Muğla Milas’taki yangın sürerken Akbelen Ormanı’nda ‘yangın önleme’ bahanesiyle 100 ağaç kesildi. Yapılanı ‘fırsatçılık’ olarak yorumlayan yöre halkı oturma eylemi yaptı. Denizli’den gelen bir orman kesim işçisinin, “Bizi yangın için getirdiler, yangının önündeki ağaçları kesiyorduk. Yangını önlemek için kestirdiklerini sanıyorduk.” sözleri dikkat çekti.
Limak, Akbelen Ormanı’nda ağaç kesimine başladı | Türkiye’nin birçok noktasında yangınlar sürerken Limak Holding ve IC Holding, Akbelen Ormanı’nda ağaç kesimine başladı. #AkbelenOrmanınıVermeyeceğiz pic.twitter.com/aLO2Avcu17
— Hergele Postası (@HergelePostasi) August 8, 2021
Muğla’nın Milas ilçesindeki yangınlar devam ederken, ilçede Limak Holding ve IC Holding ortak iştiraki ‘YK Enerji’ isimli firmanın ‘talan’ girişimi büyük tepki çekti. Termik santrala kömür temini için bir süredir ağaçların kesilmek istendiği 740 dönümlük Akbelen Ormanı’nda İkizköylüler’in nöbeti sürerken, orman işçileri tam 100 çam ağacını kesti. İkizköylüler, şirketin araçlarının geçişini engellemek ve kesimi durdurmak için oturma eylemi yaptı. Vatandaşların tepkisi üzerine ağaç kesimi yapan işçilerden biri, “Bizi orman yangını için getirdiler. Bin yangını önlemek için ağaçları kestiğimizi sanıyorduk. Biç işçiyiz, bize denileni yaptık.” ifadelerini kullandı.
YANGINA UZAKLIĞI 15 KM!
Kesim yapılan alan, termik santrala sekiz kilometre, yangının sürdüğü Fesleğen Yaylası’na ise 15 kilometre uzaklıkta bulunuyor. İkizköy Çevre Komitesi’nden Deniz Gümüşel, bölgedeki yangınlar sürerken ağaç kesiminin yapılmak istenmesini ‘fırsatçılık’ olarak değerlendirdi.
İkizköy’deki Akbelen Ormanı’nın 700 dönümü maden ocağı için kesilmek isteniyor. İkizköylüler, doğal yaşamın, geçim kaynaklarının kaybolmaması için yetkililer hakkında birçok kez suç duyurusunda bulundu.
Hukuki süreç devam ederken, özellikle sokağa çıkma yasakları zamanında ve resmi tatillerde ağaçlar kesilmeye çalışıldı. Fakat her seferinde yurttaşlar kesime engel oldu. Haftalardır ormanda nöbet tutan İkizköylüler, 28 Temmuz’da başlayan yangınların ardından “sabotaj” endişesiyle 24 saat alanda bulunuyordu.
