Tutuklu İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu yargılandığı ve ertelenen “Turpun Büyüğü” duruşması sonrası konuşan CHP lideri Özgür Özel, görevden uzaklaştırılan İl Başkanı Özgür Çelik için verilen karara sert tepki gösterdi. Özel, “Pazartesi günü düzenlenecek ve teslim edilecek mazbatamızdan birlikte il başkanımız resmen görevine başlayacaktır. Asliye 45’te kumda oynamaya devam etsin. Bu yaptıkları ileride inşallah bir gün biri geçip karşısına soracak.” dedi.
“Reddi hakim” talep edeceklerini bildiren Özel, ilgili hakime karşı tazminat davası açacaklarını söyledi. Özel, “Bu hakime karşı tazminat davası açacağız. Reddi hakim talep edeceğiz. Davamızı açıyoruz. Davalık olduğumuz hâkimin bir daha karşımıza çıkmasını kabul etmiyoruz. Hukuk yolları üzerinden iki elimiz yakasındadır, o kaçacak bir kovalayacağız.” diye konuştu.
Özgür Özel, Trump-Erdoğan görüşmesini de değerlendirdi: Trump beni bu kadar övse, yerin dibine girerim. Trump’a vergilerinden hediye paketi yapmış… Görüşmede doğalgaz var, Ruhban Okulu var, ama Filistin’in F’si yok… İspanya, Filistin nasıl sahip çıkıyor, bizimkiler susuyor. Tom Barrack’a ses çıkaramıyorlar. Meşruiyet milletten alınır!”
Özgür Özel’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
- Bugün ne vardı? Bugün bilirkişi davası vardı. 8.000 tane bilirkişiden Ekrem İmamoğlu’na gelince kurayla hep aynı bilirkişi çıkıyormuş ya milyarda bir ihtimal. ‘Bilir kişinin de adı satılmışmış. Satılmış bilirkişi dendi diye hakaret olmuşmuş. Onun üzerinden Ekrem İmamoğlu’na ceza verilsinmiş’ davası…
- Mesela Ahmak davası vardı… Geçen İstinaf’ın onayladığı. Yarın öbür gün de buraya çirkin davası için geleceğiz. Değerli vatandaşlarımız bilsin ki Ahmak davası, Çirkin davası, Satılmış davası nereden tutturabiliriz de Ekrem İmamoğlu’nu Cumhurbaşkanı adayı yapmayız davalarıdır. Diplomasını iptal edenler diploma bir yerlerden geri dönerse bu davalardan birini tutturalım diyorlar. Çünkü öbür esas tutuklu bulunduğu davada daha iddianame yazacak takatları yok. Çünkü başta ortaya koydukları gizli tanıkların laflarını ispatlayamadılar.
- İftiracıların laflarını Bir sürü iftira metnini bu böyle bir puzzle gibi yani yapboz başka tahtanın yapıştırılacak yer başka tahta. Hiçbiri bir yere uymuyor. Uyduramadılar. O yüzden böyle işlerle meşgul ediyorlar. 2 yıl ceza veririm, 3 yıl ceza veririm de onun adaylığına engel olur muyum diye. Yargılamayan yargılanmayan, yargılayan bir pozisyondayız.
- Biz 2 Eylül’deki tedbir kararına itiraz ettik. Ortada daha bizim kongremiz mongremiz yoktu. O itirazımızı reddetse istinafa gideceğiz ve tedbir kararı kalkacak. Sırf bu yüzden kararımızı ne itirazımızı görüşmedi. Ya kararın arkasında dur, itirazı reddet. Hayır neden istinafa gitmeyelim. Aparat ya! Bugüne mahkeme koymuştu. Bu mahkeme o mahkeme. Yani bazıları diyor ki işte pazartesi günü mazbatayı alıp da ondan sonra itiraz etseydiniz. Biz itirazı 2 Eylül günü ettik.
- Bugüne mahkeme koydu. Bugün görüşeceğim deyip itirazı reddetti. Bu karar bizim açımızdan tabii ki çok gecikmiş olmakla birlikte çok iyi bir karar arkadaşlar. Çünkü istinaf yolu açıldı reddetmesiyle. Yoksa bekliyor orada. Kardeşim hani baba hırsız var. Tut oğlum. Tuttum. Getir gelmiyor. Bırak gitsin gitmiyor. Böyle bir mahkemeyle karşı karşıyaydık. Hukuksuzluğun nihayet bugün itirazımız reddedilerek istinaf yolu açıldı.
- Durdurmaya çalışıyor yine karar alıyor. En son Olağanüstü İl Kongresine ekip yolluyor, icra memuru yollayıp delegenin iradesini hacz etmeye çalışıyor utanmazlar. En son YSK bir daha toplandı. Aynı 5 kararı bir daha hatırlattı. Pazartesi günü düzenlenecek ve teslim edilecek mazbatamızdan birlikte il başkanımız resmen görevine başlayacaktır. Asliye 45’te kumda oynamaya devam etsin. Bu yaptıkları ileride inşallah bir gün biri geçip karşısına soracak.
- Ya sen bu kadar açık bir hukuk ihlalini nasıl yaptın kardeşim ya? Hiç mi utanmadın YSK sana anayasayı hatırlatıyor. Kendi kanununu hatırlatıyor. Her karar aleyhine çıkıyor hiç mi utanmadın diyecekler. Bakalım ne diyecek.
- O hakimlikten geçmiş. Ben burada görevimi yapayım. Dün de AK Partiliydim. Eğer başarırsam AK Parti kalırsa bana sahip çıkar. AK Parti giderse nasıl bakacaksın yüzümüze? Nasıl dolaşacaksın insan içinde? Onu göreceğiz bakalım.
- Bu arada şunu da söyleyeyim. Bu hakimin karşı tazminat davası açacağız. Ayrı konu. Bu hakimin de tazminat davasıyla birlikte davalık olduk artık adamla. Reddi hakim talep edeceğiz. Daha da bu mahkememize gün vermiş Ekim ayı içinde o mahkemede de muhatabımız bu hakim olmayacak. Davamızı açıyoruz.
- Davalık olduğumuz hakimin bize bir mahkemede bir daha karşımıza çıkmasını da kabul etmiyoruz. Tüm Cumhuriyet Halk Partililer olarak hukuk yolları üzerinden iki elimiz yakasındadır. Bundan sonra o kaçacak biz kovalayacağız. Hukuken. O kaçacak biz kovalayacağız adalet tecelli edene kadar.
- Aklınca kendine verilmiş Asliye Hukuk yetkilerini çarpıtarak YSK’nın alanlarına girerek, seçim hukukunu katlederek CHP’yi tartıştırmak neymiş? Bundan sonra ben onu nasıl tartışacakmışım? Hepsini göreceğiz. Hepsini göreceğiz.
Filistin’in ‘F’si yok!
Özgür Özel’e, dün gerçekleşen Erdoğan-Trump görüşmesi de soruldu. Şunları söyledi:
- Trump beni bu kadar övse, yerin dibine girerim. Trump’a vergilerinden hediye paketi yapmış… Görüşmede doğalgaz var, Ruhban Okulu var, ama Filistin’in F’si yok… İspanya, Filistin nasıl sahip çıkıyor, bizimkiler susuyor. Tom Barrack’a ses çıkaramıyorlar. Meşruiyet milletten alınır!
- Demiştim ki Erdoğan Amerika’ya gidiyor. Trump’la görüşmek istiyor. Trump’a karşısına geçsin Filistin’i savunsun. Netanyahu’ya kahraman deme kardeşim. Bu adam savaş suçlusu de. Artık Gazze’ye otel yapmaktan bahsetme. Çift devletli Birleşmiş Milletler çözümünün arkasında dur de. Bunları söyle.
- Amerika dönüşü havaalanında seni ben karşılayacağım dedim. Dün gördünüz. Öncesinde sonrasında ağzından bir tek kelime Filistin çıkmadı Trump’ın huzurunda. Filistin konusu açıldığında da Trump dedi ki “Konu çok önemli. Bunu konuşuyoruz. İsrail’in Filistin’in elinde tutsak bulunan askerlerini, esirlerini sağ salim kurtarmak istiyorum. Buna çalışmalıyız.” Trump meseleyi burasından okuyor. Bizimkinin bu meselede ağzını açıp da bir kelime söylemiyor.
- Ey 1 minute’çiler ne olduk? Ne olduk ne olduk? Erdoğan masadan kalkarken Erdoğan masadan kalkarken Trump masadan çıkmasına yardım ediyor diye tersinden Trump Erdoğan’ın altına sandalye çekiyor mandalye çekiyor. Bundan övünemezsiniz.
- Aklınızı başınıza toplayın. O görüşmede Boeing’in B’si var. O görüşmede Ruhban Okulu’nun R’si var. O görüşmede LNG’nin L’si var. Ama Gazze’nin G’si yok kardeşim. Hiç utanmıyor musunuz? Hiç utanmıyor musunuz? Filistin’in F’si yok görüşmede. Bir de çıkmışlar efendim Erdoğan şöyle yaptı böyle yaptı.
- Ne dedim size? Ne dedim arkadaşlar? Dedim ki Junior Trump’la Trump’ın oğluyla Dolmabahçe’de görüştü. Görüşmüş mü? Görüşmüş. Trump’ın oğluna Boeing müjdesi verdi. Vermiş mi? Vermiş. Trump’ın oğluna eğer Amerika’ya kabul edilirse birçok taviz vereceğini söylemiştim. Vermiş mi? Vermiş. Ne oldu şimdi? Türkiye stratejik bir müttefikten yağlı bir müşteriye dönüştü.
- Görüşme bitti. Günün sonunda elimizde ne var? Günün sonunda elimizde daha gitmeden kaldırdığımız gümrük vergileri var. Hatırlayın Amerika Trump döneminde, 2018’de Türkiye’ye demir çelikte dünyaya vergi % 25, Türkiye’ye 50 kardeşim demişti. O Katsa döneminden sonraki süreçte Türkiye’ye % 50 vergi koydum dedi.
- Bizimkiler Dünya Ticaret Örgütü’ne gidip şikayet ettiler ve misilleme olarak da Amerikan viskisine, Amerikan otomobiline, pirincine, Amerikan cevizine ve birçok ürüne zam yaptılar. Daha doğrusu vergilerini arttırdılar. Bakın gidiyoruz görüşmeye. Trump daha bir şey indirmemiş. Bizimki vergilerin hepsini indirdi gitti. Masaya bir şey koy. Hediye paketi yapmış vergileri. Emekliye para yok, asgari ücret diye para yok. Trump’ın vergilerinden fedakarlık yaptı.
- Bir hediye paketi fiyonk yapmış, vergileri götürdü. Botaş Rusya’dan anlaşma var. Terk etmenin müeyyideleri var. Görece Amerika’dan gemiyle LNG taşımaya göre düşük maliyet var. 50 milyar dolarlık sizden doğalgaz da alacağız. 300 dedim. 225’ini Türk Hava Yolları doğruladı.
- Amerika’da borsaya bilgiler veriyor. Boeing siparişi de tamam. Öbür taraftan nadir toprak elementleriyle ilgili çalışmalar Türkiye’den bu kıymetli ve Türkiye’nin geleceği için çok önemli elementlerin Trump’a peşkeş çekilmesi noktasında hazırlıklar tamam. Nükleer enerji işbirliği Türkiye’de olana itiraz ediliyor. Nükleer enerji işbirliği yapıyor. O da tamam. Heybeli Ada’da Ruhban Okulu meselesi var. O da tamam. Bunun yanında ne aldın oradan gelirken? Ne aldın? Müjdelenen şeyi alıyor.
- Meşruiyet alıyormuş beyefendi. Diyor ki Büyükelçi böyle konuşuyor diyor. Daha Amerika’da Nav’ın Amerika’da Fox Fox News tutuyor soruyor Amerika’da. Diyor ki Erdoğan’a “Ne diyeceksiniz burada Filistin’le ilgili?” Trump “Filistin’deki İsrail Filistin savaşını çözeceğim” dedi. Çözemedi’ diyor. Bu kadar bak bu cümle.
- Bu cümleye Amerikan Dışişleri Bakanı çıkıyor. Dünya liderleri böyle konuşur. Gelirler 5 dakika görüşmek için sıraya girerler. Yalvarıyorlar bize. Erdoğan da bu hafta görüşecek diyerek. Görüşecek diyerek aşağılıyor. Bunu yutuyorlar. Buna ne Ömer Çelik’ten bir cevap var ne TikTok’çu Hakan Paşa’dan. Susuyorlar bunu yutuyorlar. Sonra Amerika’ya gidiyor. Barack Türkiye’deki Amerikan Büyükelçisi diyor ki “Trump akıllı adam. Benim hiç aklıma gelmemişti. Erdoğan’a meşruiyet verelim. Her şey çok güzel olacak. Bizim için çok iyi bir noktaya gelecek.” diyor.
- Bak sayı bitmiyor. 8 tane taviz almış. Karşısında ne vermiş arkadaşlar? Ne vermiş? Karşıda meşruiyet meşruiyet veriyormuş. Meşruiyet milletten alınır. Seçime girersin, kazanırsın, meşru seçilmiş iktidar olursun. Meşruiyet demokratik yönetimle sürer. İçeride antidemokratik davranışlar. Meşruiyet tartışmalı.
- Trump ilk neyi hatırlatıyor? Hileli seçimi en iyi bu bilir diyor. Yani diyor ki memleketinde meşruiyeti yok. Amerikan kamuoyunda da meşruiyeti yok. Sonra ona ona hani çocuk oyalar gibi Allah cezamı versin. Trump beni o kadar övsün. Yerin dibine girerim. Trump gibi bir menfaatçi bu kadar menfaati temin edip sonra dönüp dönüp iyi adam.
- Trump gibi adam bu kadar şeyi cebine koymuş. Müttefikten müşteri yaratmış. Yağlı müşteri. Vallahi ben bir şey söyleyeyim. Siz bu performansı gösterecek olun. Öyle Trump’a bir buçuk sene yalvarmaya gerek yok. 3 ayda bir çağırır sizi sağmaya. Kovayı doldurdu. Kovayı doldurdu. 3 ayda bir size randevu vermezse ne olayım? Bunları verdikten sonra Trump sizi haftada bir kere telefonda bu kadar över. Bağlayın TRT habere. Ne olacak Trump’ın dilinde sayaç mı var?
- Tom Barack bile şaşırmış diyor ki benim hiç aklıma gelmemişti. Bizim diyor Trump diyor buna meşruiyet verecek. Öl ki ölem… Trump mesela Erdoğan’a 40 Kırkpınar Başpehlivanlığı için altın kemer de verebilir. Çünkü güreşmeden veriyor.
Tutuklu İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Turpun Büyüğü” adlı basın toplantısında bilirkişi S.B.’ye yönelik sözleri nedeniyle hakkında açılan davanın ikinci duruşmasında hakim karşısına çıktı. Mahkeme bilirkişi S.B.’nin dinlenmesi talebinin reddine karar verdi. Duruşma 12 Aralık’a ertelendi.