Tükendik

HABER-ANALİZ| SEMİH ARDIÇ

Günü kurtarmaktan başka bir gayesi olmayan Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) iktidarının başı küçük ortağı Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ile dertte.

AKP, 31 Mart 2019’da yapılacak mahalli idareler (belediye) seçiminde İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirleri kaybetmek istemiyor. MHP’nin desteği bu veçhesi ile hayati kıymette.

DANIŞTAY’DAN İTTİFAKA “ANDIMIZ” GOLÜ

Amma velakin Danıştay’ın okullarda talebelerin “Andımız” okumasına son veren Milli Eğitim Bakanlığı yönetmeliğini iptal etmesi zoraki nikâh kıyanları boşanmanın eşiğine getirdi.

MHP lideri Devlet Bahçeli ateşledi fitili. Eski Adalet Bakanı ve AKP Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ’ın ne Kürtlüğünü bıraktı ne de Türk düşmanlığını.

Bahçeli böylesi ani çıkışları ile meşhurdur. Mamafih son öfkesinin sebebi sadece “Andımız” ihtilafı değil.

AF TEKLİFİNDE MUTABAKAT YOK

“Alaattin Çakıcı ve arkadaşlarını tahliye etmek maksadıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) getirdiği af teklifinin 50 bin uyuşturucu tacirinin serbest kalmasını sağlayacağına” dair Saray’dan gelen cevaplar Bahçeli’yi çileden çıkardı.

Sosyal medyada açtı ağzını yumdu gözünü.

“Partimizi zan ve töhmet altında bırakmak asla doğru değildir. MHP’yi yüzeysel ve üstünkörü bir şekilde uyuşturucuyla, uyuşturucu suçuyla yan yana getirmek şayet art niyet değilse, kesinlikle isabetsiz ve itibarsız bir isnattır.” sözlerinin muhatabı Reis-i Cumhur Recep Tayyip Erdoğan’dı.

BAHÇELİ’DEN AKP’LİLERE: GAFİLLER

AKP Sözcüsü Ömer Çelik’in, “Recep Tayyip Erdoğan kırmızı çizgimizdir.” diyerek cevap vermesi ipleri daha da gerdi. Bahçeli, ortağının adamlarını, “gafiller” diye niteledi.

Her iki partinin lideri 23 Ekim’de TBMM’de parti gruplarına hitap ederken birkaç gündür sallantıda olan Cumhur İttifakı’nın resmen bittiğini ilan etti.

AKP lideri Erdoğan, Bozdağ’a sahip çıkarken şunları söyledi: “Hem hakaret edeceksin hem tehdit savuracaksın. Kusura bakma. Buna yol arkadaşımı feda edemem. Onun arkasında biz varız.”

DOLAR YÜKSELDİ, BORSA DÜŞTÜ

Aynı saatlerde dolar 5,57 TL’den 5,85 TL’ye kadar yükselirken Hazine’nin borçlanma maliyeti de arttı. Borsa İstanbul’da (BIST) değer kaybı bir ara yüzde 2’yi aştı.

Günün sonunda dolar, euro ve faiz artmış, BIST yüzde 1,3 ekside kapatmış oldu. Borç girdabında mücadele eden reel sektör için bir bu eksikti.

24 Haziran 2018 Pazar günü yapılan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği Seçimi’nden çıkan neticenin kimse adına “zafer” olarak nitelendirilemeyeceğini (http://www.tr724.com/secim-bitti-kriz-derinlesecek/) ifade etmiştim.

Erdoğan “başkan” koltuğuna otursa da MHP’nin desteğine muhtaç vaziyette. Halihazırda AKP’nin 290 sandalye ile tek başına Meclis’ten istediği kanunu çıkarması eskisi kadar kolay değil.

İttifakta MHP’nin yerini Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) alamayacağına göre geriye Halkların Demokratik Partisi (HDP) ile İyi Parti kalıyor ki Erdoğan milliyetçi oyları ikame etmek için tekrar Kürt seçmene rücu edebilir.

SELAHATTİN DEMİRTAŞ TAHLİYE EDİLEBİLİR

23 aydır Edirne Kapalı Cezaevi’nde tutulan, daha doğrusu rehin alınan Selahattin Demirtaş tahliye bile edilebilir. HDP Grup Başkanvekili Ayhan Bilgen de buna benzer bir beklentisini dile getirmişti.

Türkiye’de “O kadar da değil!” demeden evvel bin defa düşünmek lazım. Nitekim Erdoğan için dün dündür, bugün bugündür.

Erdoğan kendilerini “Avrasyacı” yahut “Ülkücü” diye tanımlayan gruplardan koparmayı ne kadar göze alabilecek bunu hep beraber müşahede edeceğiz.

Danıştay’ın “Andımız” kararı sanki suni ittifakların dağılması için çalınan başlama düdüğü gibi…

BAHÇELİ NE YAPMAK İSTİYOR?

Bahçeli mesajı aldı. 3 Kasım 2002 seçimine giden yolu, daha doğrusu Erdoğan’a Başbakanlık yolunu da Bahçeli açmıştı.

Bahçeli’nin tek başına hareket etmediği, derin devletin bir kanadının sözcüsü olduğu artık sır değil.

Doğu Perinçek mevzisini muhafaza etme telaşında. Zira Erdoğan’ın saf değiştirmesi halinde başına nelerin geleceğini gayet iyi biliyor.

Artık her hâdise suç ortaklarının birbirini ihbar etmesi şeklinde cereyan edecek. En sağlam ortaklık gibi görünse de suç ortaklığı dağıldığında ortalık kokudan geçilmez.

HALKIN MAİŞET DERDİ

Kırmızı halılar üzerinde yürüye yürüye halkın maişet derdini çoktan unutan Erdoğan ve arkadaşları kendi ikballeri uğruna neleri feda edebileceklerini fazlasıyla gösterdi.

Dolayısı ile onların akıbeti ya da seçime dair taktikleri değil mevzumuz.

Memleket yangın yerine döndü. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ile Merkez Bankası(TCMB) müşterek bir endeks hazırlıyor.

Tüketicinin ekonomiye dair hissiyat ve beklentisini hülâsa eden o endeks ekim ayında adeta yere çakıldı. Tüketici güven endeksi, Ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 3,4 oranında azaldı.

2009 KRİZİ İLE AYNI SEVİYELERE GERİLEDİ

Eylül ayında 59,3 olan endeks Ekim ayında 57,3 oldu. 2009 krizindeki seviyelere geriledi tüketicinin güveni.

Gelecek 12 ay içinde hanenin maddi durum beklentisi eylül ayında 76,7 iken ekim ayında  yüzde 4,1 oranında azalarak 73,5 oldu.

Genel ekonomik durum beklentisi endeksi (gelecek 12 aylık döneme ilişkin) eylül ayında 74,6 iken ekim ayında yüzde 2,4 oranında azalarak 72,8 oldu.

BEKLENTİ KALMAMIŞSA…

Tüketici güven endeksi gibi reel kesim güven endeksi de serbest düşüşte. Bahse konu veri ekonomide en hassas başlık “beklenti” olarak tanımlanır. Beklenti maalesef her geçen gün kötüye gidiyor.

İnsanların istikbalden yana ümidi kalmadıysa ne talep kalır ne arz.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak 2018 sonunda 72,1 milyar lira bütçe açığı beklediklerini ifade etti ki bu rakam da aşılacak.

Hazine bütçe açığı kadar borçlanacak. Geçen sene yüzde 11 halihazırda yüzde 26. İşsizlik yüzde 12’yi bulacak. Enflasyonun yüzde 20’nin altına inmesi artık muhal!

Hasıl-ı kelam AKP için deniz tükendi tükenmesine de millet de tükendi.

Hepimiz tükendik…

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin