YORUM | Doç. Dr. MAHMUT AKPINAR
Türk Dil Kurumu virüsü: “Hastalık yapıcı, bakterilerden daha küçük, YAŞAMAK İÇİN BİR BAŞKA HÜCRENİN İÇİNE GİRMEK ZORUNDA OLAN ve ancak elektron mikroskobunda görülebilen PARAZİT” diye tanımlamış.
Gözle görülmeyen ama olumsuz etkilerini herkesin gördüğü, parazit bir yaşam süren, sağlıklı bünyeleri tahrip eden bir varlık virüs. İnsanlarla etkileşimi olan virüsler en tehlikelisi. Bunlar girdiği bünyenin özelliğini değiştiriyor, sağlıklı yapıları bozuyor, dönüştürüyor.
Ciddi tedbirler almazsanız, Koronavirus gibi yayılma hızı yüksek virüsler insanlığa tehdit oluşturabiliyor. Böylesi virüsler sadece sağlık sektörünü kilitlemiyor, ekonomiyi, eğitimi, üretimi, ulaşımı.. herşeyi etkiliyor. İhmalkar davranır, “bir şey olmaz” derseniz İtalya örneğinde yaşandığı gibi bir ülkeyi kısa sürede felç edebiliyor.
Bir de elektronik virüsler var. Bunlar da elektronik ortamlara giriyor ve dosyaları bozuyor, sistemi işlemez hale getiriyor. Biyolojik virüsler sağlığımıza, e-virüsler dosyalarımıza, çalışmalarımıza zarar veriyor. Hem biyolojik virüsler hem de e-virüsler tedbir alınmazsa hayatımızı kilitliyor. Biyolojik virüslerle mücadele için devasa bütçeler ayrılıyor. Sağlık personeli, araştırma laboratuvarları, ilaç sektörü bunun için çalışıyor. Son dönemde e-virüslere karşı da devasa bütçeler ayrılıyor. Kamu kurumları, büyük şirketler bünyelerinde mutlaka siber güvenlik birimleri-kadroları bulunduruyor. Bu hizmeti vermek üzere kurulmuş sayısız şirket var.
Virüsler girdiği bünyede işini yapan, üreten, çalışan, yararlı unsurları ya tamamen yok ediyor, veya onların verimini düşürüyor. Bünyenin sağlığını tekrar kazanması için virüslerden kurtulmak ve yararlı unsurları tekrar etkin hale getirmek gerekiyor. Viral (salgın) problemlerde en önemli tedbir hastalıklı unsurların sağlıklı olanlardan hemen ayrılması ve başkalarına bulaşmasına mani olunması. Bunda zaman unsuru çok önemli. Vaktinde tedbir almadığınızda geometrik yayılabilen virüsler her yeri kaplar ve sistem-vücut iflas eder. Biyolojik anlamda buna “ölüm” denirken, elektronik alemde “sistemin çökmesi” deniyor. “Kanserden korkma geç kalmaktan kork” sözü yayılma ve tahrip hızı yüksek olan bu tür durumlara karşı üretilmiş güzel bir slogan.
Bugünlerde bütün gazeteler, TV’ler Koronavirüsle meşgul. Covid-19 sosyal medyada ilk gündem. Uzmanlar çıkıp habire tavsiyelerde bulunuyor, tedbirler söylüyor. Devlet başkanlarının birincil gündemi ülkelerini bu virüsten korumak.
Aslında bütün virüslerden korunmanın yolu basit ve benzer. Virüsü kuşatmak ve tecrit etmek. Etkileşimi mümkün olduğunca asgariye indirmek. Virüs bulguları olan kimseleri karantinaya almak, kamusal ortamlardan uzak tutmak. Virüslü ortamları, yüzeyleri steril hale getirmek!
BU YAZIYI YOUTUBE’TA İZLEYEBİLİRSİNİZ ⤵️
Hukukçudan teoloğa, siyaset bilimciden sosyoloğa kadar bütün sosyal bilimciler hırsızlığın, adaletsizliğin, yalancılığın, zulmün, nepotizmin, narsizmin, diktatörlüğün toplumları çürüten, milletleri bitiren virüsler olduğunu söylerler.
Biyolojik, elektronik veya sosyal virüsler tahrip edicidir, yayılmacıdır, yararlı unsurları yok eder ve onların yerini alır. Her virüs yerleştiği bünyeyi zamanla hastalıklı, işlemez hale getirir.
Virüslü unsurları “çalıyor ama çalışıyor!”, “ama yol yaptı!” diyerek kamusal alanın en görünür ve en ileri noktasına koyarsanız virüsle mücadele edemezsiniz!
Virüs yayanları tecrit etmeniz, karantinaya almanız gerekirken, virüsü tespit eden, virüsle mücadele eden, hekimleri, hemşireleri, yargıçları, polisleri karantinaya (hapse) alırsanız, bir süre sonra virüs bütün bünyeyi sarar, kalıcı hasarlar bırakır.
Ne tür yapıda olursa olsun virüsle mücadelede “bir defadan bir şey olmaz”, “kol kırılır yen içinde kalır”, “şimdi zamanı değil!”, “kurulu düzenimizi bozmayalım” derseniz, salgına yenik düşersiniz.
Uzmanların da dediği gibi virüsle başetmede elleri sık sık yıkamak (denetim, gözetim), yaşam ortamlarını steril tutmak (açık-şeffaf toplum), virüslü insanlardan korunmak (istifa-azil müessesesi, kamusal görevlerden men) önemlidir. En hayati hususlardan birisi de aşılamadır. Münhasıran sosyal virüslerle mücadelede eğitim, farkındalık oluşturmak, demokrasi ve hukuk bilinci vermek, nesilleri virüslere karşı duyarlı hale getirmek önleyici tedbirlerdir.
İlginçtir kendi sağlığını tehdit eden virüs söz konusu olduğunda marketleri boşaltan, her tedbiri alan insanoğlu uzun vadede tüm toplumu bitirecek, çok büyük zararlara sebep olacak sosyal virüslere duyarsız!
Virüs yayanların baştacı edilip meydan meydan dolaştırıldığı, hastalığı teşhis ve tedavi edenlerin ise hapse atılıp, toplumdan tecrit edildiği ülkelerde virüsü yenmek mümkün olmaz!
