YÜKSEL DURGUT | YORUM
Donald Trump’ın Zelensky ile Beyaz Saray’da kameralar önünde yaşadığı gerilim, sadece iki liderin değil, küresel sermayenin de dikkatle izlediği bir sahneydi. “Ukrayna’nın mineralleri” vurgusu, Tesla CEO’su Elon Musk’ın Trump’a yakın duruşuyla birleşince aklıma tek soru geldi: Acaba bu lityum için mi?
Elektrikli araç devinin batarya üretiminde kilit rol oynayan lityum, Ukrayna topraklarında yatıyor. Peki Musk’ın Trump’la kurduğu yakınlık, Tesla’nın küresel tedarik zincirini güvence altına alma stratejisinin bir parçası olabilir mi?
İki lider arasındaki bu açık pazarlığın merkezinde ‘Ukrayna Kalkanı’ adı verilen 2,5 milyar yıllık bir jeolojik formasyon var. Jeolojik bir hazine üzerine kurulu bu ülke, yeşil enerji devriminin kalbinde yatan stratejik bir mülk gibi. Bu mülk milyarlarca yıllık bir kaya tabakasında saklı: Ukrayna Kalkanı.
Ukrayna denilince akla buğday tarlaları ve Sovyet mirası gelse de asıl zenginlik yerin kilometrelerce altında. Ukrayna Kalkanı adı verilen devasa kaya formasyonu, dünyanın en eski ve en stabil kıta bloklarından biri. Üstelik bu jeolojik şaheser, lityum, grafit, titanyum ve nadir toprak elementleri gibi yeşil enerjinin yapıtaşlarını barındırıyor. Avrupa Birliği’nin enerji güvenliği için belirlediği 34 kritik mineralin 22’si bu topraklarda yatıyor. Yani Ukrayna, yeşil dönüşümün OPEC’i.
TESLA’NIN PİLİNİ BESLEYECEK TOPRAKLAR
Bir Tesla Model S’in pili için 63 kg lityum gerekiyor. Dünya 2040’a kadar lityum talebini 40 kat artıracak. Ukrayna’nın Donetsk ve Kirovograd bölgelerindeki devasa lityum yatakları ise tam bir “elektrikli araç cenneti”. Shevchenkivske madeni tek başına 13,8 milyon ton lityum cevheri rezerviyle Avrupa’nın en büyüğü. Ancak savaş, bu kaynakları keşfetmeyi engelliyor.
Rus işgali altındaki Nikopol Havzası ise dünya manganez rezervlerinin yüzde 20’sine ev sahipliği yapıyor. Jeopolitik gerilimlerin altında yatan gerçek ise sanki yeşil enerji, kara bir savaşın finansörü gibi. Bölgenin jeolojik verilerine erişim, gelecekteki madencilik anlaşmaları için kritik önemde.
Elon Musk’ın 2030’a kadar 20 milyon elektrikli araç üretme hedefi, Tesla’nın dünya lityum rezervlerine hâkim olmaya zorluyor. Ancak Çin’in lityum piyasasındaki egemenliği ve Avustralya-Şili eksenindeki tedarik sorunları, Musk’ı yeni kaynak arayışına itiyor.
Ukrayna’nın keşfedilmemiş lityum yatakları, tam da bu noktada devreye giriyor. Bir Tesla Gigafactory, yılda 35.000 ton lityum karbonat tüketiyor. 2040’a kadar küresel lityum talebinin 2,4 milyon tona ulaşması bekleniyor. Ukrayna’nın Polokhivske yatağı, tek başına 270 bin ton lityum potansiyele sahip. Peki Musk, Trump’ın Ukrayna ile kuracağı bir madencilik anlaşmasıyla Tesla’ya ucuz ve kesintisiz lityum akışı sağlamayı mı hedefliyor? Bu soru, Beyaz Saray’daki gerilimli diyaloğun perde arkasını aydınlatabilir.
ÇİN UĞRUNA EL SIKIŞMAK
ABD, Ukrayna ile yapmayı planladığı “madencilik anlaşması” ile hem Çin’e olan bağımlılığını kırmayı hem de Kiev’in yeniden inşasını finanse etmeyi hedefliyor. Anlaşmaya göre, Ukrayna devlet madenlerinden elde edilen gelirin yüzde 50’si ABD destekli bir fonda toplanacak. Peki Washington neden kendi lityumunu Nevada’da değil de Donetsk’te arıyor? ABD’nin Nevada’daki tuzlu su kaynaklarından lityum çıkarması, Ukrayna’nın sert kayalarını kırmaktan daha masraflı.
Ukrayna’nın jeolojik hazinesi sadece lityumla sınırlı değil. Nadir toprak elementleri, titanyum, manganez ve uranyum rezervleriyle adeta bir yeşil enerji madeni. Örneğin, Nikopol Havzası’ndaki 2,4 milyar tonluk manganez, çelik üretiminden pil teknolojisine kadar kritik bir role sahip. ABD’nin bu kaynaklara erişim talebi, Çin’in nadir toprak elementlerindeki yüzde 90’lık küresel hakimiyetini kırma planıyla örtüşüyor.
MADENLER AŞKINA
Aklıma takılan bir diğer soru ise Elon Musk’ın Ukrayna’ya sağladığı Starlink uydu desteği. Bu sadece insani bir hamle miydi, yoksa SpaceX, Ukrayna’nın maden haritasını mı çıkardı? Ayrıca SpaceX’in Ay ve Mars’taki maden hakları için verdiği mücadele, dünyadaki kaynak savaşlarının bir provası. Ukrayna, bu sorunun cevabını verecek ilk durak olabilir…
Ukrayna’nın yeraltı zenginlikleri, bir yandan iklim krizine çözüm vaat ederken, diğer yandan küresel güçlerin açık pazarlığına dönüşüyor. Trump’ın Zelensky’den istediği “iyilik (!)”, Musk’ın Tesla’sı için lityum kapısını aralayacak.
Tarih bize şunu öğretti: Yeraltı zenginlikleri, ülkeleri ya refaha ya da çatışmaya sürükler. Ukrayna’nın kaderi, bu kez jeopolitik satranç tahtasında, Trump’ın hamleleri ve Musk’ın batarya fabrikaları arasında şekilleniyor.
Çok güzel analizler yapıyorsunuz. Tebrikler.
Lityum rezervi 500 bin ton olan Ukrayna’da böyle oyunlar oynayan ABD ve Rusya, Lityum rezervi 8,5 milyon tondan çok, petrol rezervi 208 milyar verilden çok İran’a neler yapar?