Adalet değil cinayet: Hapiste kalp krizi geçiren KHK’lı öğretmenin vefat etmeden önceki son fotoğrafları…

İki çocuk babası olan Ongun’un cenazesi memleketi Denizli’nin Tavas ilçesinde toprağa verildi.

SEVİNÇ ÖZARSLAN – ÖZEL HABER

Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı Kütahya Şehitler İlköğretim Okulu’nda görev yaparken KHK ile ihraç edilen ve iki yıl Kütahya T Tipi Cezaevi’nde tutuklu kaldıktan sonra kalp krizi geçirerek 21 Eylül’de hayatını kaybeden KHK’lı öğretmen Cafer Ongun’un vefatından önceki son fotoğrafları ortaya çıktı.

Tutuklanmadan önce herhangi bir sağlık sorunu olmayan Ongun’un son halini görenler tanımakta güçlük çekti.

BEŞ AY YOĞUN BAKIMDA YATTI

Kütahya’da bir ilkokulda sınıf öğretmeni olarak görev yapan Ongun, 2016’da Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile mesleğinden ihraç edildi. İşsiz kaldıktan sonra hamallık yapan Ongun, Mart 2017’de tutuklanarak cezaevine gönderildi. Sekiz ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilen Ongun’a Kütahya 2. Ağır Ceza Mahkemesi “dernek üyeliği, Bank Asya’ya para yatırma ve ByLock” gerekçesiyle 6 yıl 3 ay hapis cezası verdi. Kararın onanmasının ardından Ongun, Kasım 2023’te yeniden tutuklanarak cezaevine konuldu.

Tutuklanmadan önce herhangi bir sağlık problemi bulunmayan Ongun, geçtiğimiz mayıs ayında Kütahya T Tipi Cezaevi’nde kalp krizi geçirince yoğun bakıma kaldırıldı. Bir hafta Kütahya’da tedavi gördükten sonra İstanbul Siyami Ersek Hastanesi’ne sevk edildi ve burada yapay kalp takıldı. Ancak bu sırada beynine pıhtı atması sonucu sol tarafı felç oldu. Uzun süredir yoğun bakımda tedavi gören Ongun, 21 Eylül’de hayatını kaybetti.

“İHRAÇTAN SONRA HAMALLIK YAPTI, FARELERLE AYNI DEPODA KALDI”

Cafer Ongun’un bir aile yakını KHK’lı öğretmenin 9 yıldır geçirdiği süreci TR724’e anlattı:

“Cafer bey çok çekti. İhraç edildikten sonra hamallık yaptı. Farelerle birlikte depolarda yattı. İlk tutuklandığında 4 kişilik koğuşta 16 kişiyle birlikte kaldı. Yatağı tuvaletin önündeydi. Üstüne basan tuvalete giriyordu. Gece tuvalete kalkan üstünden geçiyordu.

İkinci tutuklandığında hastalandı. Dört-beş ay önce kriz geçirdi. Epikriz raporunda aylık kontrole gitmesi gerektiği yazıyordu ama doğru dürüst götürülmedi. İlaçları verilmedi. Cezaevinden de sağlıklı bilgi alamadık. Kütahya’daki doktor ‘Benim hastamdı, kontrole hiç getirmediler, çok üzgünüm’ dedi. Doktor böyle söyleyince biz vefat edeceğini zaten anladık. Durumu ciddileşince İstanbul’a sevk edildi.

“YAPAY KALP TAKILDI”

Çok uğraşlar sonucunda Siyami Ersek Hastanesi’nde açık kalp ameliyatı oldu. Yapay kalp takıldı. O sırada beynine pıhtı atınca sol tarafına felç indi. Siyami Ersek’te tutuklu katı beşinci kattaydı, oraya yatırdık. Yoğun bakımda yatarken de kalp krizi geçirdi. Yataktan düştü, sağ gözü morardı. O sırada jandarmalar dışarıda lahmacun yiyorlarmış. Hemşireler terörist diye yanına girip çıkmaya korkuyorlar. Yoğun bakımdan sonra normal servise çıktığında biz şok geçirdik. Tanıyamadık. Çok zayıflamıştı. Normalde kaslı biriydi. Sporla ilgilenirdi. Vücut geliştirmeyle uğraşırdı. Koşardı, yürürdü.

“DOKTOR YÜZDE 1 YAŞAMA İHTİMALİ VAR DEDİ”

Mayısta hastaneye yattı, Haziran’ın 15’inde kalp ameliyatına girdi. Doktor ‘Hem kalp pili takılacak, hem yapay kalp takılacak, hem de kalp kapağı değişecek. Yüzde 1 yaşama ihtimali var.’ dedi. Ameliyattan sonra yüzde 99 engelli raporu çıktı, şuuru yitikti. Ameliyat sırasında beyin kanaması geçirdi, beynine pıhtı atınca sağ tarafı felç kaldı.

“TUTUKLULUK HALİNİN KALKMASI İÇİN PROFESÖR RAPOR YAZDI”

O sırada tutukluluk halinin kaldırılması için bir profesör rapor yazdı. İnfaz erteleme verdiler ama geç kalındı. Yanına gittiğimizde konuşamıyordu. İki ay yanında kaldık. Günde 30 kere hasta bezini değiştiriyorduk. Eliyle kendine zarar veriyordu. En büyük acımız şu; el hareketleriyle bir şey anlatmaya çalışıyordu. Parmaklarıyla 1, 2, 3 yapıyordu. Ne demek istediğini bir türlü anlayamadık. Arada bir şuuru yerine geliyordu. O zaman ağlıyordu. Başında beş jandarmanın olduğu, sedyeye kelepçelendiği dönemler geçirdik. Evlatları hastanede, cezaevinde peşinde koşturdu, çok zorluklar yaşadı. Çocuklarını okulda sırf anne-babası ihraç edildiği için diğer çocuklar saldırıda bulundular. Büyük travmalar yaşandı.”

Adli Tıp, ayağı kesilen tutuklu avukata infaz erteleme vermedi

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin