Türkiye, gözaltılar, tutuklamalar, anayasa tartışmaları ve medya üzerindeki baskılarla gündemden düşmüyor. Kamuoyunda ‘Süleymancılar’ olarak bilinen cemaate yönelik başlatılan operasyon sıcaklığını koruyor. 16 Mayıs’ta Ankara merkezli düzenlenen operasyonda, biri üst düzey bürokrat olmak üzere dört kişi gözaltına alındı. Operasyonun, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kısa süre önce yaptığı ve bu grubu açıkça hedef aldığı konuşmanın hemen ardından gelmesi dikkat çekti.
TR724 ekranlarında yayınlanan Ne Yapılabilir? programda, Avukat Nurullah Albayrak ve Avukat Mehmet Tahsin, Türkiye gündeminin öne çıkan başlıklarını değerlendirdi.
Av. Nurullah Albayrak, kendilerini Süleymanlılar olarak tanımlayan cemaate yönelik müdahalenin de ayyuka çıkan hukuksuzluklardan biri olduğunu vurguladı. Albayrak’a göre, rejimin çizdiği sınırların dışına çıkan her grup, ister dini cemaat ister muhalif medya olsun, sistematik baskının hedefi haline geliyor. “Hukuksuzluk bir gruba has kalmaz, zamanla herkesi sarar.” diyen Albayrak, özellikle etkin pişmanlık gibi mekanizmaların baskı aracı olarak kullanılmasından endişe duyduğunu söyledi.
Av. Mehmet Tahsin ise operasyonun zamanlamasına dikkat çekerek, siyasi iradenin doğrudan talimat verdiği izlenimi taşıdığına vurgu yaptı. Tahsin, hukuki deliller yerine niyet okumanın ve siyasi saiklerle yargı süreci başlatmanın Türkiye’yi bir hukuk devleti olmaktan uzaklaştırdığını belirtti.
İki hukukçu da, operasyonun ardında gerçek bir suç delilinden çok, “rejime sadakat göstermeyen yapıları tasfiye etme” amacı bulunduğu görüşünde birleşti. Albayrak, geçmişte Hizmet Hareketi’ne karşı uygulanan yöntemlerin şimdi Süleymancılar cemaatine yöneldiğini, gelecekte diğer dini yapılar veya muhalif grupların da sırada olabileceğini ifade etti.
Programda ayrıca İBB soruşturmasında üçüncü dalga operasyon, gazetecilere yönelik hedef göstermeler, yeni anayasa tartışmaları ve Gaziantep’teki tutuklamalar da değerlendirildi. Albayrak ve Tahsin, gazetecilere yönelik HTS kayıtları üzerinden yürütülen itibarsızlaştırma kampanyalarına karşı da hukuki mücadele çağrısında bulundu.
“Asıl suç örgütü, yargıyı silah olarak kullananlardır” ifadesiyle hukuksuzluklara dikkat çeken Albayrak, Türkiye’nin yeniden bir hukuk devleti olabilmesi için, siyasetin yargı üzerindeki etkisinin tamamen ortadan kaldırılması gerektiğini söyledi.