Gelecek Partisi’nden istifa ederek, dün AK Parti’ye katılan Antalya Milletvekili Prof. Dr. Serap Yazıcı Özbudun, kendisine yönelik eleştirilere kısa bir açıklamayla cevap verdi. Serbestiyet’e konuşan Özbudun, yaptıkları görüşmede Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisine güven verdiğini anlattı.
Serap Yazıcı Özbudun’un açıklamaları şöyle:
- Eleştirilerin bir kısmını gördüm. Biz bunu 2007’de de yaşamıştık. İlk kez başıma gelmiyor. Biliyorsunuz siyaset güçlü liderlik ve güçlü bir partiyle mümkün. Biz parti olarak maalesef tezlerimizde başarılı olamadık.
- Saadet Partisi ile kurduğumuz grup pamuk ipliğine bağlıydı. Yeni Yol grubu fikrine karşı da eleştirilerimi söyledim, geçmeyi de arzu etmedim. Görülüyor ki o da başarılı olamadı. Maalesef onlar sosyal medyada beni ağır sözlerle eleştirseler de ben ayrıldığım partinin arkasından konuşmayı doğru bulmuyorum.
- Benim görüşlerimde bir değişiklik yok. 40 yıldır savunduğum gibi benim için hala hukukun üstünlüğü, hala insan hakları, hala demokrasi esastır. Meclis’te bu fikirlerimin mücadelesini verdim. Ama Meclis’te muhalefet sandalyelerindeki mücadelemle bu fikirlerim doğrultusunda hiçbir şeyi değiştiremedim
- Türkiye siyasetinde şu anda iki büyük güç var: AK Parti ve CHP. Bana böyle bir davet geldi. Davette aracı olanlara ‘Beni fikirlerime rağmen mi davet ediyorsunuz, sizi çok eleştirdim, bunlara rağmen mi bu davet’ diye sordum. ‘Evet. Cumhurbaşkanımız sizi partimizde görmek istiyor’ dediler.
- Bunun üzerine sayın Cumhurbaşkanımızla bir görüşme yaptım. Bu görüşmeden çok etkilendim. Bana çok güven verdi. Bir dahaki dönem milletvekilliği dahil hiçbir talebim olmadı. Sadece ‘Beni Antalya halkı seçti, onlara hizmet borcumu ödemek istiyorum’ dedim.
- Çok çirkin sözler ediliyor sosyal medyada. Hepsini okuyamadım ama zaten böyle bir platform. Ben onlara cevap vermeyeceğim.
Kimseye güven vermeyen bir hırsıza güven duymak da ne bileyim…?
“Cumhurbaşkanımızla bir görüşme yaptım. Bu görüşmeden çok etkilendim. Bana çok güven verdi.” işte burada yanılıyorsun sayın hocam. Bir çok insan ona güvenmişti. Hepsini yarı yolda bıraktı, suya götürüp susuz bıraktı, sattı, arkadan vurdu, yeri geldi tekme tokat dövdü, güvensizlik adına dünyada ne varsa hepsini yaptı. Bir değil iki değil üç değil belki 300 belki 400 defa, sayısı belli değil. Güvensizlik deyince tescilli, noter onaylı. Şeytan bunun yüzünden işini bıraktı bir köşede derdinden işini kaybetmekten hasta oldu. İşin çok zor hocam kendini kolla.