TGS: KHK ile yönetilen ülkede demokrasi olmaz

Resmi Gazete’de dün akşam duyurulan listeye göre, aralarında binlerce akademisyen, öğretmen ve sağlık görevlilerinin de olduğu toplam 10 bin 131 kişinin, 675 sayılı KHK ile ihraç edildiği duyuruldu.

OHAL kapsamında getirilen 675 ve 676 sayılı bu yeni KHK’lar ile, 15 basın kuruluşu daha kapatıldı. Bu yeni düzenlemeler, rektörlük seçimlerinin kaldırılması ve üniversitelerde rektörlerin Cumhurbaşkanı tarafından atanması gibi önemli değişiklikler getiriyor.

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) yaşanan hukuksuzluklar ile ilgili ‘KHK ile yönetilen ülkede demokrasi olmaz’başlıklı bir açıklama yaptı. Açıklamada Kanun Hükmünde Kararnameler ile tüm muhalif kesimlere yönelik sivil bir darbe sürecinin oluşturulduğu ifade edildi.

TGS’den yapılan açıklamada özetli şunlar yer aldı:

Türkiye’de 15 Temmuz darbe girişimin ardından başlatılan operasyonlar, AKP Hükümeti tarafından Kanun Hükmünde Kararnameler ile tüm muhalif kesimlere yönelik sivil bir darbe sürecine dönüştürüldü, demokrasi ayaklar altına alındı. Fetö’yle mücadele amacıyla çıkarılan KHK’lar, muhalif, özgür medya ile bu kuruluşlardaki basın emekçilerine yönelik hukuksuz uygulamaları eşi görülmemiş bir boyuta taşıdı.
Halen 100 dolayında gazeteci yazdıkları haber ve köşe yazıları nedeniyle terör örgütleriyle ilişkilendirilerek tutuklu bulunurken, hükümetin, basın ve ifade özgürlüğü ile tüm evrensel haklara aykırı antidemokratik uygulamaları artarak devam ediyor. Temmuz ayında KHK ile 16 TV kanalı, 3 haber ajansı, 23 radyo, 45 gazete, 29 yayınevi ve 15 dergi olmak üzere 131 yayın kuruluşunu, Eylül ayında da 12 gazete ve 11 radyo olmak üzere 23 yayın kuruluşunu kapatarak basın özgürlüğüne ağır darbe vuran hükümet, son olarak 2 haber ajansı, 10 gazete, 3 dergiyi KHK ile kapattı.

Basın özgürlüğüne aykırı bu kapatma kararları nedeniyle 15 Temmuz’dan bu yana 3 bine yakın basın emekçisi de işsiz bırakıldı, bir kısmı da haksız soruşturmalarla baskı altına alındı. Muhalif medya kuruluşlarını terör suçlamasıyla kapatmak, susturmak, çalışanlarını işsiz bırakmak, demokrasi karşıtı sivil darbenin açık kanıtıdır. Hükümet, medya kuruluşlarının kapatılmasıyla halkın haber alma hakkını ortadan kaldırmayı amaçlıyor. Hukuk dışı bu kararlar, dünya ve uluslararası basın örgütleri tarafından da yakından izleniyor.

Türkiye Gazeteciler Sendikası, basın ve ifade özgürlüğünü sonuna kadar savunacak, hukuka aykırı iddialarla terör örgütleriyle ilişkilendirilmeye çalışan basın emekçileriyle dayanışmasını sürdürecektir. Gazetecilik suç değildir. Eli kalem tutan gazeteciler de suçlu değildir.

Hükümeti, demokrasi, basın özgürlüğü ve halkın haber alma hakkına karşı sürdürülen antidemokratik uygulamalara son vermeye çağırıyoruz.

 

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin