İslam dünyasının geri kalmasının sebebi din mi? | Prof. Dr. Dimitri Gutas anlattı

Prof. Dr. Dimitri Gutas, İslam dünyasının bilimde yaşadığı parlak dönemi ve sonrasında yaşanan duraklamanın sebeplerine ilişkin çarpıcı bilgiler verdi.

TR724‘te yayınlanan ve Abdülhamit Bilici ile Prof. Mehmet Efe Çaman‘ın hazırlayıp sunduğu Kum Saati programındaİslam dünyasının geri kalmışlığının sebebi din mi?’ sorusu ele alındı. Programa yazar Herkül Millas ile birlikte İslam üzerine çalışmaları ve eserleriyle tanınan Yale Üniversitesi’nden emekli Prof. Dr. Dimitri Gutas konuk oldu. Gutas, özellikle Abbasiler döneminde yaşanan bilimsel ilerlemeyi vurgulayarak, bu dönemin bilim tarihinde kritik bir yere sahip olduğunu belirtti. Ancak Batı dünyasının uzun yıllar boyunca bu dönemi görmezden geldiğini, hatta bazı tarihçilerin bilinçli bir şekilde İslam dünyasının bilimsel katkılarını reddettiğini ifade etti. Bunun apaçık ırkçılık olduğunu kaydetti.

Prof. Dr. Gutas’a göre, 8. ve 11. yüzyıllar arasında İslam dünyasında büyük bir bilimsel ve felsefi gelişim yaşandı. Özellikle Abbasiler döneminde yaşanan parlak dönemin sebeplerini şöyle sıraladı:

  • Çeviri Hareketi: Yunan felsefi eserleri, Sanskrit tıp kitapları ve Pers bilimsel çalışmaları Arapçaya çevrildi.
  • Beytülhikme: Bağdat’ta kurulan bu akademik merkez, bilim insanlarının özgürce çalışmasını sağladı.
  • Bilim ve Felsefeye Devlet Desteği: Aristoteles ve Platon gibi düşünürlerin eserleri çevrildi, incelendi ve geliştirildi.

Prof. Gutas, ”Bu süreçte astronomi, tıp, matematik, optik ve felsefe gibi alanlarda büyük ilerlemeler kaydedildi. Örneğin, İbn Sina’nın tıbba yaptığı katkılar, Batı dünyasında 17. yüzyıla kadar temel referans olarak kabul edildi.” dedi.

Fransa’da Yazılan ve Büyük Tartışma Yaratan Kitap

Gutas’ın eleştirdiği en önemli konulardan biri, Batı dünyasının uzun süre boyunca bu gelişmeleri yok saymasıydı. Fransa’da yazılan bir kitabı, bu inkâr politikasının en somut örneklerinden biri olarak gösterdi.

Gutas, 2000’li yılların başında Fransa’da bir akademisyen tarafından yayımlanan kitapta, “Araplardan hiçbir şey öğrenmedik” şeklinde skandal bir iddia ortaya atıldığını hatırlatatı. Bu kitapta, İslam dünyasının bilim tarihine hiçbir katkı sunmadığı öne sürülüyor, Arapçanın bilimsel düşünceyi taşıyacak bir dil olmadığı gibi ırkçı ve bilim dışı argümanlar öne sürülüyordu. Gutas, sözkonusu iddiaların tamamen yanlış olduğunu ve Batı tarih yazımında halen var olan önyargıların bir yansıması olduğunun altını çizdi.

Kitabın yayımlanmasının ardından Avrupa akademik dünyasında büyük bir tartışma yaşandığına işaret eden Prof. Dr. Dimitri Gutas, birçok bilim insanının bu iddialara karşı çıkarak, İslam dünyasının çeviri hareketi sayesinde Avrupa’nın Rönesans’a hazırlandığını ve Orta Çağ’daki bilimsel bilgi birikiminin İslam dünyası üzerinden aktarıldığını kanıtlayan çalışmalar sunduğunu söyledi.

İslam Dünyasında Bilimsel Gerilemenin Sebepleri

Gutas, programın devamında 12. yüzyıldan itibaren İslam dünyasındaki bilimsel ilerlemenin duraklamasının nedenlerini de sıraladı:

  • Epistemolojik Değişim: Bilginin kaynağı olarak akıl ve rasyonalite yerine dogmatik inanç sistemleri ve mistik yaklaşımlar ön plana çıkmaya başladı.
  • Siyasi Çatışmalar: Abbasiler ile Fatimiler arasındaki savaş ve Şii-Sünni ayrışması bilimsel ortamı zayıflattı.
  • Merkeziyetçi Yapı ve Otoriterleşme: İktidar sahipleri, bilimsel çalışmaları kontrol altına aldı ve sadece kendi ideolojilerine uyan çalışmalara izin verdi.
  • Avrupa’daki Aydınlanma Hareketi: Batı Avrupa, bilimsel düşünceyi teşvik ederken, İslam dünyasında akademik özgürlükler kısıtlandı.

Gelecek İçin Dersler ve Öneriler

İslam dünyasının bu parlak döneminden çıkarabileceği dersler olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Gutas, şu üç temel noktaya dikkat çekti:

  1. Eleştirel Düşüncenin Teşvik Edilmesi: Bilimsel gelişimin temelinde akıl yürütme ve eleştirel düşüncenin yatması gerektiğini belirtti.
  2. Akademik Özgürlüğün Desteklenmesi: Bilim insanlarının özgürce çalışmalar yapabilmesi ve fikirlerini ifade edebilmesi gerekiyor.
  3. Bilim ve Din Arasındaki Dengenin Korunması: Tarihte birçok örnekte olduğu gibi, bilim ve dinin çatışmak yerine birbirini tamamlayan unsurlar olabileceği gösterilmeli.

Gutas’ın açıklamaları, tarihin yalnızca ideolojik bakış açısıyla değil, gerçek bilimsel katkılar ışığında incelenmesi gerektiğini ortaya koydu. Programın sonunda, İslam dünyasının bilimde yeniden yükselişe geçebilmesi için geçmişin başarılarından ilham alması ve özgür akademik ortamlar oluşturulması gerektiğine vurgu yapıldı.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin