Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Kahramanmaraş’ta şebeke suyunun içme suyu olarak kullanılmaması gerektiğini söyledi. Koca, “Valilik ve kaymakamlıklar açıklama yapana kadar şebeke suyunu içme suyu olarak kullanmayalım. Su hayattır, hep öyle kalsın. Hastalık sebebi olmasın. An itibariyle halk sağlığını tehdit eden bir durum yoktur.” dedi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Kahramanmaraş İl Sağlık Müdürlüğü’nde deprem bölgesindeki son gelişmeleri paylaştı. Kentte 13 devlet, 1 üniversite, 7 sahra hastanesinin yanı sıra 8 toplum sağlığı merkezi, 77 aile sağlığı merkezi ve 101 sağlık eviyle hizmet verdiklerini söyledi. Türkoğlu ile Nurhak Devlet hastanelerinin ağır hasarlı olduğunu, Necip Fazıl Şehir Hastanesi’nin hizmet vermeyi sürdürdüğünü kaydeden Koca, il genelinde 120 eczanenin yanı sıra sahra hastanelerinin eczaneleri ile 14 ayrı noktada mobil eczanelerin bulunduğunu, ilaç temininde sorun yaşanmadığını anlattı.
HALK SAĞLIĞINI TEHDİT EDİCİ BİR DURUM YOK
Fahrettin Koca, kentten alınan 1.533 su numunesinden 1.354’ünde klor oranının yeterli olduğunu tespit ettiklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Su numunelerinin mikrobiyolojik ve kimyasal analizleri burada, Kahramanmaraş Merkez Halk Sağlığı Laboratuvarımızda yapılmaktadır. Bu analizler, şebeke suyunun içme suyu olarak kullanılmasının riskli olduğunu ortaya koymaktadır. Alınan su örneklerinden 176’sı uygunsuz bulunmuştur. Bir kısmı mikrobiyolojik veya kimyasal uygunsuzluktur. Bilimsel tespitlerden hareketle gerekli önlemler alınmaktadır. Israrlı uyarımı burada da tekrarlamak istiyorum, valilik ve kaymakamlıklar açıklama yapana kadar şebeke suyunu içme suyu olarak kullanmayalım. Su hayattır, hep öyle kalsın ve hastalık sebebi olmasın. Daha önce yaptığım açıklamalarda belirttiğim gibi mevcut şartlar itibarıyla halk sağlığını tehdit edici bir durum şu ana kadar yoktur.” diye konuştu.
“Image maker” olarak kimden ders alıyorlar acaba?
Beden dili, sesten %50, sözcüklerden yaklaşık 7-8 kat etkili.
Geçenlerde de Soylu’nun (!) ve yanındakilerin fotoğrafları vardı buna benzeyen.
Fahrettin bey (!) de “Depremzedeler için koşmaktan uyuyamadım. Çok yorgunum. Sakallarımı kesecek zaman da bulamadım. İnsanlarımızın cesetleri enkaz altındayken temiz beyaz gömlek giymem, güzel koku sürünmem bana haram” diye bağırıyor beden diliyle.
SS’in ki de öyleydi.
Daha dün, “Corona’dan ölen 80 bin diyordunuz. TUİK iki yıldır sakladığı rakamları açıklayınca, sizin açıklamanız gereken yeni bir 120 bin insanımızın öldüğü daha çıktı ortaya; hayırdır?” diye sormuştuk.
Fahrettin’in 80 bin conona nedeniye ölümün yanısıra +120 bin daha ölümü …
Albayrak’ın açıklaması gereken +128 milyar USD yanında +100 milyar USD’si
Süleyman’ın +40 üzeri deprem kaybı…
17/25 sonrası
Muamer Güler’in kendi rızasıyla Rıza’nın önüne yatması,
Egemen Bağış’ın Bakara-Makara’sı
Zafer Çağlayan’ın saati ve peçetesi
Erdoğan Bayraktar’ın, herşeyi Erdoğan’ın bilgisi dahilinde yapması vardı.
Erdoğan hem hepsini sattı, hem razı etti, hem üste çıktı.
Bence Süleyman’ı da, Fahrettin’i de, damadını da “kripto F..cüymüşler, aldatıldım” diye satsın.
Henüz herkes uyanmamışken inanan çok olur…