Hindistan, Keşmir’in Pahalgam bölgesinde düzenlenen terör saldırısının ardından Pakistan’ı suçlayarak sert tedbirlere başvurdu. Pakistan’ın aynı sertlikteki misilleme tedbirleri ile cevap vermesi iki ülke arasındaki bağları kopma noktasına getirdi. Bölgede tansiyon oldukça yükselmiş durumda.
Hindistan Başbakanı Narendra Modi’nin başkanlığında toplanan Kabine Güvenliği Komitesi’nde (CCS) saldırının ayrıntıları ele alındı. Terör eyleminin sınır ötesi bağlantılarına dikkat çekilen toplantının ardından Hindistan Dışişleri Bakanı Vikram Misri basın mensuplarının karşısına geçti.
Bakan Misri, yaptığı açıklamada, İndus Suları Anlaşması’nın derhal askıya alındığını belirterek, “Anlaşma, Pakistan sınır ötesi terörizme verdiği desteği güvenilir ve geri dönülmez bir şekilde reddedene kadar yürürlükte olmayacak” dedi. Hindistan ardından daha fazla tedbir açıkladı, Pakistan vatandaşlarının Hindistan’ı terk etmesini istedi.
Pakistan bugün aldığı misilleme tedbirleri ile Hindistan’a cevap verdi. İslamabad, terör saldırısının Pakistan üzerine yıkılmasının “anlamsız ve mantığa aykırı” olduğunu açıkladı.
Hindistan’ın Keşmir bölgesinde iki gün önce turistlere düzenlenen silahlı saldırıda 26 kişi hayatını kaybetmiş, 17 kişi yaralanmıştı.
Diplomatik ve vize ilişkileri askıya alındı
Hindistan, Tüm Pakistanlıların vizelerinin iptal edildiğini duyurdu ve ülkeden ayrılmaları için 29 Nisan’a kadar süre tanıdı.
Hindistan ayrıca Pakistan’ın Yeni Delhi Büyükelçiliği’ndeki deniz ve hava kuvvetleri müsteşarlarını ‘istenmeyen adam’ ilan etti. Müsteşarlara ülkeyi terk etmeleri için bir hafta süre tanındığı bildirildi.
Sınır geçişlerine de kısıtlama getiren Hindistan, Wagah-Attari sınır kapısını kapattı. Bu kapıdan giriş yapan Pakistan vatandaşlarının en geç 1 Mayıs’a kadar aynı kapı üzerinden ülkeyi terk etmeleri istendi.
Misri ayrıca, Pakistan vatandaşlarının Güney Asya Bölgesel İşbirliği Örgütü (SAARC) kapsamında sahip oldukları muafiyet vizeleriyle Hindistan’a seyahat etmelerinin yasaklandığını duyurdu. Şu anda Hindistan’da bu vizeyle bulunan Pakistan vatandaşlarına ise ülkeyi terk etmeleri için 48 saat süre verildiği açıklandı.
Pakistan’dan misilleme: Hava sahası kapatıldı, ticaret askıya alındı
Pakistan Ulusal Güvenlik Komitesi, Hindistan’ın Pahalgam saldırılarının ardından aldığı misilleme tedbirlerine yanıt verdi.
Başbakan Şahbaz Şerif’in ofisinden yapılan sert bir açıklamayla İslamabad, Hindistan’ın İndus Suları Anlaşmasını askıya almasını reddettiğini, suyu durdurmaya ya da yönünü değiştirmeye yönelik her türlü girişimin “savaş eylemi” olarak değerlendirileceğini ve “tam güçle karşılık verileceğini” söyledi.
Ayrıca Hindistan ile tüm ikili anlaşmaları askıya almaya karar verdi ve Wagah Sınır Karakolunu derhal geçerli olmak üzere kapattığını açıkladı.
İslamabad, Hindistan’ın dün açıkladığı beş maddelik diplomatik eylemi “tek taraflı, haksız, siyasi amaçlı, son derece sorumsuz ve hukuki değerden yoksun” olarak nitelendirerek eleştirdi ve buna karşılık olarak misilleme tedbirleri açıkladı.
Muafiyet programı kapsamında Hindistan vatandaşlarına verilen tüm vizeleri derhal geçerli olmak üzere askıya alındı. İslamabad’daki Hindistan Yüksek Komisyonu’ndaki diplomat sayısını 30’a indirdi ve Hintli savunma, deniz ve hava danışmanlarının 30 Nisan’dan önce Pakistan’ı terk etmelerini istedi.
Hava sahasını Hindistan’a ait veya Hindistan tarafından işletilen tüm havayollarına kapatıldı ve Hindistan ile tüm ticaret askıya alındı
Açıklamada, herhangi bir “güvenilir soruşturma ve doğrulanabilir kanıtın” yokluğunda, Hindistan’ın Pahalgam saldırısını Pakistan’la ilişkilendirme girişimlerinin “anlamsız, rasyonellikten yoksun ve mantığa aykırı” olduğu ifade edildi.
Pakistan’ın ve silahlı kuvvetlerinin “egemenliğini ve toprak bütünlüğünü savunmaya tam olarak muktedir ve hazır olduğu” belirtildi.
65 yıldır bir ilk: İndus Suları Anlaşması askıda
İndus Suları Anlaşması, Hindistan ile Pakistan arasında 1960 yılında Dünya Bankası’nın arabuluculuğunda imzalanmış ve İndus Nehri ile kollarının kullanımını düzenlemişti. Anlaşma, iki ülke arasında yaşanan birçok kriz döneminde dahi askıya alınmamış, su paylaşımı açısından nadir bir iş birliği örneği olarak görülmüştü.
Hindistan’ın bu kararı, ikili ilişkilerde yeni bir gerilim dalgasını başlatabileceği gibi, bölgedeki su güvenliğini de tehdit edebilecek nitelikte.