Nisan, Volkan Konak ve MHP’nin DEM’i!

NECİP F. BAHADIR | YORUM

“Ayların en zalimidir Nisan” der T.S. Eliot, ‘Çorak Ülke’ adlı şiirinde. Şair, Nisan gibi ‘güzelim bahar ayına’ neden ‘zalim’ sıfatını yakıştırdı acaba? Sonraki mısrada da “Gövertir leylakları  ölü toprakta” diye yazar oysa. Eğer leylaklar tomurcuklanıp çiçeklerini açıyorsa nisan neden zalim olsun? İtiraz etsem, anlamak da zorlansam da dünya edebiyatına mal olan bu mısrayı severim.

Ve her nisan ayında hatırlarım. Kırk gün ikindi vakti yağan nisan yağmurları ne bereketlidir. Toprak için, tabiat için bir damlası bir ‘inci tanesine’ eş değerdir. Ferdi Tayfur da şikayetçidir, nisan yağmurundan; “Yine Nisan yağmurunda ıslanacağım / Yine sensiz bulutlarla dertleşeceğim / Farkında olmadan üşüdüğümün / Hasret ateşiyle kavrulacağım…^”

Şiirlerde, şarkılarda nisana haksızlık yapıldığını söylesem haddimi aşmış olur muyum? Daha önce söyledim mi bilmiyorum, bende fena halde ‘etimoloji’ takıntısı var. Kelimelerin kökenini ‘hastalık’ derecesinde merak ederim. Bir roman gibi ‘etimoloji sözlüğü’ okuduğum oldu. ‘Nisan’ kelimesi ta İbranice ve Akatça’ya kadar iniyor. Arami takviminin birinci ayı… ‘Taze, turfanda…’ gibi anlamı var.

Fikirlerine katılmayabilirsiniz ama… 

Bu yazıyı nisanin ilk, bayramın son günü yazıyorum. Takvime bakınca gevezeliğim tuttu; yoksa Nisan’dan şiirden şarkılardan söz edecek değilim. Bayrama ve siyasete ilişkin notlar almıştım, onları paylaşacağım. Tabii Volkan Konak’a değinmesem olmaz. Yıllar önce, “Bayramda ölenlere çok üzülüyorum…” demişti. Büyük konuşmuş… Kaderin cilvesi son nefesini bayramda verdi Volkan Konak…

Volkan Konak, önceki gün sahnede geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti.

Siyasi çizgisine mesafeliyim, politik düşüncelerine katılmıyorum. Ama şarkılarını türkülerini keyifle dinlerdim. ‘Keyifle…’ diyorum ama buğulu ve yanık sesinde insanın içine işleyen bir hüzün vardı. Cerrahpaşa’yı, Magosa Limanı’nı onun kadar iyi ve güzel söyleyen yoktu. ‘Dertliyim, kederliyim…’ türküsünü de öyle… İlk duyduğumda, “Bu dünyadan fayda yok…” sözü ok gibi yüreğimi delip geçmişti. Dünyanın kime faydası dokundu ki…

Volkan Konak, Karadeniz gibi hırçın ve dalgalıydı. Bir duruşu vardı. Muhalifti. Sesini de sözünü de esirgemezdi. Bir ağaç gibi ayakta, sahnede öldü. Yere düşmeden hemen önce, “Çok sivri konuşuyorsun, Silivri’ye gitmekten korkmuyor musun’ diyorlar bana…” dedi ve cevabını da verdi; “Bilmiyor musunuz devrimciler korkmaz, devrimciler susmaz…”

Susmadı da son nefesine kadar ‘dik duruşunu’ sürdürdü.

Fikir ve düşüncelerine katılmayabilirsiniz ama bu onun arkasından ‘kötü konuşmayı’ da gerektirmez. Ben bir sanatçı olarak hakkını teslim ediyorum. Sesine hayranlığımı da gizlemiyorum. İki gündür şarkılarını, türkülerini tekrar tekrar dinliyorum. Ferdi Tayfur, Edip Akbayram ve Volkan Konak… Efsane isimler birer birer göçüp gitmekte… Onlarsız bu toprak ve sanat dünyası daha çorak… ‘Kışın Dertli, yazın Emrah…’

Siyasette büyük bir yarılma var!

Siyaset ve toplum büyük bir yarılma ve çözülme içinde… Bayramda da bu bariz şekilde görüldü. Partiler arası bayramlaşmaya bakın ülkenin hali pürmelalini görün. CHP, ‘bayramlaşma programını’ iptal etti. Ne başka partiye gitti, ne de gelmek isteyenlere kapısını açtı.

Neden? İmamoğlu ve arkadaşları hapiste… Protesto gösteri ve yürüyüşlere katılan yüzlerce genç bayramı dört duvar arasında geçirdi. Bu tablo karşısında haksız mı CHP bayram yapmamakta?

Özgür Özel ve Kemal Kılıçdaroğlu Silivri’deydi. Siyasi mahpusları ziyaret etti. Onlarla bayramlaştı. İlk kez parti bayramlaşması ana muhalefetin yokluğunda gerçekleşti. MHP günler öncesinden CHP’ye gitmeyeceğini duyurmuştu.

MHP ilginç parti gerçekten… Abdullah Öcalan’a el uzatmakta bir beis görmezken diğer elini CHP’ye uzatmaktan imtina ediyor. Bunun ne siyasi ne de insani izahı olabilir!

Bahçeli konusunda yine ‘tuhaflıklar’ dikkat çekti. MHP lideri telefona sarıldı, DEVA, Gelecek gibi partilerin liderini aradı, bayramlarını tebrik için… Ama takvimi denk getiremedi. ‘İyi bayramlar…’ dediğinde daha Ramazan ayının 28. günüydü. Acelesi neydi acaba? Nereye yetişecekti? Bayram tebriğini yine iki öncesinde yayınladı. Oysa gelenek arefe günü ikindi sonrası kamuoyuyla paylaşılmasıdır. Hayır, bir bit yeniği aradığımdan değil ama burada bir ‘tuhaflık’ yok mu sizce de?

Acaba Bahçeli bayram sabahı Alpaslan Türkeş’in mezarına ibriğiyle su dökerken fotoğraf verecek miydi? MHP, Nisan’ın ilk haftasında mesaisine başlayacağını duyurmuştu. Bir kaç gün önceden hep partisine pem de sevenlerine ‘bayram’ yaptırabilirdi. Gözler onu aradı fakat, hayır mezar başındaki kalabalık grup içinde Bahçeli yoktu. Herhalde bu hafta içinde bir MHP etkinliğinde arzı endam eder. Eğer sağlığı elverirse…

MHP ve DEM Parti heyetleri bayramlaştı…

MHP, kapılarını DEM’e açtı

Ankara’dan yansıyan en çarpıcı fotoğraf MHP ile DEM’le bayramlaşmasıydı. Yıllarca bu iki parti bir araya gelmedi. Bayramlar bile aralarındaki mesafeyi kısaltmadı. MHP ilk kez DEM’in kapısını çaldı… Ve DEM heyetine kapısını açtı. Sürpriz değil tabii. Bahçeli’nin Öcalan açılımından sonra başka ne beklenirdi ki… Oysa olması gerekendi bu. Geç kalmış bir bayramlaşmaydı. Bugüne kadar olmaması eksiklikti. Hem siyasi hem insani bir görüntü… Ama düne kadar sağa sola nizam vermeyen kalkan MHP’nin şimdi ‘DEM’lendiğini’ de söylemek lazım. Bir espri de olsa “Çay DEM’li miydi?” diye sormak herkesin hakkı.

10 yıl aradan sonra AKP de, DEM’lendi. Bayramlaşma programına DEM’yi dahil etti. Ancak Gelecek ve DEVA gibi partilere ‘boykotu’ sürdürdü.

Ve bunlara bir yenisini ekledi. Fatih Erbakan’ın Yeniden Refah Partisi ile bayramlaşmadı. Ne gitti, ne de kabul etti. Bir iktidar partisine yakışır mı bu? Anlayacağı dilden sorarsak ‘dinde yeri var mı’ bunun.

Hani Müslümanlar kardeşti? ‘80 milyonu’ kucaklıyordunuz? Lafa gelince nutuk bol… Fakat pratik ortada. Söz başka eylem başka… AKP’nin tavrı ne siyasi, ne insani, ne de dini açıdan doğru. ‘Kardeşleriyle bile bayramlaşamayan’ bir parti Türkiye’ye ne verebilir ki… Nutuktan başka tabii.

Asıl ‘Çorak Ülke’ şiiri Türkiye’ye yazılmalı… Anadolu her açıdan tarihinin ‘en çorak dönemini’ yaşıyor. AKP’nin zalim politikaları verimli ve bereketli toprakları çöle çevirdi.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin