Tarık Toros, Levent Kenez ve Adem Yavuz Arslan, bu haftaki Editör Masası programında Türkiye’nin siyasi gündemini masaya yatırdı. Programın en çarpıcı bölümü, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Gaziosmanpaşa Belediyesi’ne atanan AKP’li başkanı telefonla tebrik ettiği anların değerlendirilmesi oldu.
Üç gazeteci, bu “tebrik”in aslında “bir utanç vesikası” olduğunu belirtti. Yıllar sonra siyasi tarih kitaplarında “iktidarın yozlaşmasının sembolü” olarak yer alacağına işaret etti.
Erdoğan Tatilde Ama Telefon Başında
Programda Erdoğan’ın, hakkında yolsuzluk iddiaları bulunan CHP’li Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe’nin tutuklanmasının ardından Gaziosmanpaşa Belediye Meclisi’nde yapılan seçimle göreve gelen AKP’li adayı arayıp tebrik etmesi eleştirildi.
Adem Yavuz Arslan, bu görüntüyü “utanç verici” olarak nitelendirdi: “Erdoğan, İsrail’in uluslararası sularda baskın yaptığı Mavi Marmara benzeri gemide yaşananlara dair tek kelime etmiyor ama gasp edilen Gaziosmanpaşa Belediyesi için hemen devreye giriyor. Telefonu hazırda bekleyen yöneticilerin Erdoğan’a gösterdiği aşırı saygı, neredeyse bir tapınma haliydi. Bu, bir kült görüntüsüdür.”
Manisa’daki Vefa Sessizliği
Editör Masası’nda geçtiğimiz günlerde vefat eden Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’in halkın büyük sevgisini kazanarak uğurlanması da detaylı şekilde değerlendirildi. Özellikle CHP lideri Özgür Özel’in, dostu Zeyrek’i mezara kendi elleriyle indirmesi “siyasi vefa” örneği olarak gösterildi.
Gazeteciler, Erdoğan’ın bu süreçte ne Ferdi Zeyrek’in ailesini ne de Manisa halkını aramadığını vurgulayarak, “iktidarın samimiyetsizliği ve insani duyarlılıktan uzaklığı”na dikkat çekti.
Levent Kenez bu konudaki eleştirisini şöyle ifade etti: “Erdoğan için siyasi etik diye bir kavram kalmadı. Gazi Osmanpaşa’da yapılan etik dışı oylamayı seçim zaferi gibi kutluyor ama Manisa’da Türkiye’nin ortak acısı haline gelen bir ölüm karşısında sessiz kalıyor.”
Gaspın Normalleştirilmesi
Gazeteciler, Gaziosmanpaşa örneğinde olduğu gibi muhalefet belediyelerine dönük operasyonların sistematikleştiğini, meclis aritmetiği üzerinden “hukuk dışı bir gasp süreci” işletildiğini belirtti.
Tarık Toros, “Bu bir siyasi gasp. Erdoğan da bu gaspın baş sponsoru. Bizzat telefonla işin başında olduğunu ilan etti.” dedi.