Süleymaniye için UNESCO’ya çağrı

HABER-YORUM | ALPER ENDER FIRAT

Süleymaniye Camii’ne sıfır dairelerin inşaat görüntüleri, beton atma çalışmalarının fotoğrafları internete düşmeye başladı. Nasıl iflah olmaz bir iyimsersem artık, ben hala bu ülkede münevver insanlar olduğuna inanıyor ve bir yerde itiraz edecekler, bu kadar da olmaz artık diyecekler diye ümit ediyorum. Saf saf, “Süleymaniye’nin dibine beton dökülmesine itiraz edecekler, bunu yapmayın artık diyecekler” diye bekliyorum. Osmanlı, ecdad yadigarı, tarihi değerlerimiz gibi kocaman kocaman laflar eden insanlardan büyük büyük itirazlar gelecek, beton şebekesi de geri adım atmak zorunda kalacak gibi polyannacı hevesler içinde umutla bekliyorum.

Ülkedeki hiçbir hukuksuzluğa itiraz etmiyorsunuz anladık, bari tabiata, tarihi mirasa yapılanlara itiraz edin. Hani arada sırada kedilere, hayvanlara yapılanlara itiraz ediyor, ses yükseltiyorsunuz bari bunlara da homurdanın.

Yapılmadık kötülük kalmadı ama sağ cenahın aydınlarında bir iki tekil ses haricinde hiçbir şeye itiraz edilmiyor. Hiçbir kötülüğe, hiçbir cinayete, hiçbir katliama ses çıkarmıyorlar. Hangi kötülük hangi cinayet bunların yüreğine değecek ve itiraz edebilme cesareti gösterecekler bilemiyorum. Bütün iyimserliğime rağmen artık kesin diyorum ki herhangi bir kötülüğe içeriden bir itiraz gelme ihtimali yok. Bizim dünya mirasına bıraktığımız en güzide eserlerimizin olduğu bölge barbar bir kavim tarafından yağmalanıyor, betonla kaplanıyor.

Buna kim dur diyecek, kim itiraz edecek, kim böyle olmaz diyecek. İçeriden buna itiraz edecek bir cesaret olmadığı gibi, Süleymaniye’de yapılanların tarihi dokuya uygunluğunu denetleyecek bir mekanizma da yok. Şu anda İstanbul, gassalın elinde meyyit gibi.

Bu konuda BM’nin ve UNESCO’nun acilen devreye girmesinden başka bir yol görünmüyor.. Bilindiği gibi Süleymaniye Camii ve Çevresi UNESCO tarafından dünya miras alanı olarak tescilli. Dünya miras alanında yer alan bütün ev, cami, türbe ve çeşmeler de geleneksel mahalle hayatının birer parçası olarak varlıklarını sürdürüyorlar. Bu bölgeler bir bütün olarak dünya mirası olarak kabul ediliyor. Bu alanda bulunan kültür varlıklarının yanı sıra bina formları, cephe özellikleri, yol ve sokak genişliği, bina yüksekliği, sokak dokusu da tarihi özellikler olarak değerlendiriliyor. Yani tek başına bir binayı diyelim Süleymaniye Camii’ni koruma altına almak dünya mirasına sahip çıkmak için yeterli değil.

Bugün Türkiye olağanüstü şartlar altında yönetildiği için başta Süleymaniye ve çevresi olmak üzere dünya mirası sayılan bölgeler büyük bir tehdit altında. UNESCO’nun en azından Süleymaniye ve çevresi için bir an önce devreye girmesi gerekiyor. Bu dünya mirasının korunması için en azından kamuoyu oluşturarak hükümete baskı yapmasından başka bir kurtuluş yolu görünmüyor.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin