Yakarsa dünyayı babalar yakar

YORUM | ALPER ENDER FIRAT

Elinde bir demet maydanoz ve yüzünde hınzır bir gülümsemeyle yanıma gelip bunu benim için yer misin demişti. Daha dört beş yaşlarında ve en muzip zamanlarında annesiyle bahse girmiş. Annesi demiş ki Babana hiç kimse maydanoz yediremez. Bunu bugüne kadar hiç kimse başaramadı. O da hiç tereddüt etmeden ben, demiş, yediririm. Dolaptan kaptığı bir demet maydanoz ile karşıma dikilmişti.

Annesi ise yediremeyeceğinden çok emin bir şekilde büyük bir iddiaya tutuşmuşlar. Ben kendi aralarındaki konuşmadan bihaber olarak minik ellerin bana uzattığı maydanozu hiç tereddüt etmeden yedim. Bu benim hayatımda bilerek yediğim ya da yiyebildiğim ilk maydanoz demetiydi.

Maydanoz yemek insanlara son derece normal bir olay gibi gelebilir. Hani sevmiyorsa bile ‘biraz zorlayınca yenilebilir ne olacak ki’ diye düşünebilirsiniz. Yok o kadar basit değil.

Allah affetsin ama benim için maydanozun tadı ağza alınır, tadına tahammül edilir bir şey değildir. Teşbihte hata olmasın ama tezek yemek maydanoz yemekten daha kolay bir şeydir. Bu derece tahammül edemediğim bir tattır benim için. Bütün hayatım boyunca da böyle oldu.

Rahmetli annemin kalbini hayatım boyunca bir kere kırdıysam o da bu maydanoz yüzünden olmuştu. Bir defa çok sevdiğim bir yemeğin üzerine unutarak maydanoz atmıştı da gözümden sakındığım anneme, çok üzüleceği şekilde konuşmaktan kendimi alamamıştım.

Bir yaprağını bile ağzıma almaya tahammül edemediğim şeyden bir demet yemiştim. Aslında normalde evde maydanoz da bulunmazdı, o bir demet maydanoz buzdolabına nereden geldi onu da bilemiyorum.

Sedat Peker’in bütün gemileri yakarak, kendi ifadesiyle suç örgütündeki arkadaşlarını ve yaptıklarını deşifre etmeye sebep olarak, kızlarına polis baskını sırasında yapılan muameleyi göstermişti hatırlayacaksınız. İşte videonun yayınlandığının ertesi günü, TR724’ün yayın yönetmeni Veysel Ayhan aradı.

Dedi ki ‘Peker’i dinlerken, kız evlat mevzubahis olunca babaların gözü hiçbir şeyi görmüyor. diye düşündüm ve sen geldin aklıma, kızın sana maydanoz bile yedirmişti’ dedi. Sonra uzun uzun kızlar ve babaları üzerine, onların babalarına neler yaptırabildiğini konuştuk. Zaman editörlerinden İsmail Kavak’ın kızının, annesine ‘Dua et babamı seminle paylaşıyorum’  diyaloğunu ve tanıdığımız birçok babayı ve kızlarını anlattık birbirimize. Ve Sedat Peker’e hak verdik… Yakılacaksa dünya kız evlat için yakılır dedik.

Telefonu kapatırken ‘Eee artık bununla ilgili bir yazı yazmak farz oldu artık’ deyince de epey bir gülüştük. Veysel Ayhan şaka yapıyor diye düşündüm tabi ki.

Ama ertesi gün yıllardır babası hapiste esir tutulan Nalan mesaj attı. Alper Amca, Sedat Peker’in anlattıklarından sonra bir kızlar ve babalar yazısı yazmanı bekliyoruz demesin mi? (Gökçe’den de bekledim mesaj ama o atmadı.)

Sedat Peker dünyayı kızları için yakmış mıdır? Evet söylediği her şey yalan içlerinde tek bir doğru söz olsa (tabi ki öyle düşünmüyorum) bu ateşi kızlarına yapılan muameleden dolayı yaktığı sözü doğrudur.

Evet; biz çocuklarımızın sahibi değiliz, evet onlar Allah’ın bir emaneti, ama ne güzel bir emaneti. Teşekkür ediyorum Allah’ım, dünyanın en güzel şeyini bize emanet ettiğin için. Ne olur Allah’ım, dünyanın en güzel şeyine, hakkıyla babalık yapmayı da nasip et!