ABD baraj kapaklarını açtı!

HABER-ANALİZ | ADEM YAVUZ ARSLAN

Türkiye ile ABD arasındaki Rahip Andrew Brunson krizi Perşembe sabahı itibariyle yeni bir aşamaya geçti. Ankara, Rahip Brunson’un 18 Temmuz’da ki duruşmada ev hapsine alınmasıyla ABD’den gelen baskının azalmasını bekliyordu fakat tam tersi oldu.

Brunson’un serbest kalmasını bekleyen ABD yönetimi, ev hapsi kararını ‘olumlu’ ama ‘yetersiz’ bularak üst üste çok sert açıklamalar yaptı.

Önce başkan yardımcısı Mike Pence çok sert bir açıklama ile “Brunson’un serbest kalmaması halinde Türkiye’ye ağır yaptırımların uygulanacağını” söyledi.

Pence, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve Türk Hükümeti’ne sesleniyorum, Amerika Başkanı adına bir mesajım var: rahip Andrew Brunson’ı serbest bırakın ya da sonuçlarıyla yüzleşmeye hazırlanın” dedi ve bu sonucun Türkiye’ye yönelik ağır yaptırımlar olacağını kaydetti.

Benzer bir tweet başkan Trump’tan geldi ve onun da üslubu hayli sertti.

Hem Trump’ın hem de Mike Pence’in açıklamalarında ‘hemen serbest kalmalı’ açıklaması Washington’da ki havayı yansıtması bakımından önemli.

Zira uzun zamandır Amerikan Kongresi rahip Brunson’un serbest kalmaması halinde Türkiye’ye yönelik yaptırımlar üzerine çalışıyordu.

Beyaz Saray ise ‘Türkiye ile uzlaşılabileceğini, yakında rahip Brunson’un serbest bırakılacağını beklediğini’ söylüyordu. Hatta kulislere göre Türkiye tarafı 18 Temmuz’daki duruşmada Brunson’un tahliye edileceği sözünü de vermişti.

Son duruşmada rahip Brunson tahliye edilmeyince ABD tarafında tabiri caizse ‘bardak taştı’. Beyaz Saray artık Kongre’yi dizginleyemeyeceğini açıklamalarla göstermiş oldu.

Nitekim Amerikan  Kongresi’de Trump ve Pence’nin açıklamalarından kısa bir süre sonra ilk adımı attı.  Senato Dış İlişkiler Komisyonu Türkiye Karşıtı Tasarıyı Onayladı. Kabul edilen yasa tasarısı Türkiye’nin uluslararası mali kuruluşlardan kredi almasını kısıtlıyor.

Tasarıda Türkiye’den, aralarında rahip Andrew Brunson’ın da bulunduğu Amerikan vatandaşlarının ve Amerikan diplomatik temsilciliklerinin yerel çalışanlarının “adil olmayan şekilde” tutuklu kalmalarına son vermesi isteniyor. Tasarı, bu kişiler serbest kalana kadar, uluslararası kredi kuruluşlarının Türkiye’ye kredi vermesine kısıtlamalar getiriyor.

ABD cephesinden gelen açıklamalara Türkiye tarafından tepki gecikmedi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu “Kimse Türkiye’ye dayatmada bulunamaz” derken Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın “ABD tehditle netice alamaz” dedi.

ABD’NİN TEPKİSİ NEDEN SERT?

ABD tarafından gelen sert açıklamalar aslında ‘bardağın taşması’ durumu. Çünkü Washington Brunson’un haksız yere tutuklandığını ve şantaj malzemesi olarak kullanılmak istendiğini düşünüyor. ABD iki yıldır farklı yöntemlerle Brunson’u kurtarmaya çalıştı. Önce insan hakları boyutundan yaklaşıp arka kapı diplomamisi yürüttü. Fakat Ankara’nın Brunson’u ‘politik rehine’ olarak kullanması üzerine ABD ‘rehine diplomasisi’ne geçti.

Ancak rehine diplomasisinden de sonuç alınamadı. Bu süre zarfında Amerika yönetimi hem doğrudan hem dolaylı olarak Brunson’un tutukluğuna yönelik tepkilerini dile getirdi.

ABD Kongresi uzun zamandır yaptırımları tartışıyordu. Hatta çok sayıda senator Türkiye’ye yönelik Magnitsky Yasası’nın uygulanmasını da talep etti. Her defasında Beyaz Saray ‘stratejik çıkarlarımız var, biz bir şekilde çözeceğiz’ söylemiyle Kongre’yi dizginlemişti.

Nitekim Türkiye ile ABD arasında yapılan görüşmeler sonrasında Rahip Brunson’un 18 Temmuz’daki duruşmada tahliye edileceği beklentisi yükseldi. Ancak son duruşmada tahliye gerçekleşmeyince ABD tarafında bardak taşmış oldu.

Başkan Trump ve Başkan Yardımcısı Pence ile Dışişleri Bakanı Pompeo’nun üst üste yaptığı açıklamalar artık yeni bir aşamaya geçildiğinin ilanı oldu.

Dün itibariyle ABD, Türkiye’ye karşı ‘tehdit diplomasisi’ni yürürlüğe koydu. Türkiye’de yaşanan insan hakları ihlalleri nedeniyle ABD Kongresi ve kamuoyunda zaten ciddi bir tepki var. Dolayısıyla ABD yönetimi, Türkiye’ye karşı yaptırımlar konusunda güçlü bir motivasyona sahip.

MASADA NELER VAR?

ABD yönetimi ilk adımı Senato Dış İlişkiler Komisyonu’nda Türkiye Karşıtı Tasarıyı Onaylayarak attı. Kabul edilen yasa tasarısı Türkiye’nin uluslararası mali kuruluşlardan kredi almasını kısıtlayan bir yasa tasarısı.

ABD’nin ajandasında Halkbank’a verilecek cezadan Zarrab üzerinden Erdoğan ve AKP yönetiminden isimlere yönelik yeni davalar açılmasına kadar çeşitli seçenekler var.

Washington’da konuşulan seçenekler arasında kapsamlı ambargolar da var. F-35 uçaklarının Türkiye’ye tesliminin engellenmesi de ilk akla gelen yaptırımlardan birisi.

Erdoğan rejiminin en çok çekindiği konu ise İran ambargosunun delinmesi suçlaması ile New York’ta görülen davayı takip eden başka davaların açılması.

ANKARA NE YAPABİLİR?

Bu aşamada Ankara’nın elinde Brunson’u serbest bırakmak ya da ABD ile gerginliği tırmandırmak gibi iki seçenek var. Erdoğan rejiminin bu konjonktürde ABD ile çatışmaya girmesi düşük bir ihtimal.  Türkiye’nin hem ekonomik hem de güvenlik riskleri var. ABD’nin uygulayacağı yaptırımlar ilk etapda ekonomiyi vuracaktır. Türkiye’nin ‘bizde bağımsız yargı var, yargıya karışamayız’ söyleminin inandırıcılığı olmadığı için Rahip Brunson’u serbest bırakıp özel uçakla ABD’ye yollaması kuvvetle muhtemel.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

  1. Bizim saftirikler savunmasız zavallı kadınları, çocukları gõzaltı ile hapislerde tuttuğu, Meriç’te boğduğu gibi kolay sandı elalemin rahibini hapse göndermeyi. Asıl utanılacak durum ise, dış dünyayı da parti fanatikleri gibi inandırması kolay saftirikler sanıp, kendilerini bu yalanın büyüsüne kaptırmış olmaları. Her iki olayda da TC küçük düşürüldü.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin