Brezilya Yüksek Mahkemesi, eski Devlet Başkanı Jair Bolsonaro’yu darbe girişimi planlamak suçundan 27 yıl hapis cezasına çarptırdı. Dört gün süren tarihi davada 4’e karşı 1 oyla alınan karar, ülkeyi ikiye böldü ve ABD ile sert diplomatik gerilime yol açtı.
Savcılara göre Bolsonaro, 2022 seçimlerinde Luiz Inacio Lula da Silva’ya yenildikten sonra iktidarı zorla sürdürmeye çalıştı. Plan, yalnızca ordu komutanlarının desteğini bulamaması nedeniyle başarısız oldu. Mahkeme, Bolsonaro’nun ayrıca Lula, yardımcısı Geraldo Alckmin ve Yüksek Mahkeme yargıcı Alexandre Moraes’e yönelik suikast planlarından haberdar olduğunu ve 2023’te Kongre, başkanlık sarayı ve yüksek mahkemenin basılmasını kışkırttığını tespit etti.
Bolsonaro’nun avukatları kararı “aşırı” buldu ve uluslararası mahkemelere kadar götüreceklerini açıkladı. Bolsonaro’nun oğlu Flavio, babasının “başını dik tuttuğunu” söyledi ve Kongre’den çıkabilecek olası bir af yasasına işaret etti.
ABD ise karara sert tepki gösterdi. Dışişleri Bakanı Marco Rubio, davayı “siyasi bir cadı avı” diye niteledi ve “ABD buna karşılık verecek” dedi. Brezilya Dışişleri Bakanlığı ise “tehditlere boyun eğmeyeceğiz” yanıtını verdi.
Eski Başkan Donald Trump, Bolsonaro’yu “iyi bir insan” diye savundu, cezayı “çok şaşırtıcı” buldu. “Bana da aynısını yapmaya çalıştılar” diyerek kendisiyle kıyasladı.
Karar, Brezilya’da geniş yankı uyandırdı. Kimi yurttaşlar televizyonlardan kararı izleyip alkışladı, kimileri ise “siyasi dava” diyerek tepki gösterdi. Uzmanlara göre süreç, Brezilya’nın demokrasi tarihinde önemli bir dönüm noktası olurken, ülkeyi daha da kutuplaştırdı.
Dava, ABD ile Brezilya arasındaki ilişkileri en düşük seviyeye çekti. Washington, yalnızca gümrük vergileri getirmekle kalmadı, Bolsonaro’yu yargılayan bazı Yüksek Mahkeme yargıçlarına da yaptırım uyguladı. Lula ise bu krizi, “Brezilya’nın egemenliğini koruma mücadelesi” olarak sunuyor ve popülaritesi yeniden yükseliyor.