CHP’li Atayman isyan etti: Bileklerim mor, yerde yatıyorum, eşyam çöp torbasında

CHP’li İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), cezaevinde yerde uyumak zorunda bırakılan eski Medya A.Ş. Genel Müdürü İpek Elif Atayman’la ilgili X hesabından paylaşım yaptı.

İlk kez cezaevlerindeki hak ihlalleriyle ilgili yapılan paylaşımda, “İBB soruşturması kapsamında tutuklanan İBB Medya A.Ş. eski Genel Müdürü İpek Elif Atayman’ın oğlu Efe, annesinin sevk edildiği Afyon Cezaevi’nde 5 gündür yerde yattığını belirtti.” denildi.

“İNSANLIK DIŞI HAREKET KABUL EDİLEMEZ”

İpek Elif Atayman’ın oğlu Efe Çakır da “İBB Medya AŞ eski genel müdürü annem İpek Elif Atayman, sürüldüğü Afyon Cezaevinde 5 gündür yerde yatıyor. Devletine milletine maddi ve manevi hiç bir yanlışı olmayan sicili tertemiz bir insana yapılan bu insanlık dışı hareket kabul edilemez.” ifadelerini kullandı.

“AYNI IZDIRABI BU DÜNYADA BETERİYLE GÖRÜN”

Atayman’ın abisi Barış Atayman ise kızkardeşine kötü muamele edenlere beddua ederek “İpek Elif Atayman’ı Afyonkarahisar’a elleri kelepçeli bir kafesin içinde sadece ekmek, meyve ve suyla 7 saat götürenler, 20+ kişilik koğuşta yerde yatıranlar, buna icazet verenler, tolere edenler, alkışlayanlar…Aynı ızdırabı bu dünyada beteriyle görün…” paylaşımında bulundu.

“BU BİR YARGILAMA DEĞİL, CEZALANDIRMADIR”

İpek Elif Atayman, İBB’ye yönelik yolsuzluk soruşturmaları kapsamında 19 Mart’ta gözaltına alınmış 23 Mart’ta tutuklanmıştı. Geçen hafta da Afyon’a sevk edilmişti.

5 Haziran günü ailesinden ve avukatlarından habersiz Silivri’den Afyonkarahisar Kapalı Cezaevi’ne gönderilen İpek Elif Atayman, maruz kaldığı muameleyle ilgili bir mektup yazarak Adalet Bakanı’na seslendi.

72 gündür hücrede kaldığını, bir parça ekmekle, 7,5 saat bilekleri kelepçeli halde, bir metrekarelik zırhlı bir kabinin içinde Afyon’a sevk edildiğini söyleyen Atayman, mektubunda şunları yazdı:

“Herhangi bir suçum olmadığı için adaletin tecelli edeceği inancıyla serbest kalmayı sükûnetle beklerken, Afyon’a sevk ile en somut halini alan fiziki ve psikolojik şiddet, yaşanan süreci paylaşmayı gerekli kıldı.

72 gün hücrede, ardından 5 gün koğuşta tutuldum. Sonra bir parça ekmekle, 7,5 saat bileklerim kelepçeli halde, bir metrekarelik zırhlı bir kabinin içinde Afyon’a sevk edildim…

Bileklerim kelepçeden mor. Burada yerde yatıyorum. Eşyam çöp torbasında. Haftada sadece bir kez, 10 dakikalık görüşme hakkım var. Bu bir yargılama değil, şiddet ve açık bir cezalandırmadır. MASAK kaydım yok, HTS kaydım yok, şüpheli mal varlığım yok 20 aylık genel müdürlük dönemine dair tüm belgeler yargıda; tek bir yasadışı, mevzuat dışı hizmetim yok. Aksi yönde bir soru da sorulmadı. Benden istenen nedir, hangi gerekçeyle bu muameleye maruz kaldığım! Anlamıyorum.

Görev yaptığım süre içinde makam aracını mütevazı bir araç ile değişerek kurum menfaatini gözettim. Genel müdürlük kartvizitimi dahi çalıştığım kuruma masraf olmasın diye kırtasiyede bastırdım. Bu mu suçum? Afyon’a ulaşım en hızlı 6 saat sürüyor, en yakın havalimanı 60 kilometre uzaklıkta. Ailem yaşlı insanlar…

Güvenlik ve sağlık haklarım ihlal ediliyor, ziyaret ve savunma hakkım fiilen engelleniyor; kişilik haklarım ve masumiyet karinesi çiğneniyor. Bu sevk ile yalnızlaştırılarak sosyal bağlarımdan koparılıyorum. Bulunduğum koşulları hak edecek hiçbir davranışım olmadı. Bugüne dek devlete ve millete zarar verecek tek bir eylemim olmadı.

Sayın Adalet Bakanı, `Tutuklular devletimize emanettir’ diyordunuz; böyle mi sahip çıkılıyor? Bu fiziki ve psikolojik şiddete, bu işkenceye son verin. Tüm bu gerçeklere rağmen ‘kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut deliller’ var deniyorsa, tutuksuz yargılayın!”

1 Yorum

  1. Yapılanlar elbette tasvip edilemez fakat, 17/25 Aralık’ın ekmeğini yiyip 12 yıldır haksız yere cezaevinde tutulan masum Emniyet mensuplarının mağduriyetlerini gormeyen; bu süreçte iktidarın çanağını yalayan zihniyete acımıyorum. Türkiye’de her nefisin cezaevini tadacağı yolu birlikte açtınız. Tadın şimdi!

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin