BASRİ DOĞAN | AMSTERDAM
Amsterdam’da Amnesty International binasının önünde bugün duygusal anlar yaşandı. Farklı ülkelerden gelen onlarca mülteci, uzun süredir devam eden belirsizlik, bürokratik engeller ve ailelerinden koparılmış bir yaşamın yarattığı insanlık dışı koşullara karşı sessiz bir çığlık attı: “Sessiz çığlığımızı duyun!”
Kampanya ile Hollanda’daki mülteci ve sığınmacılar, insan onuruna yakışır, adil ve zamanında işleyen bir sığınma sistemi talep ediyor. Kampanya aynı zamanda bir sosyal adalet çağrısı; mültecilere yönelik süregelen yapısal ihmallerin artık göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguluyor.
Etkinlikte söz alan katılımcıların tanıklıkları, sistemin içinde kaybolmuş hayatların sessiz dramını ortaya koydu. Bir sığınmacı, yaşadığı çaresizliği şu sözlerle dile getirdi: “İki yıldır IND (Göç ve Vatandaşlık Dairesi) görüşmem yapılmadı. Çocuklarım Türkiye’de tehlike altında. Her geçen gün korku içinde yaşıyoruz. Sadece adalet ve insanlık istiyoruz. Ne fazla, ne eksik.”
Mustafa Şükür ise, eşi ve çocuklarından 18 aydır ayrı düşmüş bir baba olarak konuştu:
“Bu sadece teknik bir problem değil. Bu, aileleri parçalayan, insanları yalnızlaştıran bir adaletsizlik. Sevdiklerimizden uzak yaşamak psikolojik bir yıkım.”
Mültecilerin üç talepleri var:
1. IND görüşmelerinin hızla planlanması ve gerçekleştirilmesi,
2. Sığınma başvurularının zamanında ve yasal çerçevede değerlendirilmesi,
3. Aile birleşimi başvurularının insani temelde hızlandırılması.
Etkinlikte konuşan kampanya temsilcisi Ramazan Demirtaş, bu taleplerin arkasında sadece yasal değil, ahlaki bir sorumluluk olduğunu belirtti: “Biz yük değiliz, yük olmaya da niyetimiz yok. Bu ülkeye katkı sağlamak, çalışmak, üretmek ve barış içinde yaşamak istiyoruz. Bunun için tek ihtiyacımız olan şey: netlik ve adalet.”
Katılımcılar, tüm kamuoyunu bu talepleri desteklemeye ve petisyona imza atmaya davet etti: https://chng.it/fhxpZpJPwj
Avrupa Adalet Divanı’ndan Tarihi Karar: Hollanda Yasayı İhlal Etti
Basın açıklamasında, Avrupa Adalet Divanı’nın 8 Mayıs 2025’te aldığı kritik karar da gündeme taşındı. Karara göre, Hollanda’nın sığınma başvurularındaki yasal karar süresini 6 aydan 15 aya çıkarması, Avrupa hukukuna aykırı bulundu. Bu karar, 2022 yılından bu yana keyfi şekilde uzatılan karar süreçlerinin hukuksuz olduğunu ve on binlerce mültecinin haklarının ihlal edildiğini resmen tescilledi.
Son verilere göre, Hollanda’da sığınma sistemi ciddi bir tıkanıklık içinde:
* 18.250 dosya, 6 ila 15 aydır sonuç bekliyor,
* 17.480 dosya, 15 aydan uzun süredir karara bağlanmamış durumda,
* İkinci görüşme (nader gehoor) için ortalama bekleme süresi: 72 hafta (yaklaşık 17 ay).
Ramazan Demirtaş, dayanışma ve toplumsal duyarlılık çağrısını şu sözlerle dile getirdi: “Bugün burada toplanmamızın nedeni yalnızca kendi sorunlarımız değil. Bu, insanlık onuru için verilen ortak bir mücadele. Bu sese kulak verin, bu çığlığı duyurun. Çünkü sessizlik, adaletsizliği besler.”