Kırıkkale’de Gülen cemaatine yönelik soruşturmalar kapsamında hakkında 7 yıl 6 ay kesinlemiş hapis cezası bulunan ev hanımı M.Ş. 20 Ağustos’ta tutuklandı.
İHA tarafından görüntüleri servis edilen M.Ş., haber sitelerinde ‘Kırıkkale İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele ve İstihbarat Şubesi ekipleri tarafından Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde kıskıvrak yakalandı’ diye duyuruldu.
Türkiye’de 15 Temmuz sonrasında ilan edilen OHAL döneminde yapılan hukuksuzklar, aradan geçen yıllara rağmen hâlâ devam ediyor.
M.Ş.’nin suçlandığı tek şey, yıllar önce Hizmet Hareketi çatısı altında yapılan; derneğe üye olmak, kermeslere katılmak, öğrencilere burs toplamak, Bank Asya’ya para yatırmak gibi yasal ve barışçıl faaliyetlere katılmış olması. Türkiye’nin dört bir yanında binlerce insan benzer gerekçelerle yargılanıyor ve cezalandırılıyor.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Birleşmiş Milletler gibi uluslararası kurumlar defalarca bu hukuksuz uygulamalara dikkat çekse de, mağduriyetlerin ardı arkası kesilmiyor.
Kırıkkale’de yaşanan son olay da, Türkiye’de adaletin siyasallaştığını ve masum insanların sırf kimlikleri, inançları veya düşünceleri sebebiyle hedef haline getirildiğini bir kez daha gözler önüne seriyor.
