DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, “Öcalan’dan yeni bir çağrı bekliyor musunuz?” sorusuna doğrudan bir çağrı beklentileri olmadığını söyleyerek cevap verdi. Doğan, “Bir çağrı beklemiyoruz. Ancak şunu bekliyoruz: Sayın Öcalan’ın artık doğrudan iletişim kurabileceği birtakım koşullarının oluşmasını bekliyoruz. Şimdi önümüzdeki günlerde mesela yurt dışından bir heyet gelecek. Kalabalık bir heyet bekliyoruz. Kendisiyle görüşmek isteyecekler.” ifadelerini kullandı.
DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, parti genel merkezinde bir basın açıklaması yaptı, Kobani Davası’nda açıklanan gerekçeli kararın hukukla bağdaşmadığını söyledi. Doğan, “Söz konusu dava ve benzerleri sadece DEM Parti seçmenlerini ilgilendirmiyor. Tüm Türkiye’nin herkesin özgürlük eşitlik barış demokrasi ve adalet hakkını ilgilendiriyor.” ifadelerini kullandı. Kobani Davası’nda siyasetçilerin yalnızca düşüncelerinden dolayı cezalandırıldığını söyleyen Doğan, “Kobani Kumpas Davasında kabaca yaptığımız bir hesaplamada 16 Mayıs 2024’te 400 yılı aşkın cezalar verildi. İnsanlar yalnızca siyaset yaptıkları için yıllarca gerekçe olarak gösterilen hiçbir konuda suç unsuru bulunamayıp ne yapıldı? Konuştukları, siyaset yaptıkları için siyasetçilere 400 yılı aşkın cezalar verildi. Peki, bunca zaman sonra ortaya çıkan gerekçeli karar metninin hukukla bir ilgisi ülke adına ne yazık ki yok.” diye konuştu.
Ayşegül Doğan, mevcut siyasi iklimin demokratikleşmeye değil, daha fazla baskıya işaret ettiğini anlattı. Türkiye’de demokrasinin neredeyse kırıntısının bile kalmadığı bir zaman diliminden bahsediyoruz. Herkes için bu hale geldiği bir zaman diliminden… İtiraz eden, farklı düşünün herkese yönelik bir antidemokratik uygulamayla karşı karşıya kalıyoruz Türkiye’de… Bu andidemokratik uygulamalar ortadan kalktığı zaman daha demokratik, daha özgür bir Türkiye göreceğiz.” ifadelerini kullanan Doğan, Meclis’te kurulması planlanan komisyona dair de açıklamalarda bulundu: “Temelde şöyle bir mutabakat var. Komisyon kurulmalı. Biz DEM Parti olarak bunu büyük bir memnuniyetle karşılıyoruz ve ayrıca bunun öneminin farkında olarak çalışıyoruz. Bizim bu konuda taslağımızın hazır olduğunu söylemiştik. Bu taslağı pazartesi günü Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’a diğer siyasi partilerin de yapacağı gibi sunacağız. Biz bu konuda niye ciddiyetle yaklaşılması gerektiğini ısrarla belirtiyoruz. Diyoruz ki sözünü ettiğimiz konu insan hayatı. Silahların tümden devre dışı bırakılması ve bunun için gerekli tüm mekanizmaların bir an evvel geciktirilmemesi gerekiyor.”
Silahların bırakılmasının muhatabı biz değiliz
Basın mensuplarının, “Örgütün silahları bırakacağına dair iddialar” hakkındaki sorusunu yanıtlayan Doğan, şu açıklamalarda bulundu: “Silahların bırakılmasının asıl muhatabı tabi ki silahı elinde bulunduranlar. Yani sonuçta silah bizim elimizde değil, DEM Parti’nin elinde değil. Ancak silahların bırakılması ve demokratik siyaset alanının geliştirilmesi DEM Parti’nin taleplerinden biri.”
Basın mensuplarının “Süreç ne olarak adlandırılacak? Koalisyonun adıyla ilgili mutabakat var mı?” sorusuna da yanıt veren Doğan, “Biz barış ve demokratik toplum süreci diyoruz. Sayın Öcalan da 27 Şubat çağrısında barış ve demokratik toplum çağrısı dedi. Farklı isimler bulabiliriz, bu da tartışılabilir.” diye konuştu.
“Öcalan’dan yeni bir çağrı bekliyor musunuz?” sorusuna doğrudan bir çağrı beklentileri olmadığını belirten Doğan, şu ifadeleri kullandı: “Bir çağrı beklemiyoruz. Ancak şunu bekliyoruz: Sayın Öcalan’ın artık doğrudan iletişim kurabileceği birtakım koşullarının oluşmasını bekliyoruz. Şimdi önümüzdeki günlerde mesela yurt dışından bir heyet gelecek. Kalabalık bir heyet bekliyoruz. Kendisiyle görüşmek isteyecekler.”