DEM Parti Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu süreci pekiştirmek için kayyımların geri çekilmesi, tutuklu siyasetçilerin serbest bırakılması çağrısı yaptı.
4 Kasım 2024’te, DEM Parti’nin Mardin Büyükşehir, Batman ve Halfeti Belediyelerine kayyım atandığını, 4 Kasım 2016’da ise aralarında HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da bulunduğu 12 milletvekilinin gözaltına alınıp tutuklanmalarının tarihi olduğunu hatırlatan DEM Parti, “Bu tarih, demokrasiyi askıya alan müdahalelerin sürekliliğini ve halk iradesine yönelen sistematik baskıyı hatırlatmaktadır” dedi.
Öcalan’ın çağrısıyla başlatılan “Barış ve Demokratik Toplum Sürecinin, bugün Türkiye’nin demokratikleşme yoluna girebilmesi için büyük bir kapı araladığı” vurgulanan açıklamada bu durumun yeni bir Türkiye’nin mümkün olabileceği umudunu yeşerttiğini belirtti. DEM Parti “Bugüne kadar atılan adımlar da bu umudu destekleyici nitelikte ve kararlılıkta olmuştur. Ancak siyasi iktidar kanadı bu umudu büyütme ve geliştirme konusunda daha tutuk ve ürkek bir hat izlemektedir” ifadelerini kullandı.
”ANTİDEMOKRATİK UYGULAMALARI ORTADAN KALDIRMALIYIZ”
Açıklama şöyle devam etti:
“Demokrasinin ve özgürlüklerin ifade edildiği bu ortamı pekiştirmek, siyasi iktidarın temel sorumluluklarından biridir. İktidarı bu sorumluluğunu yerine getirmeye, bu doğrultuda adımlar atmaya davet ediyoruz.
Demokrasinin tam anlamıyla tesis edildiği bir Türkiye yaratmak istiyorsak, bunun önünde duran tüm antidemokratik uygulamaları ortadan kaldırmalıyız. Şüphesiz ki bunlardan biri de kayyım uygulamalarının hala devam ediyor olmasıdır. Seçilmiş halk iradesinin askıya alınıp merkezi yönetimin memurlarının gasp edilen koltuklara oturtulması, aleni bir şekilde demokrasinin yok sayılmasıdır. Bu yok sayma hali bir an önce sona erdirilmelidir.
”SEÇİLMİŞLER ÖZGÜRLÜKLERİNE KAVUŞMALI”
Bu vesileyle 4 Kasım 2025 tarihini, yeni dönemin samimiyetle pekişmesi adına bir fırsat olarak gördüğümüzü ifade etmek istiyoruz. Bizlerin ve halkların beklentisi, atanan kayyımların geri çekilerek halkın iradesini temsil eden seçilmişlerin görevlerinin başına dönmesidir. Bununla birlikte, siyaset yaptığı için tutsak edilen siyasetçilerin ve seçilmişlerin de özgürlüklerine kavuşması, demokrasi temelinde halkların ortak beklentisidir. Bu beklentiyi karşılayacak olan da siyasi iktidardır.
Barış ve Demokratik Toplum Sürecinin karşılıklı iyi niyet adımlarıyla pekişmesi ve halkın güven duygusunun gelişmesi, atılacak bu adımlarla daha mümkün hale gelecektir. Bu adımların atılması sadece bir demokratikleşme gereği değil, aynı zamanda halkların barış içinde bir arada yaşamasının da teminatı olacaktır.”
