Annesi ve babası KHK’lı olan, yaşları 5 ile 15 arasında değişen dokuz çocukla yapılan görüşmelerden oluşan “Öteki Çocuklar” belgeseli, 20 Kasım Birleşmiş Milletler Dünya Çocuk Hakları Günü kapsamında dün akşam ilk kez YouTube’da yayınlandı.
Merkezi ABD’de bulunan insan hakları kuruluşu Advocates of Slince (AST) tarafından 2023 yılında hazırlanan ve bugüne kadar sadece festivallerde ve ABD’de düzenlenen insan hakları programlarında gösterilen belgesel; ebeveynleri haksız yere tutuklanan, KHK ile ihraç edilen, sürgüne zorlanan ve toplum tarafından damgalanan binlerce çocuğun yaşadığı derin travmayı, onların kendi anlatımlarıyla aktarıyor.
Belgeselde çocuklar; kaybolan çocukluklarını, parçalanan ailelerini, okulda karşılaştıkları ayrımcılığı, tehlikeli göç yolculuklarını ve belirsizlikle geçen yıllarını sade ama sarsıcı ifadelerle anlatıyor. Etkileyici görsel unsurlar eşliğinde sunulan belgesel, çocukların maruz kaldığı ağır hak ihlallerini de çarpıcı bir dille gözler önüne seriyor.
BİRÇOK ÖDÜL KAZANDI
Çekimleri 2021 yılında Yunanistan’da ve Türkiye’de yapılan belgesel ilk kez 1 Haziran 2024’te, Çocuk Hakları Günü kapsamında AST tarafından ABD’de düzenlenen özel bir etkinlikte kapalı salon gösterimiyle izleyicilerle buluştu. Daha sonra Avustralya’dan Avrupa’ya, Kanada’dan Güney Afrika’ya uzanan geniş bir coğrafyada 5 ayrı kapalı salon programından gösterildi.
Yönetmenliğini KHK’lı eğitimci Aslıhan Kaş’ın yaptığı Öteki Çocuklar belgeseli, “En İyi Belgesel”, “En İyi Sosyal Etki Çalışması”, “En İyi Yönetmen” gibi farklı kategorilerde ödüller kazandı.
Öteki Çocuklar, 2024”te Cannes World Film Festivalinde “en iyi belgesel”, Toronto International Women Film Festivali ve LA Independent Women Film Award’ta “en iyi insan hakları” filmi, 16 Mart 2015’te Athens International Monthly Art Film Festivalinde “en iyi belgesel” ödülünü kazandı.
BELGESELDEN BAZI ÇOCUKLARIN ANLATIMLARI
🔸Ast olarak, hak ihlallerine yönelik hazırladığımız; belgesel,kitap ve rapor vb. çalışmalarımız için maddi manevi her türlü desteklerinizi bekliyoruz.
Ayrıntılı bilgi için Web sitemiz👇https://t.co/XOhoQiwEfS#ÖtekiÇocuklar#TheOtherChildrenhttps://t.co/kJkMdLrjV9 pic.twitter.com/XThqaYRlMP
— AST Türkiye (@AstTurkiye) November 16, 2025
“POLİSLER GELDİĞİNDE UYANIKTIM AMA O ORTAMI GÖRMEK İSTEMEDİĞİM İÇİN KALKMIYORDUM”
Çocuk 1: Saban 5-6 gibiydi. Kağıya vurdular. İçeri girdiler. Normalde uykum ağırdır. Ama duyuyordum. Uyanıktım ama kalkmak istemiyordum. Öyle bir ortamı görmek istemiyordum. Annem kapıyı açtı. Kadın polis geldi, yatak odasını aramaya başladı. Biz yatak odasında yatıyorduk. Ben, erkek kardeşim, kız kardeşim ve annem… Aramada önemli buldukları eşyaları aldılar. Babam üç yıl kadar gaybubet yaptı. Bunun son bir senesinde annem tutuklandı, 5 ay hapis yattı. Annem alındıktan bir ya da iki hafta sonra dayımla birlikte doktora gittik. Ve kalbime ritm bozukluğu teşhisi konuldu. Açık görüşlere de dayımla gidiyorduk. Annemle çok konuşuyorlardı, davanın durumunu. Kapalı görüşlerde sadece telefon yardımıyla konuşabiliyorsunuz. Tuhaftı. İçeride annenizi görünce. Ben, annem ve iki kardeşim babamla Meriç’te buluştuk. Ayrı ayrı gelmiştik nehir kenarına. Gece yola çıkmıştık, zifiri karanlıkta. Görevliler geliyor, abiler yere yatın diyor. Karanlık bir ortam. Patika çukur bir yoldan, çalılardan atlayarak geçmiştik.
“POLİSLERİN ANNEMİ GÖTÜRDÜĞÜNÜ DUYUNCA ŞOK OLDUM”
Çocuk 2: Ben uyurken polisler annemi götürmüşler. Annem de bizi öpmüş. Ben hatırlamıyorum, uykuda olduğum için. Ama gitmeden önce görmek isterdim. Uyandığımda bazen annem ekmek almaya gitmiş oluyordu. Yine öyle zannettim. Baktım bir iki saat geçti gelmiyor. Abime sordum, ‘Annem nerede?’ ‘Aldılar’ dedi. ‘Nereye aldılar?’ diye sordum. ‘Polisler götürdüler’ deyince şok oldum zaten. Arkadaşlarım annemin tutuklandığını bilmiyordu. Okulda bu konuyu açmıyordum çünkü beni dışlarlar diye korkuyordum. Annem içerdeyken büyük acılarım vardı. Bayağı kötü hissediyordum kendimi. Babamla bazen iki ayda, üç ayda bir buluşuyorduk. Ama korkarak gidiyorduk yanına. Birileri takip ediyor mu diye hep bakıyorduk, iki durak önce iniyorduk. Türkiye’de kalsak babam yakalanabilirdi, ona işkence yapabilir, 10 yıl hapiste kalabilirdi, biz de bu yüzden kaçtık geldik.
“ÜÇ AY CEZAEVİNDE KALDIM”
Çocuk 3: Üç ay hapiste kaldım. Orada Mehtap abla vardı. onunla arada sırada avluya çıkıyorduk. Annemle bileklik yapmıştık. Ben gittikten sonra abir çocuk gelmiş. Ben ağladım, bir ay durdum, iki ay duramadım, üç ayda kötü oldum. Mahkemede dışarda polislerle duruyordum. Uyumamak için gözlerimi kapatmıyordum, bana bir şey yapabilirler diye… Meriç’ten geçerken düşecek gibi oldum, bir abi tuttu. Üzerim su olmuştu. Bir yerde babam beni beline aldı. Çanta çamur olmuştu, sonra nezarete gittik.
“ANNEMLE HAFTADA BİR KONUŞUYORDUK”
Çocuk 4: Annem hapisteydi ve biz anneannemlerdeydik. Alt katta kuzenlerim vardı. Onlarla oynuyorduk. Babam zaten bizi her gün arıyordu. Annemle de her hafta ya da iki haftada bir telefonla görüşüyorduk. Ayda birde Elazığ’a görüşe gidiyorduk.
“GÖRÜŞTE BÜTÜN ÖĞRETMENLERİN ÇOCUKLARINI GÖRÜYORDUM”
Çocuk 5: Görüşe gitmeyi seviyordum ama yol çok uzundu. O zamanlar yolculuk yapmayı sevmiyordum. Beş saat sürüyordu yol sanırım ve yola geceden çıkıyorduk. Görüşler hafta içi olduğu için genellikle okula gidemiyordum o gün. Anneannemler söylemese de ben annemin 10 yıl hapiste kalacağını bir şekilde duymuştum. O zamanlar 9 yaşındaydım, annem hapisten çıktığında 19 yaşında olacağım, çok zaman geçmiş olacak diye düşünüyordum. Annem de, babam da öğretmendi. Açık görüşe gittiğimde bütün öğretmenlerin çocuklarını orada görüyordum.
“BABAMLA KAHVALTI YAPMAYI BİLE ÖZLEDİM”
Çocuk 6: Şu an babam yanımda olsa çok şey yapmak isterdim. Dışarıda gezmek isterdim, yine film izlemek isterdim. En ufak bir kahvaltıyı bile onunla yapmayı özledim. Ders yaparken kavga bile etsek onunla yapmak istiyorum. Her şeyi onunla yapmak istiyorum ama yok… Çok zor ama hayat devam ediyor. Alışmak zorundayım.
“BURS KAZANDIM AMA VERMEDİLER”
Çocuk 7: Türkiye’de okuldayken din dersinde hoca bildiğin politika yapıyordu. 15 Temmuz kahramanlık videolarını sürekli sınıfta izletiyordu. Kimsenin siyasi düşüncesi göz önünde bulundurulmuyordu ama belki o yaşta çocuğu siyasi düşüncesi olmayabilir ama sonuçta kendine ait bir düşünceleri var. Belki bu olayı desteklemiyor ve senin okulda insanları bu şekilde hakkın olmamalı. Okul çocukların düşüncelerini özgürce dallandırabileceği bir yer olmalı. 2017 yılında bursluluk sınavına girmiştim. Çok iyi geçmişti. Sadece iki yanlışım vardı. Kazanmış oluyordum. Ama daha sonra bize bursumu yatırmadılar. Nedenini ben de bilmiyorum. Türkiye’de kendini düşünceni ifade edememek, yalan söylemek… Annem yurt dışına gideceğimizi söyleyince kesinlikle olmaz demiştim. Ben biraz emin olmak istiyorum, risk almayı sevmem. Meriç’ten geçeceğimiz zaman küçük bir botun üzerinde 7 kişiydik. Şişme bir bot, bir taraftan, öteki tarafa geçeceksin, hayatını riske atmış alıyorsun ve bütün hayatın o botun üzerinde…
“DOĞUM GÜNÜMÜ GÖRÜŞTE KUTLADIK, BABAM KEK GETİRMİŞTİ, İPLE KESTİK”
Çocuk 8: Görüş günü bir keresinde doğum günüme denk gelmişti ve babam küçük bir kek almıştı, bizimle birlikte yiyebilmek için. Babam cebinden bir ip çıkardı ve o iple keki kesti. Bıçak vermiyorlardı.
“BABAMLA ARAMIZDA CAM VARDI, ONA ELİMLE DOKUNAMASAM DA RUHUMLA DOKUNDUĞUMU HİSSEDİYORDUM”
Çocuk 9: Görüşler aşırı yorucuydu. O kadar çok aşama vardı, bunalıyordum ve görüşlere gitmeyi artık hiç istemiyordum. Babamı görmeyi tabi ki istiyordum ama o prosedürlerin hiçbirini çekmek istemiyordum. Babamı açık görüşte gördüğümde mutlu oluyordum ama son iki yıldır sadece camın arkasından görüyoruz, bir de parmaklıklar var. Onun ruhuna dokunduğumu hissediyordum. Çünkü babamın karşımda olması, sesini sadece telefondan bile duysam birkaç santimetre ötede olduğunu bilmek bana yetiyordu.
Çocuk 10: Onu camdan görmek güzel ama biraz sarılmak istiyorum. Annemin dosyası şu an savcılıkta. Annemin içeri tekrar girebilir, korkuyorum o yüzden.
