‘Zeytin Dalı’ uzadıkça maliyeti katlanacak

HABER-ANALİZ | SEMİH ARDIÇ

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Suriye’nin Afrin bölgesine karadan ve havadan askerî harekât başladı. TSK’nın eğittiği cihatçı gruplar da Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) bayrağı altında Afrin’e müdahale ediyor.

Hükûmet, terör örgütü PKK’nın Suriye uzantısı PYD’nin Afrin’de artan askerî faaliyetlerini harekâta gerekçe olarak gösterdi. Harekâtın siyasî veya askerî neticelerinin nasıl şekilleneceğini bugünden tahmin etmek mümkün değil.

HUDUDA YAKIN MESKUN MAHALLERE ROKETLİ SALDIRI

Afrin’deki PYD mevzilerinden Kilis ve Hatay’ın Reyhanlı ilçesine yapılan roket saldırılarında bir kişi vefat etti, kırka yakın kişi yaralandı. Bu da gösteriyor ki ‘savaş hali’ uzadıkça hududa yakın meskûn mahallerde can ve mal kayıpları artacak.

PYD, Türkiye’nin mukavemetini sarsmak maksadıyla sivilleri hedef alabilir. Batıda, ‘Türkiye’ye seyahat etmeyin’ ikazları artarsa turizmde 2018 senesi ikinci bir 2016 fiyaskosuna dönüşebilir. Mehmetçiğin tam olarak nasıl bir mukavemetle karşılaşacağı ve gerilla savaşında ne kadar zayiat vereceği meçhul. Bütün bunlar harekâtın görünmeyen maliyetini katlıyor.

MEDYANIN DİLİ KUTUPLAŞTIRICI

Gazete ve televizyonların mevzuya yaklaşımı Türkiye hudutları içinde yeni çatışmaları da körükleyecek, Kürtleri hedef haline getirebilecek tahrikkâr bir mahiyet arzediyor.

Zaten Halk Özel Harekât ve Osmanlı Ocakları gibi radikal görüşlü kimselerin üye olduğu teşkilatların mevcudiyeti ve sosyal medyada paylaşılan görüntüler yüzünden odanın içini kâfi derecede barut kokusu kaplamıştı. Yapılması icap eden kibrit çakmak yerine kapı pencereyi açıp odaya temiz hava girmesini temin etmektir. Medya tam aksi çizgiyi takip ederek Türkiye’yi iç çatışmanın eşiğine getirecek uçlarda geziniyor.

MEŞRUİYET TARTIŞMASI

Türkiye’nin dış siyasette geldiği noktayı ortaya koyması açısından Afrin harekâtı ibretliktir. ‘Komşularla sıfır mesele’ idealini müdafaa eden Türkiye hal-i hazırda bölgede fay hatlarını alt üst edebilecek askerî harekât başlattığı andan itibaren maalesef dosttan ziyade düşman kazanacak.

Hava harekâtı, top ya da tank atışları esnasında Afrin’de sivil insanların ölmesi ya da yaralanması (mahallî kaynakların verdiği ilk bilgilere göre F-16 bombardımanında Afrin’de biri çocuk altı sivil hayatını kaybetti) Türkiye’nin meşru müdafaa tezine zarar verebilir. Harekât uzadıkça Ankara’yı köşeye sıkıştıracak hamleler gelecektir.

FRANSA VE RUSYA’NIN BM HAMLESİ

Fransa ile Rusya’nın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne ‘acilen’ toplantıya davet etmesi son üç-dört senede Suriye’nin kuzeyinde şekillenen haritanın kolay kolay değişmeyeceğinin emaresidir.

PYD’yi terör örgütü ilan eden Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) bölge siyasetindeki med-cezirleri Türkiye’yi böyle bir açmaza sürükledi. PYD’nin bölgede manevra ve nüfuz sahası bulmasında AKP iktidarının müflis Suriye siyasetinin payı kenara not edilmeli. Irak’tan gelen Peşmerge’nin tam teçhizatlı silahlı konvoylarının PYD’nin silahlı kolu YPG’ye Kobane’de destek vermek üzere Türkiye toprakları üzerinden geçtiği unutulmamalı. O gün zafer işaretleri ve YPG bayrakları ile Türkiye’den geçmesine müsaade edilen zırhlı araçlar, ağır silahlar ve tonlarca mühimmat hali hazırda YPG’nin elinde.

ZEYTİN DALI’NIN ÖTEKİ YÜZÜ

Burnumuzun dibindeki gelişmeleri okuyamamanın bedelini bugün masum insanlar canlarıyla ödüyor. Harekâta sulhu temsilen ‘Zeytin Dalı’ ismi verilmesi madalyonun öteki tarafındaki acı hakikatleri değiştirmeyecek.

Birkaç sene içinde taban tabana zıt bir siyaseti benimsemenin elbette ekonomiye ilave bir faturası olacak. Her ne kadar Başbakan Binali Yıldırım, “Türkiye ekonomisi bu ufak tefek operasyonlarla olumsuz etkilenecek bir ekonomi değildir. Bugün gidin, şehirlerde AVM’lerde, ticaret merkezlerde hayat normal akışı ile devam ediyor.” sözleri ile halkı teskin etmeye çalışsa da hafta sonu piyasalar tatildeydi.

FITCH’İN RİSK İMASI ETE KEMİĞE BÜRÜNDÜ

Türkiye’de pazarı pazartesine bağlayan gece (Türkiye saati ile 23.00’ten itibaren) Asya ve Uzakdoğu piyasaları açılmış olacak ve o saatlerden itibaren Afrin’in döviz piyasalarına ilk tesirlerini müşahede edeceğiz. Esas yatırımcı temayülü ise bugün (Pazartesi) piyasalar açıldığında kendini ele verecektir.

Haddi zatında hafta sonu tatilinde TL için hiç de umut vermeyecek bir iklime geçildi. Artan riskler sebebiyle TL’den uzak durulmasını tavsiyeleri öne çıktı. Zira cuma günü yatırımcıların akıl hocalarından Fitch, Türkiye’nin kredi notunu 2018 senesinde de ‘çöp’ seviyesinde tutacağını ilan etmişti. Halkbank da ABD’nin keseceği muhtemel para cezası sebebiyle riskli gruba alındı. Fitch, Afrin’i ima ederek coğrafî ve siyasî risklerin artması halinde kredi notumuzun bir basamak aşağı düşürebileceğini kaydetmişti. Artık bu risk ete kemiğe büründü.

100 MİLYAR DOLAR BU ŞARTLARDA GELMEZ

Türkiye bütçe açığı, cari açık ve sosyal güvenlik açığı gibi üçüz açıkları kapatmak için senelik 100 milyar dolar haricî kaynağa muhtaç. Mevcut şartlarda bu kaynağı temin etmek çok zor.

Türkiye’nin içine sıçrayacak bir ateş topu, yatırımcıları tamamen Türk Lirası’ndan uzaklaştıracaktır. Dolar endeksi son üç senenin en düşük seviyesine düştüğü geçen hafta dolar, TL’ye mukabil 7 kuruş kıymet kazandı. Dolar, dünyada düşerken Türkiye’de artıyor. Artık 3,81 TL seviyesi destek noktasına dönüştü. Dolar ve Euro’da yeni sıçramalara hazır olalım. ‘Afrin’e harekât başlayabilir’ haberlerinin tesiri ile cuma günü yüzde 1,46 eriyen Borsa İstanbul’da kayıplar bu hafta da sürecektir.

HAREKÂT NE KADAR SÜRECEK?

Piyasalar bundan sonrası için harekâtın müddeti ve derinliğine dikkat kesilecektir. ABD askerleri ile sıcak çatışma ihtimali her şeyi altüst edebilir.

Kapital FX Araştırma Müdür Yardımcısı Enver Erkan’ın şu tespitleri kısa vadede yatırımcıları ciddi maliyetlerin beklediğini haber veriyor: “Zaten Kuzey Suriye’ye operasyon yapılacağı haberleri nedeniyle piyasalar üzerinde bir baskı oluşmuştu. Bu, ABD’nin istemediği bir operasyon. Bölgesel riskler bir taraftan artarken ikili ilişkilerde de biraz tansiyon gerilebilir gibi görünüyor. Bununla birlikte artan bölgesel risklerle birlikte içerde risk barometreleri hareketlenecek. Piyasalar tarafında fiyatlaması olumsuz olacaktır. Yüksek ihtimalle Türk Lirası varlıkların gelişmekte olan ülkeler içerisinde negatif ayrıştığını göreceğiz.”

ERDOĞAN’IN YANLIŞ HESABI

Artık harekâtın elzem olup olmadığını tartışmanın manası kalmadı. AKP lideri ve Reis-i Cumhur Recep Tayyip Erdoğan kendi ikbalini tahkim etmek adına TSK’yı bilinmezlerle dolu bir bataklığa sürükledi.

Cephede kısa vadede netice alması bir ihtimal… Bunun tahakkuk etmesi halinde ‘muzaffer komutan’ edası ile erken seçime gitme hesapları yapabilir. Hesabı Bağdat’tan dönerse evdeki bulgurdan da olabilir. O vakit, 17/25 Aralık 2013’te ortaya saçılan yolsuzluk dosyalarını örtbas etmek için sarıldığı Ergenekon tayfasının dirseğini yiyebilir.

Nitekim halk desteğini tamamen kaybetmiş mağlup bir başkomutanın yerine parlak bir sima getirmek Ergenekon tayfası için çok kolay olacaktır.

BRÜTÜS-SEZAR DENKLEMİ

Afrin harekâtı dahilde ve hariçte Erdoğan ve müttefiklerinin birbirine galip gelme hamlelerini de tetiklemiştir. Brütüs-Sezar denkleminde bu defa kimin ya da kimlerin galip geleceği tamamen Afrin cephesinin seyrine bağlıdır…

Ateş hattında bir ekonomide işler ne kadar yolunda giderse Türkiye’de de o kadar yolunda gidecek.

Hasıl-ı kelam iktisadî, siyasî ve coğrafî riskler hiç olmadığı kadar artmıştır. Tedbir, temkin ve teyakkuz eksenli hareket eden erbab-ı ticaret daha az zayiat vererek ateş çemberinden sahil-i selamete çıkacaktır.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin