Türkiye, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin üçüncü yılında barış arayışlarını canlandırmak amacıyla ABD, Rusya ve Ukrayna liderlerinin katılacağı bir zirve düzenlemeyi teklif etti. Ancak Moskova bu öneriyi hızla geri çevirdi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Kiev’de yaptığı açıklamada, “16 Mayıs’ta İstanbul’da yapılan ilk doğrudan temasların ardından, Sayın Erdoğan’ın himayesinde Trump, Putin ve Zelenskiy’in katılacağı bir zirve düzenlemenin mümkün olduğunu içtenlikle düşünüyoruz” dedi.
Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sybiga ile görüşen Fidan’ın Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile de bir araya gelmesi bekleniyor. Fidan, hafta başında da Moskova’da Putin’le görüşmüştü.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, savaşın başından bu yana hem Zelenskiy hem de Putin’le temaslarını sürdürüyor. ABD Başkanı Donald Trump ise göreve dönüşünün ardından savaşın sona ermesi için doğrudan müzakere çağrılarını sıklaştırdı.
Kremlin’den geri adım
Ancak Kremlin, üçlü zirve fikrine karşı çıktı. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, “Böyle bir görüşmeden önce, iki ülke arasında doğrudan müzakerelerle sonuçlara ulaşılması gerekir” diyerek öneriyi geri çevirdi.
Moskova, Pazartesi günü İstanbul’da Ukraynalı yetkililerle ikinci tur görüşmeler için bir heyet göndereceğini açıkladı. Ancak Kiev cephesi henüz görüşmelere katılıp katılmayacağını doğrulamadı.
16 Mayıs’taki ilk İstanbul görüşmelerinde taraflar, barışa dair yol haritalarını içeren belge taslaklarını birbirleriyle paylaşma konusunda anlaşmıştı. Kremlin, Pazartesi yapılacak görüşmede kendi tekliflerini sunacaklarını yineledi. Kiev ise Rusya’dan bu belgeleri önceden göndermesini talep ediyor.
30 günlük ateşkes talebi karşılıksız
Ukrayna, iki aydır Trump’ın önerdiği şekilde, tam, koşulsuz ve derhal yürürlüğe girecek 30 günlük bir ateşkese çağrı yapıyor. Ancak Putin bu çağrılara kulak asmıyor. ABD ve Avrupa’nın baskısına rağmen Rusya, Doğu Ukrayna’daki saldırılarını yoğunlaştırmış durumda.
Putin, ateşkesi ancak müzakerelerin bir sonucu olarak mümkün gördüğünü belirtiyor. Ancak “savaşın kök nedenlerinin” ele alınmasını istiyor. Bu ifade, genellikle Ukrayna’nın NATO’ya katılmasının yasaklanması, ordusunun sınırlandırılması, bazı bölgelerin Rusya’ya devri ve Zelenskiy’in görevden alınması gibi talepleri içeriyor.
Kiev ve Batılı ülkeler, bu koşulları “emperyalist” talepler olarak niteliyor ve reddediyor.
Trump’ın sabrı tükeniyor
Rusya’nın Şubat 2022’de başlattığı işgal, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana Avrupa’daki en büyük çatışmaya dönüştü. On binlerce kişi yaşamını yitirirken, milyonlarca kişi evini terk etmek zorunda kaldı.
ABD Başkanı Trump ise hem Zelenskiy’e hem Putin’e anlaşma yapmamaları nedeniyle giderek artan bir öfke duyuyor.
Perşembe günü Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde konuşan bir ABD diplomatı, “yakında bir ilerleme olmazsa” Washington’un barış çabalarından çekilebileceği uyarısında bulundu.
Mayıs ayındaki ilk İstanbul görüşmelerinde Ukrayna, Rusya’nın hem elindeki toprakları artırma tehdidinde bulunduğunu hem de yeni taleplerle müzakereleri kilitlediğini açıkladı. Rusya’nın, Kiev’in kontrolündeki bölgelerden de vazgeçmesini istediği bildirildi.
Zelenskiy yaptığı açıklamada, “Baskının azaltılacağı ya da yaptırımların hafifletileceği yönündeki her işaret Moskova’da zafer olarak algılanıyor ve saldırganlığı körüklüyor” dedi.
Rusya sahada ilerliyor
Rus ordusu, Ukrayna’nın kuzeydoğusundaki Harkiv bölgesinde yeni bir köyü ele geçirdiğini duyurdu. Bu, son haftalarda Rusya’nın sahada elde ettiği üçüncü bölgesel ilerleme oldu.
Ukrayna ve Avrupa müttefikleri, Trump’a Moskova’ya yönelik yeni yaptırımlar getirmesi için baskı yapıyor. Ancak Trump henüz bu adımı atmaktan kaçınıyor.
Taraflar, üç yıl aradan sonra yeniden yüz yüze müzakerelere başlasa da, sahada şiddet sürüyor ve barış için umut veren bir ilerleme hala yok.