TL’nin çöküşüne hazır olun

Mayıs sonunda dananın kuyruğu kopacak

HABER-YORUM | SEMİH ARDIÇ

Başlık kimilerine mübalağalı kimilerine vasat gelebilir. Bazıları için vaka-i rapordan öte bir manası da olmayabilir.

Türk Lirası’nın (TL) elem veren halini anlatırken kullandığım bu cümleyi mübalağalı bulanlar hâlâ işlerin düzeleceği hissiyatına sahip olmalı.

TUZU KURU, SIRTI PEK!


Diğer bir ihtimal de şu: Mum gibi eriyen bir para birimine rağmen hiç keyifleri kaçmadığına göre “tuzu kuru” diye tasnif edilenler arasında yaşıyorlar.

O meşhur deyişi biraz tadil ederek söylemek icap ederse tuzu kuru, sırtı pek!

Saray’ın ihya ettiği bir avuç mutlu azınlık!

Onlar için enflasyon 1’de olsa aynı 100’de olsa aynı. 82 milyonun vergilerini babalarından miras mal gibi semirmekten başka bir marifetleri yok.

250 gram ekmeğin İstanbul’da kaç liradan satıldığın sorsanız iki saat düşünecekler.

İş takipçiliği ile sıradaki ihaleyi nasıl kapacaklarının pazarlığından arta kalan vakitlerde milyon dolarlık lüks jiplerinden Instagram yayını paylaşıyorlar.

KRİZ Mİ VAR?

Dolayısıyla mevzu Cumhuriyet tarihinin en ağır krizi ve o krizin sebebiyet verdiği iflaslara, acılara ve çaresizliklere geldiğinde “Kriz mi var?!” diyecek kadar işi pişkinliğe vurabilenler “TL’nin çöküşüne hazır olun!” başlığının muhatabı değil.

Türkiye’yi idare edenlerin ne düşündüğünün artık hükmü kalmadı. Zira Türkiye’nin maruz kaldığı malî ve iktisadi iflas Türkiye’ye borç veren yabancı bankaları da kara kara düşündürüyor.

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın tek adamlık rejimini inşâ ederken Anadolu insanına çıkardığı maliyete seyirci kalan para baronları şimdi alevlerin kendi mahallelerine ulaşması karşısında şaşkın.

“ERDOĞAN BİZİ DE YAKACAK!”

Tarihin en vahim hak ihlalleri karşısında “AKP-cemaat kavgası” ezberini kendilerine rapor diye takdim edenlere inanma kolaycılığını seçenler hâlihazırda, “Eyvah, Erdoğan bizi de yakacak.” demeye başladı.

ABD’nin Rus S-400 hava savunma sistemini almaktan vazgeçmemesi halinde Ankara’ya karşı malî ve askerî müeyyide kararı alacağı endişesiyle Türkiye’nin risk primi (CDS) 520’nin üzerine çıktı.

Batıdaki demokrasi havarileri, şahsi ikbali uğruna Erdoğan’ın Türkiye’nin bütün birikimini tarumar etmesine seyirci kalarak büyük bir hata yaptı.

Zira onlar iyilerin hiç kaybetmeyeceğini, kaybedileceği hakikatini görmek istemedi. İyileri kaybettiler ve meydan kötülüğün iktidarına kaldı.

Vaktinde “Erdoğan’ın reformist tarafına destek” diye saçtıkları paraların yekûnu 450 milyar doları buldu. Şimdi o paraları yangından kurtarmanın yollarını arıyorlar.

SERMAYE KONTROLLERİ İÇİN PROVA

15 Temmuz 2016 tarihli darbe tiyatrosundan bu yana paraların bir kısmı yandı. Borsa’da kaybettiklerini mazide kazandıklarına sayıp sineye çektiler.

Mamafih yabancıların bankalardaki döviz hesaplarından yana içleri hiç rahat değil.

Her biri Erdoğan’ın döviz satışında yüzde 0,1 vergi ve 100 bin dolar için ertesi gün şartı derken sermaye kontrollerinin provasını yaptığını anlayacak kadar tecrübeliler.

Yine bono-tahvil diye aldıkları kâğıtları satıp dövize çevirirken yeni yasaklarla karşılaşıp karşılaşmayacaklarını bilmemek uykularını kaçırıyor.

DÜNYANIN ERDOĞAN KRİZİ

Düne kadar bizim bir Erdoğan krizimiz vardı. Artık bütün dünyanın, hassaten para baronlarının bir Erdoğan krizi var.

Amerikan Wall Street Journal (WSJ) gazetesi 24 Mayıs’ta yayımladığı başyazıda benim başlığa çektiğim ifadeye yer verdi.

WSJ sadece iş âleminin yahut bankacıların takip ettiği bir gazete değildir. Diplomasi çevreleri de ilk iş olarak WSJ’ye bakar.

İşte o gazete liranın çöküşüne mani olmak için Erdoğan’ın elinde seçeneklerin tükendiği yazdı.

Makalede, “Türkiye bugünlerde İran’ın ekonomik yaptırımlardan kaçınmasını sağlamaya yardım ederek ve Rusya’yla olan askeri entegrasyonu pekiştirerek NATO müttefikinden çok bir düşman gibi davranıyor.” ifadelerinin altını çizdim.

Erdoğan’ın okyanus ötesinde biletinin kesildiğini ele veren satırlar bunlar.

HALKBANK’TA YARIM KALAN DOSYA DA MASADA


WSJ, Erdoğan’ın Rus yapımı S-400 hava savunma sistemi satın almasının Amerikan Kongresi’nin müeyyide kararı ile karşı karşıya kalabileceğine işaret etti.

Türkiye’nin ikinci büyük kamu bankası olan Halkbank’ın ise İran müeyyidelerini ihlal ettiği gerekçesiyle Amerikan Hazine Bakanlığı tarafından milyarlarca dolarlık para cezasına çarptırılabileceği de belirtildi.

Buradan da anlaşılıyor ki Halkbank davasında yarım kalan dosya Türkiye’ye S-400’ü almaktan vazgeçmesi için verilen iki haftalık mühletten sonra masaya getirilecek.

HERKES BİR KARAR VERECEK


WSJ, bazı tavsiyelerde bulunsa da Erdoğan’ın bunları kale almayacağının altını çizdi ve ilave etti: “Erdoğan, lira meselesinde kendisinin nasıl bir rol oynadığını anladığına dair hiçbir sinyal vermiyor. Bu durumda yatırımcılar ve dünyanın dört bir yanındaki maliye bakanlıkları, liranın çökmesi ihtimaline karşı hazırlıklı olmalı.”

Beyaz Saray iki haftalık kum saatini ters çevireli bir hafta geride kalmak üzere. Herkes bir karar verecek

Beyaz Saray da Kremlin Sarayı da bin küsur odalı Saray da son sözlerini söyleyecek. Tarih yine hükmünü verecek.

Zaman hızlandı.

Dünyanın dört bir yanındaki maliye bakanları merkez üssü Erdoğan’ın bin küsur odalı Sarayının temsil ettiği tek adam rejimi olan büyük depremin artçı şoklarına ve tsunami ihtimaline karşı hazırlık yapıyor.

Bizim tuzu kurular selfie çekmeye devam etsin.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin