Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, “Çoklu baro düzenlemesi devrim niteliğinde. İstanbul, Ankara ve İzmir’in vesayetine son verilmiş, Barolar Birliği 1969’daki kuruluş ruhuna kavuşmuştur” açıklamasını yaptı.
A Haber’de yayınlanan ‘Memleket Meselesi’ adlı programa konuk olan Feyzioğlu, kanunun ‘devrim’ niteliğinde olduğunu ancak bunun kasten gözlerden kaçırıldığını savundu: “Türkiye Barolar Birliği, geçen 51 yılda Türkiye’deki baroların birliği olmaktan çıkmış ve İstanbul – Ankara – İzmir ve bir iki baronun bir araya gelip, dilediğini yaptırma gücüne kavuştuğu Türkiye’nin büyük çoğunluğunu, Anadolu vilayetlerinin hepsini figüran rolüne indirgediği bir hale dönüşmüştü. Kanunun devrim niteliğindeki kısmı; Ankara – İstanbul – İzmir’in vesayetine, tahakkümüne son vermesi ve Türkiye’deki tüm baroları 1969’daki kuruluş ruhunda olduğu üzere barolar birliğinin kurucu asli unsuru haline getirmesidir.” ifadelerini kullandı.
TBB başkanı, bazı kişilerin bilerek düzenlemeyi çarpıttığını iddia etti: “Diyorlar ki: ‘Türkiye’deki avukatların çoğunluğu İstanbul’da olduğuna göre elbette İstanbul’un bu delegeyle temsil edilmesi gerekir.’ Gayet basit bir şey söyleyeyim; bu kişilerin dediği doğruysa bugün de TBMM’de sadece Ankara ve İstanbul’un milletvekilleri olmalıdır, diğerleri tamamen figüran rolündedir. Diğer illerde laf olsun diye delege gönderiliyordur. Bizim sistemimiz maalesef buna dönüşmüştü.” dedi.
TBB’nin avukatların birliği değil, avukatlara hizmet etmekle yükümlü, baroların birliği olduğunu söyleyen Feyzioğlu, “Baroların her biri asli kurucu unsurdur, bir birlikten söz ediyorsanız o birliğin her bir unsurunun kendini asli hissetmesi asıl hissetmesi, esaslı hissetmesi zorunludur” şeklinde konuştu.
Diğer yandan, Baro başkanları ve avukatlar tasarı ortaya çıktığında buna ‘Savunma Yürüyüşü’yle karşı çıkmış, teklifin Meclis başkanlığına sunulmasından itibaren her aşamada eylemlerle düzenlemeye karşı çıkmıştı. Feyzioğlu da o günlerde düzenlemeye yönelik eleştirel ifadeler kullanmıştı.
Kamuoyunda ‘çoklu baro’ diye bilinen düzenlemeye göre 5 binden fazla avukat bulunan illerde en az 2 bin avukatla bir baro kurulabilecek.
Düzenleme ile barolar ve Türkiye Barolar Birliği’nin (TBB) yönetiminin belirlenmesinde de değişiklikler getirdi. TBB’nin olağanüstü genel kurula çağrılması da zorlaştırıldı.