CHP’nin ilk Cumhurbaşkanı Aday Ofisi Ankara’da açıldı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, ofis önünde toplanan vatandaşlara seslendi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’a tepki gösterdi. Özel, “Buradan Hakan Fidan’ı uyarıyoruz. Netanyahu’ya tık yok, Trump’a tık yok. Orda burda geziyor, Tiktok’a video koyuyor. Kurtlar Vadisi koyuyor. Pabucumun kenarı. Kurtlar Vadisi’nden umut besleyen Tiktok’la gençleri kandıracak olan pabucumun atanmışı, Dışişleri Sözcüsü, yazıklar olsun sana.” dedi.
CHP’nin Silivri’de tutuklu bulunan Cumhurbaşkanı adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu için kurduğu Cumhurbaşkanı Aday Ofisi’nin ilki bugün Ankara’da açıldı. İkinci ofisin İstanbul’da açılması bekleniyor. Kampanyanın ana sloganı ise, “Herkes için, her yerde, önce adalet, önce hürriyet” olarak belirlendi.
CHP lideri Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Aday Ofisi önünde toplanan vatandaşlara seslendi. Şunları söyledi:
23 Mart günü 2 milyonu parti üyemiz, 15,5 milyon kişinin sandıklara koşmasıyla, iki elinde iki bastonuyla ninemin merdivenleri tırmanmasıyla, karnında 3 aylık yavrusuyla, o yavrunun geleceğini o dayanışma sandığında arayanlarla 23 Mart günü yeni bir yürüyüş başladı. O güne kadar CHP’nin belediye başkanı olan, bir evladı olan, önümüzdeki seçimlerde cumhurbaşkanı adaylığı için yaptığımız ön seçime aday adayı olan, o gün sandıklardan 15,5 milyon kişinin desteğiyle cumhurbaşkanı adayımız olarak çıkan Ekrem İmamoğlu, artık bir partinin değil, milletin adayıdır, Türkiye’nin adayıdır. O yüzden Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisimiz bir partiye ait değildir.
Büyük bir ekonomik çöküş içinde olduğumuzu, 7 yıldır bitmeyen bir krizle boğuştuğumuzu biliyoruz. Birileri tıkabasa karnını doyururken, Türkiye’de doymayan karınlar, ağlayan çocuklar var. Birileri sürekli kemer sıkarken, birilerinin bırakın kemeri gevşetmeyi, 7 sülalesine 700 yıl yetecek servetlerine rağmen doymayan gözleri, bitmeyen hırsları var.
Bugün asgari ücret 22 bin 100 TL. En düşük emekli maaşı 16 bin 800 TL. Diğer yandan açlık sınırı 26 bin TL, ortalama ev kirası 25 bin TL. Geçmişte birkaç yıl çalışan bir çift memur kendisine önce araba, sonra ev alabiliyorken şu anda düzen hiçbir maaşlının, eğer piyango isabet etmeyecekse, bir yerlerden miras kalmayacaksa ev sahibi, araç sahibi olmasını olanaksız kılıyor.
13,5 milyon işsiz insanımızla gençlerin yüzde 35’inin ne eğitimde ne işte olmasıyla büyük bir umutsuzluk üzerimizde dolaşıyor. Türkiye, Avrupa’nın en yoksul ülkesi. Gıda enflasyonunda birinci, maaşların aynı kaldığı ama fiyatların arttığı tek ülke.
Birileri atadıklarıyla doldurdukları serin salonlarda ahkam kesedursunlar, tenceresi kaynamayan millet artık seçimlerde kazan kaldıracak, bunları gönderecek. Buna karar vermiş, bunu sokakta görüyorum, bunu pazarda görüyorum, bunu meydanlarda görüyorum. Bunun için buradan Türkiye’nin dört bir yanından yaptığımız çağrıyı aday ofisimizin önünden Sayın Erdoğan’a Ankara’dan tekrarlıyorum. Ofisimiz var, her ne kadar içeri attıysan da adayımız var, cesaretimiz var, gençliğimiz var. Cesaretin varsa çık milletin karşısına. 2 Kasım’da seni sandığa davet ediyorum.
Bir yandan Beyaz Toros gösterip Tayyip Bey’e ayar verenler, bir yandan AK Toroslarla geçmişin JİTEM’cileri gibi bize gözdağı vermeye çalışıyorlar. Yakalanınca ekranı değiştiriyorlar, meydan okuyunca hesaplarını kapatıp kaçıyorlar. AK Toroslu savcı, sen milleti 13 yaşındaki evladıyla tehdit ediyorsun ya, sen Murat Çalık’ın anasının gözyaşlarını sel olup akıttırıyorsun ya, ant olsun ki o gözyaşlarında boğulacaksın.
Serdar Haydanlı AK Parti’nin ve bütün bakanlıkların işini yapan, bizimle alakası olmayan suç üstü yakalanan bu kişi, dönüp Ekrem Başkan’a iftira attırılıp tekrar serbest bıraktırılıyor. Esas mesele, bu kişinin ailenin bu ilişkilerini sürdürdüğü kişi olmasıdır. İletişim Başkanı ile ilişkileri açığa çıktığında onu değil İletişim Başkanı’nı feda etmişlerdir. Kara kaplı deftere yazmışızdır, bunun hesabı er ya da geç sorulacaktır.
Gazze’ye gelince, 650 gündür 60 bin sivili çocuk kadın demeden öldürdüler. Son 3 günde 21 çocuk açlıktan öldü. Erdoğan ise Netanyahu ile kayıkçı kavgası yapıp, ‘Gazze’yi boşaltacağım’ diyen Trump’a susmakla, İsrail ile ticareti cayır cayır sürdürmekle meşgul. Kolombiya’da İsrail’i kınayan bildirinin ardından İsrail’e yaptırımlar uygulamaya karar verildi. Eylem planına göre, İsrail ile ticaretin tamamen kesilmesi, Filistin’de işlenen suçların diğer ülkelerde de yargılanabilmesi vardı. Bizim temsilci imzayı atmadan tabanları yağladı.
Hakan Fidan çıkmış, orada bir sözleşmeye atıf varmış, o yüzden imza atmamış. Ufak at da civcivler yesin. Aynı sözleşmeye Libya, Suriye şerh düşmüş, şerh düşeydin. O sözleşmeye Karadeniz’de bile uyuyorsun. Meşru buluyorsun. Buradan Hakan Fidan’ı uyarıyoruz. Netanyahu’ya tık yok, Trump’a tık yok. Orda burda geziyor, Tiktok’a video koyuyor. Kurtlar Vadisi koyuyor. Pabucumun kenarı. Kurtlar Vadisi’nden umut besleyen Tiktok’la gençleri kandıracak olan pabucumun atanmışı, Dışişleri Sözcüsü, yazıklar olsun sana.
Yunan tezini destekleyeni de işgal ordusuna halı sereni de onlara ‘Geldikleri gibi gidecekler’ diyeni de Yunan tezine karşı Kıbrıs’ı kurtaranı da bu millet biliyor. Sen kimsin Hakan Fidan.
Erdoğan’ın da Fidan’ın da Trump karşısında suspus olduklarını, Filistin davasını sattıklarını cümle alem bilsin. 1974’te Erbakan ile nasıl Kıbırs Harekatı’nda birlikte olduysak, o günlerde Yaser Arafat, Bülent Ecevit dostluğundan nasıl yıllardır bir adım geri atmadıysak, bugünkü duruşumuz Ecevit’in duruşudur, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının duruşudur. Belli konularda çok farklı düşünebiliriz. Erbakan Hoca’nın oğlunun partisiyle de Erbakan Hoca’nın partisinden siz gömlekleri ceketleri çıkarıp sıvıştığında Erbakan Hoca’nın partisini bekleyenlerle de Filistin mücadelesinde aynı samimiyetle yan yana duruyoruz. Trump’ı görünce karşımıza geçenleri, yanımızdan kaçanları Filistin’i satanları, bu millet affetmeyecek.
Maalesef bu ülkede bazıları güvende, bazıları değil. Bu iktidar birilerini güvende tutuyor, birilerini güvencesiz bırakıyor. Bu memlekette kadınlar güvende değil. Yılın ilk yarısında 250 kadın cinayete kurban gitti. Bu memlekette işçiler güvende değil, altı ayda üç Soma faciası yaşandı, 961 işçi hayatını kaybetti. Emekçiler güvende değil. Sıvasız evlerinden giden kınalı kuzular, Mehmetçikler güvende değil. 12’si metan gazından boğuldu, 2’si dün güneşin altında susuzluktan hayatını kaybetti. Mehmetçik güvende değil. Bu memlekette çocuğunu, torununu tatile götüren aileler güvende değil.
Kartalkaya’da 36’sı çocuk, bebek 78 vatandaşımız yanarak öldü. Çocuklar sokakta güvende değil. Mattia Ahmet Minguzzi pazar yerine gitti, hunharca katledildi. Bu memlekette ormanlar güvende değil. Ormandaki börtü böcek, hayvanlar güvende değil. Yangını söndürmeye giden emekçiler güvende değil. Bu ülkede, bu iktidarın getirdiği sistemde, rejimde hiç kimse güvende değil ama Boğaz’a nazır villada oturan keyif düşkünü savcılar güvende, AK Parti’nin suç işleyip yargılanmayan siyasetçileri, Ankara’yı parsel parsel satanlar güvende. Bozuk tohumlar güvende. Milletin kanını emen kırk haramiler güvende. Kıbrıs’ta her pisliğe karışan bakan evlatları güvende. Ancak bu devir değişecek. Hesaplar sorulacak. İmamoğlu Cumhurbaşkanı olacak. Bakan evlatlarının devri bitecek, vatan evlatlarının dönemi başlayacak.
Bu ülke işgal gördü, umudunu kaybetmedi. Darbeler gördü, umudunu kaybetmedi. Dünya savaşları gördü, umudunu kaybetmedi. Dünyadan boykot, ambargo yedi umudunu kaybetmedi. Krizler oldu, depremler oldu umudunu kaybetmedi. Bugünkü duruma hiçbir zaman düşmedi. Bugün de yeniden umudu yükseltmenin zamanıdır. Hiçbir şeyi değiştiremesek bu umutsuzluğu değiştireceğiz. Bu ülke değişecek. Adaletle, demokrasiyle değişecek. Cumhurbaşkanımız bu ülkede yoksulluğu bitirecek, adaleti getirecek.
Mahkemedeki adaleti de sosyal adaleti de getirecek. Köylüyü yeniden milletin efendisi yapacak. En düşük emekli maaşını asgari ücret yapacak. Asgari ücreti onurluca yaşanılacak iyi bir ücret yapacak. Atanmayan öğretmenleri atayacak. Polislere yapılan zulmü bitirecek. Astsubayın, uzman çavuşun, erbaşın sesini duyacak. Staj ve çıraklık mağdurlarının sorunlarını çözecek. Kimsenin hak ettiği emekliliğinin önünde engel bırakmayacak. Memuru ay sonunu düşünmeyecek. Kimse evladını pazara götürmekten çekinmeyecek. İşte bunların hepsini birden partinin hazırlanan programıyla, Cumhurbaşkanı adayımızın hazırlanan iktidar programıyla, CHP’nin güçlü örgütleriyle, milletvekilleri, PM üyeleriyle birlikte yapacağız.