AİHM raporunun iki yüzü

MEHMET DİNÇ, STRAZBURG

Bu yıl açıklanan AİHM raporun iki yüzü var. Birinci yüzü istatistiklere yansıyan tarafı (göz boyama, aldatmaca) diğeri istatistiklere yansımayan (mağdurları bir kere daha mağdur eden) tarafı.

Raporda paylaşılan istatistiklere gören Türkiye (7 bin 518) dosya Rusya ve Romanya’nın ardından AİHM’de en çok davası bulunan 3.  ülke durumunda görünüyor. Bir senede Türkiye hakkında sadece 116 karar açıklanmasına rağmen, geçtiğimiz yıl 12 bin 575 olan dava sayısı nasıl 7 bin 528’e düştü? Tabi ki AİHM, Avrupa Konseyi ve Türkiye ortaklığında icat edilen OHAL komisyonu sayesinde.

OHAL komisyonu oyalamacasında olduğu gibi istatistiklerde de göz yanıltması var. Strazburg’a yüzbinlerce dosya gönderilmesine rağmen işleme konulmadığı veya geri çevrildiği için bu dosyalar istatistiğe yansımıyor. Bu sayede AİHM ağır dosya yükünden kurtulurken, Türkiye ise tazminat ödemekten kurtuluyor. Aynı zamanda her iki taraftan da yıllık rapora yansıyan istatistiklerde sahte düzelmeler yaşanıyor. Nihayetinde ne ülkelerdeki insan hakları ve özgürlerinde gelişmeler yaşanıyor ne de hukuksuzlukları yapanlar gerekli cezalara çarptırılıyor.  Hukuka ve adalete olan güveni zedeleyen kurumların hukuk ve adaleti temsil eden kurumlar olması ise ümitleri tüketiyor. Türkiye’de iç hukukun artık tamamen tükendiğini demokratik Avrupa kurumlarının tamamı tespit etse de AİHM’in hala vatandaşları iç hukuka yönlendirmesi kabul edilemez.

İstatistik aldatmacası

2013 yolsuzluk operasyonları sonrası artan hukuksuz işlemler ve bağımsız yargının askıya alınması sonucu Strazburg’a ulaşan dosyaların sayısında artış olmuştu. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından tavan yapan dava başvuruları Avrupa Konseyi ve AİHM yetkililerini tedirgin etmiş Avrupa Konseyi genel sekreteri Jagland, “Türkiye’den Strazburg’a dosyalar sel gibi geliyor” tabirini kullanmıştı. Türk hükümeti, Avrupa konseyi ve AİHM yetkilileri ağır olan bu dava yükünü azaltmak için OHAL komisyonu adında geçici bir çözüm(süzlük) icat ettiler.

Nihayetinde taraflar amaca ulaştı, istatistikler minimuma indi, tazminatlar gelmedi, mağdurlar ve temel hakları ihlal edilen vatandaşalar ise mağduriyetlerin üstüne yeni mağduriyetler yaşamaya devam ediyor.

Rapora göre Türkiye dosyaları azaldı

Yıllık rapor AİHM başkanı Guido Raimondi tarafından açıklandı. 2017 sonu itibariyle AİHM’de bulunan dosya sayısı 56250 olarak açıklandı. İlginç olan geçtiğimiz yıl 79.750 olan dava sayısının 56.250’ye gerilemesi. Çünkü bir sene içinde sadece 1068 dava sonuçlandı. İstatistiklere göre en fazla dava edilen ülke Romanya 9.920 ardından Rusya federasyonu (7747) ve Türkiye (7518) geliyor. Başkan istatistikleri açıklarken geçtiğimiz yıldan bu yıla %29’luk düşüşün kaydedildiği bir tür başarıdan söz etti!

Dava sayılarında istatistik oyunları

15 Temmuz darbe girişimi sonrası hızla artan dava sayıları sonucunda AİHM dosya sayısını 79.750 duyurmuştu. 2017 yıl ortalarında ise bu rakam 93.200’e kadar yükselmişti. İcat edilen OHAL komisyonu marifetiyle “iç hukuk yollarının tüketilmediği” gerekçesiyle geri çevrilen dosyalar neticesinde AİHM nefes almış oldu ve yıl sonu istatistiklerine revize edilmiş rakamlarla girildi. AIHM yıl içinde OHAL komisyonuna başvurulmak üzere geri çevirdiği dosya sayısı 30.000’den fazla. Türkiye dosyaları reddedilince toplam dava sayısı 56.250’ye geriledi ve AİHM büyük bir başarıyla son 12 yılın en düşük rakamına ulaştı. Hem de Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en hukuksuz yıllarında, bağımsız adaleti askıya aldığı, meclisi feshettiği, işkencelerin arttığı bir dönemde başardı. 2016 raporunda 12.575 davası bulunan Türkiye’nin dava sayısı bu sene içinde sadece 106 dava sonuçlanmasına rağmen 7.518’e düştü. Geçtiğimiz yıl Türkiye’den Strazburg’a ulaşan doysa sayısında %276’lik bir artış yaşanmıştı.

AİHM’de adalet gelse bile çok geç geliyor

AİHM 2017 yılında toplam 1068 davayı sonuçlandırdı, yani geri çevrilenler hariç, 56,250 dosya içinden bir sadece 1068 dava. İnsanların haklarını alabilmeleri, adaletin yerini bulması için tüm dosyaların erimesi kaç sene alır siz hesap edin.

Türkiye hakkında karar verilen davalarının 46’si adil yargılama hakkının ihlali, 19’u özgürlük ve güvenlik ihlali, 16’si ifade özgülüğünün ihlali, 9’u toplanma ve özgürlüğü ihlali. Türkiye AİHS maddelerini en fazla ihlal eden ülke olarak istatistiklerde önler sıralarda yer alıyor. AİHS’nin 10.maddesi ifade özgürlüğü konusunda 44 ihlal kararı veren AİHM bu kararların 16’sini Türkiye’ye karşı verdi. Uzun yıllardır Türkiye ifade özgülüğü ihlali sıralamasında birinciliği hiçbir ülkeye kaptırmıyor.

Başkan Raimondi: En büyük sorun aldığımız kararlar uygulanmıyor

AİHM’in uzun yıllardır yaşadığı en büyük sorun, aldığı kararların uygulanmaması. AİHM’in itibarı ve önümüzdeki yıllarda etkinliğinin devam edebilmesi için aldığı karaların hükümetler tarafından uygulanması şart. Başta Rusya olmak üzere AİHM kararları uygulamakta diretiyor. Türkiye ise aynı yolda ilerliyor.  Geçtiğimiz ay AYM’nin gazeteciler hakkında verdiği kararı uygulamayan alt mahkemeler büyük bir skandala imza attı. Başkan Raimondi is bu konu hakkında yorum yapmamayı tercih ediyor.

AİHM yazdan önce tutuklu gazeteciler hakkında karar açıklayacak

Toplantıda AYM’nin kararını tanımayan alt mahkemeler hakkındaki soruya yorum yapmayan Başkan Raimondi, “olayları takip ediyor, analiz ediyoruz” yaz aylarından önce Türkiye’deki gazeteciler hakkında karar açıklayacağız ifadelerini kullandı.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin