Barış Yarkadaş: ‘Kılıçdaroğlu’nun KHK çıkışı çok geç kalmış bir açıklama, KHK’lar sivil ölümdür’

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “KHK’lıların tamamını görevlerine iade edeceğiz” sözlerini Cumhur İttifakı’nın ortakları ve bazı çevreler sindiremezken gazeteci Barış Yarkadaş, ‘‘Kılıçdaroğlu’nun KHK çıkışını sonuna kadar destekliyorum. Çok geç kalmış bir açıklama. Keşke CHP ilk günden beri bu kararlı tavrını ortaya koysaydı ve KHK’nın nasıl bir hukuksuzluk olduğunu toplumun tamamına anlatsaydı.’’ dedi.

TV100’de yayınlanan Erdoğan Aktaş’ın moderatörlüğünü yaptığı Sağlı Sollu programında Kılıçdaroğlu’nun Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile ilgili sözleri masaya yatırıldı.

ÇOK GEÇ KALMIŞ AÇIKLAMA

Kılıçdaroğlu’nun KHK çıkışını değerlendiren gazeteci Barış Yarkadaş, ‘‘CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun KHK meselesinde yaptığı çıkışı doğru buluyorum ve sonuna kadar destekliyorum. Çok geç kalmış bir açıklama. Keşke CHP ilk günden beri bu kararlı tavrını ortaya koysaydı ve KHK’nın nasıl bir hukuksuzluk olduğunu toplumun tamamına anlatsaydı. CHP bu konuda ciddi bir mücadele verdi ama Kılıçdaroğlu daha önce ‘KHK ile ihraç edilen ancak yargıda beraat edenleri görevlerine döndüreceğiz’ demişti. Bu kez çıtayı yükseltti tamamını dedi. Buna ben de katılıyorum neden.

İKTİDAR HUKUKSUZLUKLARINI KHK İLE ÖRTÜYOR

İktidar ne zaman KHK tartışması başlasa hemen meseleleri çarpıtarak ‘efendim darbecileri, darbe yapanları göreve mi getireceksiniz’ diyor.  Bir kere şunun altını açık ve net bir şekilde çizelim; darbeye karışan, askerimize, polisimize kurşun sıkan, şehit eden kişiler zaten darbecilikten, anayasal düzeni ilga etmekten ceza aldılar, o kişilerin zaten KHK ile ilgisi yok. Yani KHK denildiğinde iktidarın sürekli bu kişileri gündeme getirmesi yaptıkları hukuksuzlukların üstünü örtmekten başka bir işe yaramıyor.’’ İfadelerini kullandı.

19 KHK’LI ÖLDÜKTEN SONRA İŞE İADE EDİLDİ. BÖYLE ADALET OLUR MU?

15 Temmuz’dan sonra Türkiye’de AKP iktidarı tarafından 31 Kanun Hükmünde Kararname (KHK) çıkarıldığını söyleyen Barış Yarkadaş şöyle devam etti:

‘‘KHK’larla 152 bin kamu emekçisi ihraç ediliyor. Bunların 43 bini öğretmen, 3 bin 500’ü hekim, 11 bin 500’ü sağlık çalışanı, 114 Yargıtay üyesi, 5 Danıştay üyesi, 3 HSK üyesi, 2 Anayasa Mahkemesi üyesi toplam 124 yüksek yargıç olmak üzere 4 bin hakim ve savcı da tutuklanıyor.

KHK’ların yayınlandığı günden bugüne kadar güvenlik soruşturması gerekçe gösterilerek 500 bine yakın işçi, emekçi işten atılıyor ya da kamusal görevlere atanmasının önü tıkanıyor. 5 bin 728 kurum KHK’larla kapatılıyor. 50 bin kişi tazminat başta olmak üzere hiçbir hakları verilmeden işten çıkarılıyor. 406 Barış Akademisyenin de aralarında olduğu 7 bin 508 akademisyen ihraç edilmiş. Toplamda 23 bin 427 akademisyen de ya kadro hakkını kaybediyor ya da ihraç ediliyor. 19 KHK’lı OHAL Komisyonu tarafından öldükten sonra işe geri iade ediliyor. Böyle bir adalet olur mu?

OHAL KOMİSYONU YÜZDE 95’İNİ REDDETTİ

Bu tabloya baktığımızda Kanun Hükmünde Kararname ile 152 binden fazla insan işinden edildi. Bir OHAL Komisyonu kuruldu ve insanlar işe dönmek için OHAL Komisyonu’na başvurdular. OHAL Komisyonu tam 6 senede 152 bine yakın dosyanın yüzde 95’ine bakıp başvuruları reddetti ve siz işe dönemezsiniz dedi. Bu insanların önemli bir kısmı İdare Mahkemesi’ne başvurarak işe geri iade edilmelerini istedi. Şu an OHAL Komisyonu’nda görüşülmemiş olan 1500 dosya kaldı. Bu dosyaların görüşülmesi için OHAL Komisyonu 1 yıl süre daha aldı.

6 BOYUNCA KHK’LILAR SİVİL ÖLÜME TERK EDİLDİ

KHK’larla insanları işinden atmak ve geride kalan 6 senelik süreç içinde bu insanları yargı önüne çıkarmamak, işlerini geri döndürtmemek, yasal haklarını kullandırtmamak tam anlamıyla literatürde karşılığıyla sivil ölümdür.

KHK’lıların hangi hakları ihlal ediliyor; savunma, çalışma, masumiyet karinesi, özel hayatın gizliliği, evlatlık edinme hakkı, evlatlık çocuğunun elinden alınması gibi. Seçilme hakkı yok, eğitim verme hakkı yok, sosyal güvenceleri yok. Bunları tamamı Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan bizim ülkemizin insanlarımız. Siz KHK ile işten atıldığınızda eğer bir öğretmenseniz hiçbir eğitim kurumunda görev yapamıyorsunuz. ‘’

SOSYALİST DÜNYA GÖRÜŞÜNE SAHİP ÖĞRETMEN FİŞLENİP İHRAÇ EDİLDİ

Yayına gelmeden önce bazı KHK’lılarla görüştüğünü ve hikayelerini dinlediğini belirten Barış Yarkadaş şu örnekleri verdi:

‘‘Mesela Yurdagül Şahin, sosyalist dünya görüşüne sahip bir öğretmenim, Eğitim-Sen üyesiyim. 10 Ekim’de katledilen arkadaşlarımı andığım için ceza aldım, sürgün edildim. Gezi’ye 29 Aralık Barış eylemlerine katıldığım için cezalar aldım fişlendim ve 686 KHK ile ihraç edildim. İhraç edildiğimde 7 aylık hamileydim. Kızım şu an okula başladı. Ben o günden beri işsizim ve haklarımı geri almak için mücadele veriyorum.’’ diyor. Bakın ne yargılanmış, ne yargı önüne çıkarılmış, ne bir savcılık kendisini çağırmış. KHK’lıların neden atıldığında dair telefonumda 20 sayfalık liste var.

KIZINI CEMAAT DERSHANESİNE GÖNDERDİĞİ İÇİN ÖĞRETMENLİKTEN İHRAÇ EDİLDİ

Mesela bir öğretmen, kızı Fethullah Gülen’in dershanelerine gittiği gerekçesiyle işinden atılmış, öğretmenliğine son verilmiş. Kardeşim adalet bunun neresinde? Sen bir öğretmenin kızı dershaneye gittiği için F.tö’cülükten işten atıyorsun ama Bank Asya’da 16 yıl Genel Müdür Yardımcılığını görevinde bulunan Ali Fuat Taşkesenlioğlu’nu önce Halkbank’ın genel müdürü olarak daha sonra da SPK Başkanı olarak atıyorsun. Şimdi Bank Asya dediğin bankaya para yatırdığı, kira yatırdığı, HGS aldığı için işinden atılan insanlar var, hakkında soruşturma açılan insanlar var. Ama son günlerin en popüler konularından olan SPK, Taşkesenlioğlu, Ünsal Ban ve ailesi baktığında beyefendi 16 yıl Bank Asya’da genel müdür yardımcısı olmasına rağmen kendisine dokunulmuyor (dokunulsun demiyorum yanlış anlaşılmasın) ama bir öğretmen kızını dershaneye gönderdi diye işinden ediliyor. Bu kişi gibi onlarca var, şu an mesleğine dönemiyor, mesleğini yapamıyor, yargılanmıyor da.

SAVUNMA HAKKI GASP EDİLDİĞİNDE KILIÇDAROĞLU BUNU SÖYLEMEYECEK Mİ?

Savunma hakkınız eğer gasp ediliyorsa sayın Kılıçdaroğlu bunu söylemeyecek mi? Ben Kemal Kılıçdaroğlu’nun KHK’lılar ile ilgili çıkışını çok doğru buluyorum. İktidarın da artık bu hukuksuzluğu savunmaması gerektiğini düşünüyorum. Bu açık bir hukuksuzluktur. Ben TBMM’de iken KHK’lara itiraz eden milletvekillerinden biriyim. KHK’ların keyfi bir yönetime yol açacağını, hukukun en temel ilkelerini ayaklar altına alacağını ve bir süre sonra herkesin birbirini çeşitli gerekçelerle ihbar edip işinden edeceğini söyledim ve yalan da çıkmadı.

OKULDA PARAYLA NOT SATILMASINI KARŞI ÇIKAN SOSYALİST ÖĞRETMENİ İHRAÇ ETTİLER

Mesela Filiz öğretmen var. İstanbul Kadriye Moroğlu Lisesi’nde çalışıyor. Sosyalist dünya görüşüne sahip. F.tö’nün F’sini bilmez uzaktan yakından alakası yok. Filiz öğretmen okulda notların parayla satılmasına ve öğrencilerin dershaneye yönlendirilmesine itiraz ettiği için 15 Temmuz’dan sonra ilçelerde kurulan komisyonlara okulunun yöneticileri tarafından ihbar edildi ve işinden oldu.

O liseyi ben çok yakından biliyorum. Çünkü ben milletvekili iken o okulda bir taciz meselesi yaşanmıştı ve o dönem o olayın üstüne gitmiştim. Öğrenciler o okulda notlar parayla satılıyor diye eylem yaptılar. O okulda bazı öğretmenlerin notları parayla sattığına dair basın açıklamaları var Youtube’de halen yayında.

ALEVİ BİR KİŞİYİ BYLOCK’TAN İHRAÇ ETTİLER, 75, AY SONRA DEVLET ‘PARDON’ DEDİ

15 Temmuz’dan benim de tanıdığım Alevi bir aileden beni aradı. Benim de oğlumu tutukladılar diye söylediler. Niye diye sorduğumda F.tö’den tutukladılar diye cevap verdiler. Ben şoke oldum, sizin F.tö ile ne ilginiz var diye sordum. Aileyi çok iyi tanıyorum, CHP’nin dışında oy verdikleri başka parti yok. Siyasal İslam’ın yanından geçmezler, tarikatla, cemaatle işleri olmaz öyle bir aile yani. Biz de ne olduğunu anlamaya çalışıyoruz, evi polis basmış, evden Marx’ın Engels’in kitapları, Evrensel gazetesi, sosyalist yayınlar çıkmış, polisin de kafası karışmış. Ama çocuğu tutukladılar, cezaevine attılar ama az önce öğrendim çocuk Bylock’tan tutuklanmış dedi. Benden ne istiyorsunuz diye sorduğumda şöyle cevap verdi: Çocuğu F.töcülerin olduğu 3 kişilik koğuşa atmışlar, her sabah diğer iki kişi bizim çocuğu namaza kaldırıyorlar bizim çocuk da onlara ya ben ateistim ne namazı diye söylemiş, mümkünse bizim çocuğun koğuşunu değiştirsinler. Ben de o dönem gittim ilgili Bakan’a konuyu aktardım. Bu kişi 7,5 ay Bylock kullanıyor diye F.tö’den yattı. 7,5 ay sonra aynı Ferhan Şensoy’un filmindeki gibi ‘pardon’ diyerek bıraktılar. Niye biliyor musun? Bu arkadaş Sakarya Valiliği’nde mühendis olarak çalışıyor. İnternetini de şifresiz kullanıyor. Evindeki modemin şifresi yok. Üst katında oturan polis telefona girerken oradan Bylock’a giriyor fakat sinyal bunun evinden gittiği için KHK ile ihraç edildi, 7,5 ay yattı ve 6 yıldır görevine dönemiyor. Şimdi Kemal Kılıçdaroğlu KHK’lılar göreve dönecek dediğinde haklı mı haksız mı?

SUÇLUYSA CEZAEVİNE ATIN YOKSA SİVİL ÖLÜME TERK ETMEYİN

Sokağa çıkın KHK’lılara neden işten atıldıklarını sorun. Bu kişiler şundan atıldım, bundan atıldım diyor. Bu kişiler suçluysa cezaevine atın, mahkemeye çıkarın, sorguya çekin. Bu insanların suçu yoksa bırakın işlerine dönsün. Sivil ölüme terk etmeyin.’’

 

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin