Baskıya uygun tüm haberler | All the News That is Fit to Print

TR724 HABER | YÜKSEL DURGUT

Adolph S. Ochs, Cumberland Oteli’nin penceresiz tuğla duvarındaki reklam panosu alanını Ekim 1896’da kiraladı. Blok harflerle düzenlenebilen yaklaşık 2700 beyaz, kırmızı, yeşil ve mavi ışıkla New York’un ilk elektrik tabelasını astı. Tabelada, New York Times’ın ilk sayfasında yer alan “Baskıya uygun tüm haberler (All the News That is Fit to Print)” yazıyordu. Bu, New York Times’ın sloganı olarak ortaya çıktı.

Ochs, o sırada New York pazarına hakim olan iki gazeteye -Joseph Pulitzer’in New York World ve William Randolph Hearst’a ait New York Journal – kafa tutuyordu. Gazetenin ilk sayfasında ses getiren manşetler ve insanların daha önce hiç okumadığı suçlar, siyasi skandallar ve gündemi sarsacak kadar çarpıcı haberler yer alıyordu. Gazetenin bu haberleri daha sonra “sarı gazetecilik” olarak adlandırıldı. 

“Baskıya uygun tüm Haberler” Amerikan gazeteciliğinin en ünlü ifadesi olarak kabul edilir. Bu sözler, New York Times’ın birinci sayfasında yalnızca kendi manifestosu haline gelmekle kalmadı aynı zamanda diğer gazetelerin yargılanacakları bir standart haline geldi. Bu sloganın yayın için ‘uygun olmayan’ ya da ‘sansasyonel gazetecilik’ olarak bilinen haberleri pazarlık konusu ve şantaj malzemesi olarak kullanan rakiplerine bir yanıt olarak seçildiği ifade edilir. Günümüz adı ile “sahte haber” diye bildiğimiz asılsız ve insanların ilk okuduğunda inandıkları güzel kelimeler ile süslenen bir gazetecilik şeklidir. 

DÜNYA HABER GÜNÜ

Dünya Haber Günü Eylül ayının 28’nde, Kanada Gazetecilik Vakfı (CJF) ve WAN-IFRA’nın Dünya Editörler Forumu (WEF), 500’den fazla haber kuruluşunun katılımıyla organize edildi. Bugünü kutlamanın amacı, gerçeklere dayalı ve güvenilir olmaya kararlı gazeteciliğe yeniden odaklanarak bir platform oluşturulması hedefleniyor.

Günümüz haber tüketicileri -ki bunları gerçek okuyucular olarak adlandırmak güç-, “sahte haberler” ve “trol” terimlerine ve bunların içerdiği her konuya daha aşinalar. Güvenilir gazeteciliği inşa etme adına, Dünya Haber Gününü sadece 28 Eylül’de kutlamak değil, yalan haberleri sayfalarına taşıyan medyaya bir mesaj niteliği taşıyor.

Sansasyonel habercilik sadece 1800’lü yıllarda başlayarak o döneme sıkışıp kalmadı. Günümüzde de hala izleri sürüyor. Son örneklerini Cevheri Güven ve Abdullah Bozkurt’un hedef gösterildiği hükümet güdümlü Sabah gazetesinde hepimiz okuduk. 

Güvenilir haberlere yönelik mevcut zorlukların her dönemde aşılması zor. Günümüzün krizlerle dolu dünyasında, güvenilir haber kaynaklarına her zamankinden daha fazla ihtiyaç var. Bu ihtiyacın artık Türkiye sınırları içinde yapılamayacağını AKP hükümeti son sansür yasası ile yeniden ortaya koydu. 

ANA AKIMIN PARÇASI YALAN HABERLER

Gazetecilik mesleğini tüm imkansızlıklara rağmen bir avuç insan ilkelerinden ödün vermeden, sürgündeki yeni ülkelerinde devam ediyorlar. Journalist Post dergisi de onlardan biri. Yazarları, daha önceki sayılarda sadece fikir özgürlüğü üzerine kaleme aldıkları yazıları nedeniyle hedef gösterildiler. Seçim havasına giren Türkiye’de, azgınlaşan trol medyası manşetlerinde sürgün gazetecileri hedef almayı sürdürüyor. 

Yalan haberlerin bir asırdan fazla süredir var olduğu bilinmesine rağmen, bunu ana akım söyleminin parçası haline getiren Donald Trump, Vladimir Putin ve R.Tayyip Erdoğan gibi otokratik rejim liderleridir. Bu liderler haklarındaki her eleştirel haberi yalan haber diyerek lanse ederlerken, gazeteciler de dahil olmak üzere muhaliflerine karşı etkili bir propaganda aracı olarak da kullandı. Sarayın piyonları da yalan haberleri örtmek için ‘alternatif gerçekler’ fikrini ortaya atarak bir adım daha ileri gitti.

Yalan haberler ancak gerçeklere dayalı gazetecilik ile alt edilebilir. Sosyal medyanın geleneksel elektronik medyayı bile geride bıraktığı bir zamanda, haberi ilk yayınlayan olmak için aralarında rekabet var. Bu, gazetecilik ilkelerine uymayan gerçeklerin kontrolünden tavizler verilmesine neden oluyor. Reyting derdi olan TV kanalları da bu haberlerin tuzağına düşüyor. 

O halde neden haberleri önemseyelim ki? Habercilikteki hakikatler insanların hayatında gerçekten bir fark yaratır mı? Türkiye’deki yolsuzluk ve baskı tüm düzeni gazetecilerin görev başında karşılaştıkları tehditler ve şiddet, gerçeklere dayalı araştırmacı habercilik anlayışını alt üst ediyor. Bu da Türkiye’nin, “gazeteciler için en tehlikeli yerler” arasında yer almasını sağlıyor. Popülist liderlerin insan haklarını ayaklar altına aldıkları bir dünyada medyanın rolü işte bu yüzden çok daha büyük önem kazanıyor.

Dünyanın tek çok dilli uluslararası medya dergisi Journalist Post da son sayısında kalemlerini satmayan ve sadece basın ve ifade özgürlüğünün inşası için bir araya gelen 16 ülkeden 37 gazeteci ile son sayısını yayınladı. Dergide “Uzun kolların hedef seçtiği cesur gazeteciler” kapak konusu olarak yer aldı. 

International Journalists Assosiaciton (IJA) derneğinin dünyanın en büyük kitap fuarı olan Frankfurt Kitap Fuarında açtığı stantta okuyucusu ile buluşacak olan Journalist Post dergisi, direnen tüm cesur gazetecilere desteğini sürdürerek sayfalarında yer veriyor. 


Özgür medya, gerçek demokrasi için Frankfurt Kitap Fuarı’nda

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin