YORUM | ALPER ENDER FIRAT
Recep T. Erdoğan evlat kaybetmiş bir kadını parti kongresinde telefonuna bağlayıp keyifli cümlelerle şehitliğin ne kadar yüce bir makam olduğunu ballandıra ballandıra anlatıyor ve aynı zamanda ülkedeki bütün anaları yeni dönemden haberdar ediyordu.
İktidar sahiplerinin ne zaman başları sıkışsa, ne zaman iktidarları riske girecek olsa ilk yaptıkları, şey sıvasız evde oturanlardan evlat kanı istemek olur. Çünkü yolda kalmış araçlarını ancak bu kanla hareket ettirebilirler.
Hem evlatlarının kanını alır sonra da boğazlarına basıp zorla onlara ‘vatan sağolsun’ cümlesini söyletirler. Bu sayede diğer çocukların canlarını bağışlarlar.
Telefonda kendi çocuklarını askere bile göndermemiş Recep T. Erdoğan’dan şehitlik vaazı dinleyen anne de, diğer çocuklarının canını kurtarabilmek için en fazla susmayı tercih edebilirdi; öyle yaptı.
“Göstere göstere evladımı öldürdün beni hangi yüzle arıyorsun,” diyemedi. “Sizin de, kan siyasetinizin de canı cehenneme” diye yüzüne haykıramadı. Devleti kızdırmanın ailesine nelere mal olacağının farkındaydı, bu ülkede yaşayan ve evlerinin sıvası olmayan herkes gibi.
Telefona bağlanan kadın “Ölmek bu kadar güzelse siz neden ölmüyorsunuz?” diye soramadı. “Bizim çocuklarımızın canını alan savaşın ateşi, neden sizin hanelerinize hiç uğramıyor” sözleri belki de dilinin ucuna kadar geldi ama dökülemedi.
Recep T. Erdoğan yeniden şehitlik övgülerini boş yere yapmıyor. Aynı zamanda ülkedeki bütün annelere, özellikle de sıvasız evde oturanlara iktidarın yeni konseptini haber veriyor. Çünkü siyasete yine kan lazım. Çünkü üzerine paradigma inşa ettikleri yalanlar bir bir ortaya çıkıyor ve artık bu yalanı dünyada ve Türkiye’de taşıyamıyorlar. Çünkü artık her bakımdan denizi bitirdiler.
Ya yeni bir 15 Temmuz dalaveresine ihtiyaçları var ya da yeni bir terör sürecine.
Şimdilik görünen o ki; Haziran 2015 seçimlerindeki gibi iktidarı kaybetmek riskiyle karşı karşıya kalan iktidar sahipleri (sadece AKP değil) bu riskten kurtulmak için 1 Kasım öncesinde yaptıkları gibi basit ama etkili yola ülkeyi yeniden sokuyorlar.
Terör ve kan ticareti süreci yeniden başlıyor ve bu süreçte iktidar sahiplerinin en önemli partneri PKK da kendinden beklenenleri yapacak.
Bugüne kadar PKK, iktidar sahiplerine ne zaman ve ne kadar lazım olduysa o kadar oyununu oynayıp sonra kendini nadasa çekti. Hiç kuşkusuz PKK, bu terör ve kan ticaretinin kirli bir suç ortağından başka hiçbir şey değildir. İktidar sahipleri, istediklerini alıncaya kadar kalacak şekilde onu yeniden sahaya bekliyor. O da bu isteği hemen ve siparişe uygun davranacak.
Tam kırk yıldır bu çirkin oyun bu ülke çocuklarının kanı üzerinden devam ettiriliyor. Bir zaman bu kan ticaretini bitirmek için hayatlarını ortaya koyanlar olmuştu.
Yazık ki bu oyunu bozmaya çabalayan asker, polis, hakim, savcı kim varsa tutuklanıp hapse atıldılar. Terör onlar hapse girdikten sonra tam anlamıyla iktidar oldu.
