Erdoğan iktidarının değişmez parolası: Sürekli gerilim, sürekli kutuplaştırma

Yorum | Abdülhamit Bilici | AhamitBilici@Tr724.com | @aHamitBilici

Erdoğan ve AKP iktidarının toplumla ilişkisini en iyi anlatan kare, galiba Erdoğan’ın elindeki şemsiyeyle güvercin ve keklikleri dürttüğünü gösteren fotoğraftır. Rize’de bir parkı gezen Erdoğan, böyle bir ortamda yapılacak onca güzel şey varken, elindeki şemsiyeyle yuvasında sessizce duran masum güvercin ve keklikleri rahatsız ediyordu.

Aksaray’daki pazarcı teyzenin bile Bylock’tan gözaltına alınması başka nasıl izah edilebilir? Çoğu öğretmen, ev hanımı 17 bin kadının, 600 bebeğin uyduruk suçlamalarla hapse atılması, baklavacıların bile terörist ilan edilip mallarına el konulması, Güneydoğu’daki ilçelerin yerle bir edilmesi, pazarcı teyzeye yapılandan farklı mı? İçerideki gerilim havası yetmeyince dış ilişkileri berbat etme pahasına sırf suni gerilim çıkarmak için Almanya’ya, Hollanda’ya ağza alınmayacak hakaretler ediyorlar. Tabanı kışkırttıktan sonra da özür diliyorlar.

7 Haziran’dan sonra aniden patlayıp sonra bıçak gibi kesilen terör dalgasını ve hakkında binlerce cevap bekleyen soru işaretiyle 15 Temmuz’u da bu çerçevede düşünmek lazım. 15 Temmuz’un oluşturduğu atmosfere ve OHAL şartlarında yapılmasına rağmen ancak hile hurdayla geçen başkanlık referandumu, acaba normal şartlarda yapılsa istenen sonuç alınabilir miydi?

Erdoğan ve AKP iktidarının devamı bir zorunluluk. Çünkü hesabını veremeyecekleri kadar suç işlediklerini, yolsuzlukları zorla örtbas ettiklerini, anayasaya rağmen medyayı susturduklarını, hukuku, anayasayı hiçe saydıklarını, yargıyı sıfırladıklarını en iyi kendileri biliyor. İktidarın devamı için de sürekli gerilim ve kutuplaşmaya ihtiyaçları var. Ortada mesela Gezi gibi bir gerilim varsa onu köpürtmek, bir gerilim yoksa üretmek gerekiyor. Kabataş yalanı, toplumsal gerilimi tırmandırmak amacıyla üretilip piyasaya sürülmemiş miydi? Nerdeyse 4 yıldır havuz medyası, Sümeyye suikasti veya kumpas doğruyorlar gibi yalan ve iğrenç haberlerle masum öğretmenleri ve ev hanımlarını toplum için en büyük tehlikeymiş gibi göstermeye çalışmıyor mu?

Pompaladıkları bu gerilimle aile bireylerini bile birbirlerine düşürmediler mi?

Uzunca bir dönem başörtüsü, iktidar için hem mağduriyet hem gerilim ihtiyacını karşılamıştı. Şimdi polisin, hatta subayın bile başını örtmesi serbest. Yani sorun çözüldü. Peki gerilim bitti mi? Hayır. Çünkü hemen yeni kutuplaştırıcı gündemleri piyasaya sürdüler: Sarık, evrim, cihat, nikah, devleti yıkmak…

Gerilim bitmez ve AKP iktidarı sürdükçe de bitmeyecek. Zira iktidarın, toplumsal gerilim ve kamplaşmayı kasıtlı bir politika olarak uyguladığı, Nokta dergisinin yayınladığı AKP Günlükleri’nde itiraf edilmişti.

7 Haziran seçimindeki yenilgiyi nasıl tersine çevireceklerinin stratejisini konuşurken bakan düzeyindeki AKP’li bir yetkili aynen şunu söylüyordu: “Toplumun hangi kesimleriyle uzlaşı, hangi kesimleriyle çatışma yaratacağız… Seçim kampanyası, STK ya da düşünce kuruluşu işi değil, o yüzden mümkün mertebe kutuplaştırma yaratılmalı.”

İktidarda kalabilmek için suni olarak toplumsal kutuplaştırma yaratmayı düşünebilen bir zihniyet, devletin tüm birimlerini kontrol ediyorsa olabilecekleri düşünün artık.

Evet, çok korkunç ama bugün ülkenin ve toplumun karşı karşıya olduğu acı gerçek bu.

Polis, Aksaray’da Güler D. isimli kadını pazarda sebze satarken gözaltına aldı. Emniyet soruşturması sonrası Güler D. serbest bırakıldı.

ÖNCEKİ YAZIBenim de oyum hoşafa!
SONRAKİ YAZITRT sekreterinden 5 milyon TL’lik vurgun
Abdülhamit Bilici
İlkokula İstanbul’da başlayıp lise eğitimini Erzurum’da tamamlayan Bilici, 1993 yılında Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olmuştur. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ndeki yüksek lisans eğitimini “Türkmenistan’ın Enerji Yapısı ve Doğalgaz” başlıklı master tezi ile tamamlamıştır. Aynı üniversitenin Uluslararası İlişkiler Bölümü’ndeki Doktora çalışması halen devam etmektedir. Bilici, Fatih Üniversitesi İşletme Fakültesi'nde de İşletme Yüksek Lisansı (MBA) yapmıştır. Zaman Gazetesi’nde muhabir olarak iş hayatına başlayan Bilici, 1995-1997 yılları arasında Aksiyon Dergisi Editörü, 1998-2001 arsında Zaman Gazetesi Dış Haberler Editörü, 2002-2008 arasında Zaman Gazetesi Genel Yayın Editörü, 2009-20015 yılları arası Cihan Haber Ajansı Genel Müdürü, 6 Ekim 2015 tarihinden itibaren Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü görevini devralan Bilici, ayrıca Zaman Ve Today’s Zaman gazetelerinde köşe yazarlığı yaptı. Ekrem Dumanlının görevinden ayrılmasının ardından Zaman Gazetesi Genel Yayım Yönetmenliğine getirildi. AKP'nin el koyup KHK ile kapattığı Zaman'ın son genel yayın tönetmeni olan Abdülhamit Bilici, şimdi TR724'te köşe yazarlığı yapıyor.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin