile ilgili dosya “faili meçhul” olarak kalırken, gerçek suçlular da bir kez daha korunmuş oluyordu.

UYAP bilgileri MİT’le paylaşılıyor!

Diğer taraftan iktidar emriyle UYAP ile MİT arasında elektronik bağlantı kurulmasına ilişkin 2013 yılında protokol imzalandığı da hatırlanmalıdır. 2013 yılında bu protokol çalışmaları sırasında bir kısım bürokratların “kanuni” dayanak olmadığı için “kişisel veri” niteliğindeki dava bilgilerinin MİT ile paylaşılmasına karşı çıktığı, 5320 sayılı Kanun’un 16. maddesi gereği soruşturma ve kovuşturma sonucu verilen kararların ilgili kolluk (polis, jandarma) birimlerine gönderilmesi gerektiği, MİT için böyle açık bir düzenleme bulunmadığı, paylaşım için yasal düzenleme yapılması gerektiğini savundukları, AKP’ye yakın ve halen görevde olan birim yöneticisi hâkimlerin bile benzer şekilde yazılı görüş sunduğu yargı kulislerine yansımıştı. Dönemin müsteşarı Birol ERDEM, dava bilgilerinin emniyet/jandarma birimleriyle de paylaşıldığını bu nedenle MİT ile protokole karşı çıkanları cemaatçi oldukları düşüncesiyle görevden aldığını ve bu suretle protokolün imzalanabildiğini beyan etmişti.

  1. ERDOĞAN’IN UYAP İDDİALARININ ARKASINDA NE VAR?

Erdoğan’ın durup dururken UYAP konusunu ortaya atmasının arkasında neler olabileceğine dair ihtimalleri sıralayarak yazıyı bitirelim.

Bilindiği üzere, Hakan Atilla’nın ABD’de jüri tarafından suçlu bulunması sonrası 17/25 Aralık soruşturmasına ilişkin olarak AKP kanadında artan kaygılar var. 17/25’de görev almış polis şeflerinin eşleri tutuklandı, kendileri de delillerin ABD’ye gönderilmesinde rolleri olup olmadığı hakkında tekrar sorguya alındılar, işkence iddiaları bile var. 17/25 Aralık soruşturmasına ilişkin tüm deliller UYAP sisteminde kayıtlıdır.

Acaba Erdoğan hükümeti, 17/25 Aralık, MİT Tırları, İzmir Liman Yolsuzluğu gibi ulusal ve uluslararası arenada Erdoğan’ı zora sokan dosyaları geri getirilemeyecek şekilde UYAP veri tabanından sildirerek bu delilleri yok etmeyi mi düşünüyor?

Bunun alt yapısını oluşturmak için UYAP’ta FETÖ izi var, HAVELSAN üzerinden sızılmış gibi suni gündemler üzerinden sistem idamesini AKP’li güvenilir (!) bir şirkete ihale edip, sistemdeki “istenmeyen” delillerden kurtulmayı mı planlıyor? Erdoğan’ın UYAP açıklamasının ardından sosyal medya hesabında konuyu gündeme getiren Gazeteci Adem Yavuz Arslan’ın yazdıkları önemli.

Erdoğan, birçok şeyi direk kontrolüne aldığı gibi UYAP’ı da Saray bünyesinde oluşturacağı bir mekanizmaya mı bağlamak istiyor?

İşte bu noktada Erdoğan yönetiminin bu sisteme müdahale ederek kendilerine ilişkin delilleri yok etmesi, gereksiz yeni ihaleler ile haksız zenginleşme gitmesi ve vatandaşların verilerine mutlak ve denetimsiz kontrolle sahip olmasının önüne geçmek için muhalefet partilerine ve sivil toplum kuruluşlarına önemli görevler düşüyor.

Örneğin, muhalefet partilerinin, AKP’nin yolsuzluklarına ve yasa dışı silah sevkine dair (kapatılan) soruşturma dosyalarındaki tüm belge ve delillerin bir örneğini avukatları vasıtasıyla elektronik ve fiziki ortamda temin ederek muhafaza altına almaları; bu dosyaların UYAP’tan silinmesine yönelik bir işlem yapılıp yapılmadığı, bu dosyaların log kayıtlarında değişiklik olup olmadığı, yandaş şirketlere UYAP sistem yazılımları ihalesi verilip verilmediği, MİT’e verilen UYAP sistemine erişim yetkisinin sınırlarının ne olduğu hakkında soru önergeleri vererek ve sair araştırmalar yaparak bu gündemi yakından takip etmeleri mümkün ve hatta gereklidir. Bu gereklilik aynı zamanda, muhalefet görev ve sorumluluğu veren millete karşı bir vefa borcunun da ifası anlamına gelmektedir.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

2 YORUMLAR

  1. Bu sözde muhalifler anca dinozor arkadaşlarını bi salona toplayıp, ellerine YOzdil’in son kitabını tutuşturup, alltan da coşkuyu verip Onuncu yıl marşıyla ideolojik orgazm olup, birer kadeh içerek evlere dağılıp rahatlamayı bilirler!

  2. Yazım hatası:

    1- İlk paragraf;
    yeni bir tespitini gündem ortaya attı = yeni bir gündem ortaya attı
    olmalı

    2- 5nci paragraf;
    Bu yazıda Erdoğan’ın UYAP iddiasının gerçek olup olmadığı somut verilerle ortaya konmaya çalışacağız = Bu yazıda Erdoğan’ın UYAP iddiasının gerçek olup olmadığını somut verilerle ortaya koymaya çalışacağız.

    3- 1 nolu başlık ilk paragraf;
    17/24 Aralık öncesi ve sonrası tamamen tasfiye edildi. = 17/25 Aralık öncesi ve sonrası tamamen tasfiye edildi.
    olmalı

    4- 3 nolu başlık son paragraf;
    Bu tayinlerin üzerinden 3 yıllık bir süre geçtiği gibi kuruluşundan bu yanı da sistemin sahibi = Bu tayinlerin üzerinden 3 yıllık bir süre geçtiği gibi kuruluşundan bu yana da sistemin sahibi
    olmalı

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin