Borcunu ödemek de suç!

Gayrimenkul satan esnafa 7 saat polis sorgusu

HABER-YORUM | SEMİH ARDIÇ

Dönemin İçişleri Bakanı Saadettin Tantan ile Maliye Bakanı Zekeriya Temizel 1990’ların sonunda “Nereden buldun?” kanununu çıkarmak için çok uğraşmıştı.

İş âleminden yükselen haklı sesler sebebiyle her iki isim o gün hedefe ulaşamamıştı. Akabinde 2001 krizi patlamıştı ki böyle bir düzenlemenin ne yeri ne de vaktiydi!

KAYSERİ POLİSİ İŞİ GÜCÜ BIRAKMIŞ, ESNAFI TAKİP EDİYOR

Tantan ve Temizel endişe etmesin. Hayalleri bugün iktidarda. Zira Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) onların yapamadığını fazlasıyla icra ediyor.

Bir kaynağım Kayseri’den bir vaka anlattı ki ne diyeceğimi bilemedim.

Kuveyt Türk’e borcunu ödeyemediği için icra safhasına kadar gelen bir esnaf elindeki bir gayrimenkulü sattıktan sonra bankanın yolunu tutar.

Vadesinde yatıramadığı tutarı vezneye yatırır. Ne olduysa o anda olur.

MALİ POLİS, BANKA ŞUBESİNİ BASAR

Bir anda banka şubesine polisler girer. Şubeye baskın düzenleyen malî polis, parayı yatıran esnafı gözaltına alır. Polisler bankaya yatırılan paranın kaynağını sorunca esnaf ne diyeceğini şaşırır.

Bankanın şube müdürü müdahale etmek istese de polis, esnafı yaka-paça götürür. Esnaf gayrimenkul sattığını söylese de serbest kalamaz.

Polis, esnafa şunları söyler: “Biz bu işlemi takip ediyorduk. Siz bu gayrimenkulü 200 bin TL’ye sattınız. Bankaya yatırdığınız para bu tutardan fazla. Kalan parayı nereden buldunuz? Kara para mı aklıyorsunuz? Ne işler çeviriyorsunuz?”

7 SAAT EMNİYET’TE KALIR

Esnaf, Türkiye’de herkes gibi kendilerinin de resmi rayiç üzerinden beyanda bulunduklarını, satıştan tapuda belirtilen tutardan daha fazla gelir elde ettiğini anlatmaya çalışır.

7 saat boyunca Emniyet’in Mali Suçlarla Mücadele Şubesi’nde tutulur. Kendisine ne bir mahkeme kararı ne de başka bir belge gösterilir. Tamamen keyfi bir işlemle karşı karşıya olsa da eli kolu bağlıdır.

Sosyal medyada ihtiyar amcanın dediği gibi “Çoluğumuz çocuğumuz var. Adamı götürüverirler!”

Artık banka şubesine yatırılan paradan nasıl haberdar olunuyorsa polis “şüpheli işlem” diye keyfi gözaltı yapabiliyor.

Malî polis ortada bir kara para suçu olmadığına ancak 7 saat sonra ikna olmuş ve esnafı serbest bırakmış.

BANKALARDAN EMNİYET’E KABLO MU ÇEKİLDİ?

Benim bu vakadan ve daha evvel anlattığım 1.750 dolar EFT vakasından anladığım muhaberat devletini andıran uygulamalar zannedilenden daha vahim boyutlarda.

Bütün bankacılık işlemlerinin takip edilebilmesi için banka şubelerinden Emniyet’e bir kablo ucu çekildi herhalde. Şubelerden ziyade genel müdürlükler üzerinde bu takip sistemi kurulmuş.

Aksi takdirde şubede daha para yatırılırken polisin nasıl haberi oluyor? Şahıs ya da şirket hakkında adlî tahkikat, arama ve yakalama kararı yok. Dolayısıyla polisin sisteminde herhangi bir kaydı yok.

Hal böyle iken polis, “Şu kadar parayı nereden buldun?” diyorsa bir gariplik yok mu?

YASTIK ALTINDAKİ DOLARLARI ÇIKARIN, ÖYLE Mİ?

Böyle bir baskı ve hafiye ikliminde ticaret yapılabilir mi?

AKP lideri ve Reis-i Cumhur Recep Tayyip Erdoğan, “Yastık altındaki dolarlarınızı, altınlarınızı çıkarın, bankaya yatırın.” davetinde bulunmayı biliyor.

Sahada polislerin esnafın en basit tahsilat ya da ödeme işlemine bile “kara para” muamelesi yapmasına niye müsaade ediliyor? Hukukî teminat, sözleşme hürriyeti, mülkiyet hakkı nerede kaldı?

Bir cani ve hırsız gibi banka şubesinden ekip otosuna bindirilmesinin şokunu uzun müddet üzerinden atamayan o esnaf o gün maruz kaldığı keyfi muameleden sonra Kuveyt Türk’e şunu söylemiş: “Kalan borcumu ödemeyeceğim. Verin icraya. İcap ederse oradan gidip alacağım malımı.”

AVRUPA KAPILARINDA EL AÇARKEN BU NE PERHİZ!

Hazine ve Maliye Bakanı, damat Berat Albayrak; Almanya’da, Fransa’da ve İngiltere’de kapı kapı dolanıyor, borç talep ediyor.

Diğer tarafta polis, esnafın ensesinde boza pişiriyor. Sebep de yok. Böylesine bir garabet dünyanın hangi memleketinde yaşanırsa yaşansın orada yatırımcı durmaz.

Türkiye’ye senede 8-10 milyar dolar esrarengiz para girişi olurken üç maymunu oynayan Emniyet Teşkilatı suç örgütlerinin üzerine gitmek yerine tüccara ecel terleri döktürüyor.

Velev ki bir şüphe varsa bunun usûl ve esası böyle mi olmalı? Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi, Mali Suçları Araştırma Kurumu (MASAK) ve vergi müfettişleri ne iş yapar?

ESNAF SUÇSUZLUĞUNU NASIL İSPAT EDECEK?

Erbab-ı ticaret, polisin keyfi yerinde ise işlem yapabilecek, değilse suçsuzluğunu ispat etmek için kırk takla atacak öyle mi? Suçluluğunu ispat edemediğiniz insanları hesaba çekmeye devam ettikçe memleket batıyor.

Neredesin adalet? Ne işe yararsınız hâkim ve savcılar? Hukuktan zerre kadar kırıntı kalmış olsaydı fıkra gibi vakalar artık esnafın rutin muamele haline gelir miydi?

Siz siz olun. Bol kepçe konuşanlara kanıp kıyıda köşede, yastık altında tuttuğunuz paraları bankalara yatırmayın. Yeni Türkiye’de dürüstlük, şeffaflık geçer akçe değil. Hatta suç sebebi sayılıyor ahlaklı ve faziletli olmak…

KRİZ SİSTEM KRİZİ, ANLAYIN ARTIK

Borcunu ödemeyenler affediliyor, arsasının satıp taksitini yatıranlar şaki gibi görülüyor.

AKP iktidarı o kadar pot kırdığı halde esnaftan özür bile dilemeyecek kadar kaba, medeniyetten bînasip polislerle ne kadar iftihar etse azdır.

“Kriz yeni başladı.” derken çok derinlerdeki bu sistem krizini, çapsızlığı, serbest piyasanın yerle bir edildiğini, devlet aygıtının mefluç halini ve hukukun uzay boşluğuna fırlatılmış olmasını da kastetmiştim.

****

MASAK’tan esnafa: Niye 1.750 dolar yolladın?

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin