Suikast tiyatrosunda üçüncü perde

YORUM | BÜLENT KORUCU | @bulent_korucu

Fethullah Gülen geçen hafta önemli bir uyarı yaptı. AKP’nin hukuksuzluklarına yeni bir kılıf arayışında olduğunu ve suikast görünümlü bir senaryo ile ülkenin karıştırılacağını haber veriyordu. 15 Temmuz’la ilgili Türkiye ve dünyada oluşan soru işaretlerini bertaraf etmek için daha büyük bir kaos senaryosu üzerinde çalışıldığını öne sürüyordu. AKP’nin buna cevabı konuşmayı çarpıtarak, “suikast talimatı verdi” yalanına sarılmak oldu. Ancak konuşmayı dinleyenler gerçeği kolayca gördüğü için son çare erişim engeli koydular. Gerçekten de Gülen suikast emri vermiş olsaydı bırakın erişim yasağını, kontrollerindeki medyada defalarca yayınlamayı tercih ederlerdi.

15 Temmuz’da yakılan darbe mumunun sönmeye yüz tuttuğunu başka gözlemciler de görüyor. CHP’nin ‘Öngörülen, Önlenmeyen ve Sonuçları Kullanılan Kontrollü Darbe’ başlıklı raporu eksiklerine rağmen yurt içindeki cesur çıkışlardan biriydi. İngiliz Parlamentosu’nun raporu, Alman iç ve dış istihbarat örgütlerinin açıklamaları, ABD Kongresi’nin istihbarat komisyonları yetkililerinin yaklaşımı hep aynı noktaya işaret ediyor. AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın tek adam diktasını inşa etmek için kullandığı 15 Temmuz’un temeli çürük çıktı.

CHP ve onun lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu linç ederek içteki farklı sesleri susturmayı deniyorlar. Enis Berberoğlu’nun tutuklanması yetmedi, Kılıçdaroğlu’nun da aynı akıbete uğraması an meselesi. Tek endişeleri onu kahramanlaştırma riski. 15 Temmuz karambolünde HDP Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın cezaevine gidişini hallettiler. Aynı şekilde suikast görünümlü bir kaosla da CHP’yi bitirecek adımı atabilirler. Kemal Bey’e yönelen suçlama casusluk; bu CHP’ye de kapatma davası açılabilmesi anlamına geliyor. Bir partinin başka ülkeden yardım alması bile kapatma gerekçesi; casusluktan havada karada kapatırlar. Hele de Zühtü Aslan yönetimindeki mevcut Anayasa Mahkemesi varken…

Sanılanın aksine bu kumpas sadece Hizmet Hareketi’ni hedef almayacak. 15 Temmuz’da olduğu gibi vitrine Cemaati koyup bütün topluma yüklenecekler. En büyük yardımcıları da hâlâ gerçek fotoğrafı görmeyen/görmek istemeyen kesimler. Ne yazık ki CHP de büyük oranda aynı tuzağa düşüyor. Dillerinden düşürmedikleri ‘FETÖ’ sakızı sonlarını hazırlıyor. Erdoğan’a “sen kurt değilsin biz de kuzu” diyeceklerine suyun bulanmadığını ispat etmeye çabalıyorlar. Erdoğan’ın, CHP’nin Cemaat’le bağlantılı olduğuna inandığını sanmak saflık ötesi bir aptallık. AKP Genel Başkanı, o maymuncukla bütün kapıları açıyor; hepsi o!

Suikast kumpasının asıl hedef kitlesi uluslararası camia. Bilhassa Batı demokrasileri 15 Temmuz senaryosunda ciddi boşluklar buldu ve Erdoğan’a arzu ettiği krediyi açmadı. Gözden çıkarabileceği ya da zaten kurtulmak istediği bir üst düzey kişi hedefte olabilir. Kendisine dönük olursa ucuz atlatılmış bir saldırı senaryosu tercih edilir. Böylece içerde kısık sesle de olsa ‘bu kadarı da fazla’ diyenlerin sesini keser. Dış dünyada ise inanılırlığı artar diye umut ediyor. Ayrıca Sedat Peker gibi tetikçilerin sokakta icraat yapmasının önünü açar. Aksak topal hukuk bile onun intikam duygularını tatmine yetmiyor. İdealindeki formül köprüde boğazlanan askeri öğrenciler. Bunu da ancak yeni kumpasla yapabilir. Erdoğan, “normal zamanda yapamayacaklarımızı OHAL’de yapabildik” demişti. Şimdi OHAL’de bile mümkün olmayanlar için bir fırsat oluşturmaya çalışıyor.

Suikast kumpası iddiası başlangıçta bazılarına ikna edici gelmedi. Ama Gülen’in konuşmasının üzerinden hafta geçmeden ilk işaret fişeği çakıldı. Balıkesir’de güya Erdoğan’a suikast hazırlığı içinde olan iki ‘FETÖ’cü yakalanmış! Bir muşta, sekiz kelepçe pek profesyonelce görünmeyen, kuru sıkı benzeri iki tabanca ‘deliller’ arasında. Aynı anda yüzlerce sivil koruma ve bir o kadar da resmî üniformalı güvenlik görevlisiyle gezen biri için komik hazırlıklar. Fakat yine de önemli bir iz. Zira 15 Temmuz’dan önce de darbe darbe dediler, kamuoyunu hazırladılar. En uçuk senaryolara dahi inandırdılar. Üçü rütbeli 13 (evet sadece on üç) ‘darbeci’ askerin 2 binden fazla koruması olan Saray’ı teslim almaya gittiğini bile kimse sorgulamadı. Erdoğan ayrıldıktan iki saat sonra Marmaris’e giden timin taksici ve turistlere yol sormasının absürtlüğü gündeme gelmedi. CHP’li Umut Oran’ın hem de Twitter üzerinden Sümeyye Erdoğan’a suikast planladığının yalan çıkması kimin dikkatini çekti?

Gülen’in uyarısını yalnızca Hizmet Hareketini kurtarmaya dönük bir çaba olarak görenler yanılıyor. İnanmayan 15 Temmuz’dan bugüne yaşananlara baksın. O rüzgarla başkanlığı ve KHK cumhuriyetini kazanan Erdoğan, bu sefer daha fazlasını isteyecek. İstedikleri hepimizin hayatlarından çalınarak verilecek.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin