
Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu istifaya sürükleyen ekip olarak bilinen Pelikancılar, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ziyaretinin adından yine harekete geçti. Pelikancılar cephesi, kendilerini eleştiren AKP’li üst düzey bazı isimleri hedefe koydu. Hedefteki isimlerden Aydın Ünal’dan ise sert cevaplar geldi.
Pelikancıların sosyal medyadaki hesaplarından biri olarak bilinen ‘debuffer’ adlı Twitter kullanıcısı, “İbrahim Eren, Şenol Kazancı ve Mustafa Varank’ın müşterek kankası Aydın Ünal’ı biraz daha yakından tanıyalım mı?” diyerek bazı mesajlar yayımladı.
Mesajlarda, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Erdoğan’ın eski metin yazarı ve AKP Ankara eski Milletvekili Aydın Ünal, Anadolu Ajansı (AA) Genel Müdürü Şenol Kazancı ve TRT Genel Müdürü İbrahim Eren arasında yakın ‘ilişki’ olduğu iddia edildi.
Aydın Ünal’ın eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’na yakın olduğu, AKP’yi, Reisçileri sert sözlerle eleştirdiği, Erdoğan’ın çevresine ‘kötü’ dediği ve onu siyaseten zora soktuğu ileri sürülerek Varank, Kazancı ve Eren gibi isimlerin de Ünal’a destek verdiği savunuldu.
Ünal’ın tutuklanan gazeteci Deniz Yücel’i savunan AKP Milletvekili Mustafa Yeneroğlu’nu eleştirdiği için Salih Tuna ve Erdoğan’ı destekleyen başka gazetecilere hakaret ettiği “Haşerat, hamam böceği” dediği öne sürüldü.
Bakan Mustafa Varank’ın Erdoğan ve Reisçi gazetecilere hakaret ettiği dönemde Aydın Ünal’ı TÜBİTAK Yönetim Kurulu üyesi olarak atadığı dile getirildi.
Yine Ünal’ın 1 Nisan 2019 tarihinde attığı tweet ile İstanbul’un kaybedilmesinden ‘Pelikan’ adını verdiği örgütü sorumlu tuttuğu hatırlatıldı.
🔥Flood🔥
İbrahim Eren,Şenol Kazancı ve Mustafa Varank’ın müşterek kankası Aydın Ünal’ı biraz daha yakından tanıyalım mı?
Buyrun.— debuffer (@debuffer1) August 16, 2019
Aydın Ünal’dan sert cevap geldi
Söz konusu tweet mesajlarının ardından Aydın Ünal da sosyal medya hesabından çok sert cevap verdi. “Büyük bir mahcubiyet içinde, kendimle ilgili bazı özel bilgileri paylaşmak isterim: 18 yıldır AK Parti saflarındayım” diyen Ünal şöyle devam etti:
“Devletin zirvesinde de bulundum, vekillik de yaptım. Haziran 2018’de vekilliğim bittiğinde mütevazı bir evim, arabam ve yüklü miktarda borcum vardı…
Vekilliğimin sona erdiği Haziran 2018’den emekli olabildiğim Mayıs 2019’a kadar sağdan soldan borç alarak geçindim. Mart ayında istifa ettiğim TÜBİTAK’tan tek kuruş almadım. Bugün (eşimin üzerine) mütevazı bir ev ve 2004 model arabam dışında hiç bir mal varlığım yok.
Devletin ve siyasetin kodlarını az çok öğrendim. İstesem, çok para kazanabilir, ‘uyumlu’ olup makamlarımı koruyabilirdim. Ama ben konuşmayı, kavgayı, mücadeleyi seçtim. Makamını kaybettiği için konuşanlardan değil, makamını kaybetmek pahasına konuşanlardanım.
Bu özel bilgileri utanarak paylaşmamın nedeni şudur: Geçmişim ve bugün geldiğim nokta, meselemin para ya da makam değil, dava olduğunun, Türkiye sevdası olduğunun ispatıdır.
Bana ya da benim üzerimden tek derdi Türkiye olan temiz insanlara alçakça operasyon yapan Pelikan örgütü şunu bilsin: Kaybedecek hiç bir şeyi olmayan, beklentisiz, samimi dava delilerine zarar veremezsiniz. Bunu FETÖ başaramadı, siz yeni FETÖ hiç başaramayacaksınız.
Pelikan örgütü, en az FETÖ kadar tehlikeli bir örgüttür ve hızla davayı, Türkiye’yi, samimi insanları yutan bir kara deliğe dönüşmektedir. Bu tehlikeli örgüt ağababalarıyla birlikte derhal tasfiye edilmelidir. Ayrıca: Susma! sustukça ikbal değil, yutulma sırası sana gelecek!”