Suriye’de savaş suçu işlediği iddia edilen Ceyş-ul İslam üyesi Majdi Nema’nın yargılanmasına Fransa’da başlandı. Nema davası, Avrupa’da Suriyeli mağdurların adalet arayışı kapsamında açılan davaların son halkası oldu. Dava, Esad dışındaki aktörlerin de sorumluluklarını gündeme taşıyor.
DW’de yer alan habere göre, Islam Allouch ismiyle bilinen Nema, Fransa’nın Aix-Marseille Üniversitesi’ndeki bir değişim programı için geldiği ülkede 2020’de tutuklanmıştı. Şimdi “savaş suçlarına iştirak” ve “savaş suçu işlemek amacıyla kurulan gruba katılmak”la suçlanıyor.
Nema, 2013-2016 yılları arasında, Suriye iç savaşında öne çıkan Ceyş-ul İslam’ın (İslam Ordusu) sözcülüğünü yapmıştı. Özellikle Şam ve Doğu Guta çevresinde etkin olan grup, sivilleri insan kalkanı olarak kullanmak, işkence ve infaz gibi ağır suçlarla itham ediliyor.
Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu (FIDH) avukatı Chloe Pasmantier, “Esad rejimi zulümlerin çoğunu işledi, ancak diğer gruplar da adalet önüne çıkarılmalı. Ancak o zaman Suriye’nin geleceği olabilir” dedi. Nema ile birlikte ilk kez muhalif grupların içerisinde yer alan Ceyş-ul İslam üyesi biri yargılanıyor.
Fransa, 2010’da Uluslararası Ceza Mahkemesi Roma Statüsü’nü iç hukukuna dahil etmişti. Bu sayede Fransa dışındaki savaş suçları da yargılanabiliyor.
Dava, Suriye Medya ve İfade Özgürlüğü Merkezi, İnsan Hakları Birliği ve Ceyş-ul İslam mağduru 5 sivilin katılımıyla daha da güç kazandı.
Ancak Nema’nın avukatları, müvekkillerinin sadece sözcülük yaptığını ve askeri karar mekanizmasında yer almadığını savunuyor. Romain Ruiz ve Raphael Kempf, “Operasyonlara dahil olmadı, stratejik yetkisi yoktu” diyerek suçlamaların düşmesini talep etti.
Paris Temyiz Mahkemesi, zorla kaybedilme suçlamasını, Ceyş-ul İslam’ın devlet aktörü sayılmaması gerekçesiyle düşürdü. Ancak insan hakları hukukçusu Jeremy Sarkin, bu yaklaşımın aşırı dar olduğunu vurguluyor: “Fransa, devlet dışı aktörleri de yargılamalı. Bu davalar, cezasızlıkla mücadelede hayati önemde.”
Öte yandan Nema’nın avukatları, Fransa’nın bu davayı yargılamasını “eski sömürgeci yaklaşım” olarak eleştiriyor. Ancak Suriyeli insan hakları savunucusu Mazen Darwish farklı düşünüyor: “Bugün yerinde (Suriye’de) adalet için çok erken. Avrupa’da açılan davalar, Suriye’nin geleceği için bir umut.”
Suriye’de yaşanan savaş suçlarına dair hesap sorulmadıkça barışın mümkün olmayacağı görüşü, uluslararası hukuk çevrelerinde de geniş kabul görüyor.
FRANSA | İşkenceci üst düzey Suriyeli yetkililere yönelik savaş suçları davası Paris’te başladı
Lanet olasica siyasal islamcilar iste bunlar. Utanmadan kafirlerin ülkesine ünüversite okumaya gitmis bi de münafik. Bana türkiyede basörtüsü yasagi var deyip amerikaya giden kel oglani hatirlatti.