Silivri 5 Nolu’da işkence ayyuka çıktı; toplu intihar iddiası

İnsan Hakları Derneği (İHD), Silivri 5 Nolu Cezaevi’nde ‘gardiyanlar tarafından işkence gördüğü’ belirtilen iki tutuklunun hayatını kaybettiğini açıkladı. İHD İstanbul Şubesi, “Adalet Bakanlığına Sesleniyoruz! Silivri 5 No’lu Hapishanesi’nde Neler Olduğunu Açıklayın!” başlığıyla yaptığı basın açıklamasında, “Silivri 5 Nolu Ceza İnfaz Kurumu’nda yaşananların üstünü örtmek, bu suça ortak olmaktır.” denildi.

Oğlu cezaevinde bulunan Fatma Ağca, “Benim çocuğuma işkence yapılıyor, bana dedi ki, ‘karanlık odaya götürüyorlar, işkence yapıyorlar, çırılçıplak bırakıyorlar.’ Niye bize bir açıklama yapılmıyor.” ifadelerini kullandı.

Silivri 5 Nolu Cezaevi’nde 60 gardiyanın, adli tutukluların sistematik işkenceyle intihara sürüklediği belirtiliyor. İnsan Hakları Derneği (İHD), Silivri 5 Nolu Cezaevi’nde ‘gardiyanlar tarafından işkence gördüğü’ belirtilen iki tutuklunun hayatını kaybettiğini açıkladı.

İHD İstanbul Şubesi, “Adalet Bakanlığına Sesleniyoruz! Silivri 5 No’lu Hapishanesi’nde Neler Olduğunu Açıklayın!” başlığıyla bir basın açıklaması yaptı. İstanbul’daki dernek toplantı salonunda, mahpus aileleri ve HDP milletvekili Züleyha Gülüm’ün de katılımı ile yapılan açıklamada, hapishanelerde artan hak ihlallerinin can alıcı boyutlara vardığına dair yapılan onca açıklama, onca rapor, onca başvuruyu görmezden gelerek, inkar ederek hak ihlallerinin devamına izin verildiği kaydedildi.

Açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:

İŞKENCENİN ÜZERİNİ ÖRTENLER SUÇ İŞLİYOR

Son bir haftada, işkence ve kötü muameleye maruz kaldıkları iddia edilen Hasan Kasan’ın yoğun bakımda olduğu iddiası Serkan Yılmaz’ın hayatını yitirdiği ve cenazenin ailesi tarafından alındığı öğrenilmiştir. Silivri 5 Nolu Ceza İnfaz Kurumu’nda yaşananların üstünü örtmek, bu suça ortak olmaktır.

Silivri 5 Nolu Hapishanesinde mahpusların toplu intihar ettiklerinin kamuoyuna yansıması sonrasında Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü 9 Nisan günü yaptığı açıklamada olayı yalanlamıştı.

CENAZE AİLESİNE GÖSTERİLMEKSİZİN HAZIRLANIYOR

Ancak bir mahpusun ailesi ile yaptığı telefon görüşmesinde aktardıkları ve dün yaşamını yitiren diğer bir mahpus Serhan Yılmaz’ın cenazesinin ailesine gösterilmeksizin hazırlanarak teslim edilmesi, gerçeklerin iddia edilenden daha vahim olduğuna işaret etmektedir.

SAYIM SIRASINDA İFTAR ÖNCESİ DARP VE İŞKENCE

Sözü edilen telefon görüşmesinde mahpus ailesine; telefonu zorlukla ettiğini, kesilirse bir daha edemeyeceğini ve görüşmesinin kayıt altına alınmasını istediğini belirtmekte ve 6 Nisan günü sayım sırasında oruçlu olduklarını, sayım görevlilerinin bir arkadaşlarına hiçbir neden yokken tokat attıklarını, hakaret ettiklerini, buna itiraz etmeleri üzerine kendilerinin de darp edildiklerini (söylüyor).

SAKALLARIMI YOLUP, BOTLATLA KAFAMA BASTILAR

Kendisinin hastalığı nedeniyle bu arada atak geçirdiği için bahçeye çıkartıldığını, bahçede de işkence ve hakarete uğradığını, ardından geri koğuşa getirildiğini, arama bahanesi ile gelip tekrar bahçeye çıkartıldıklarını, bahçede darp edildiklerini, sakallarının yolunduğunu, ardından ‘yumuşak oda’ ya atıldığını, botlarla kafasına basıldığını, sürekli işkenceye maruz bırakıldıklarını ve intihara zorlandıklarını (anlatıyor).

GARDİYANLAR İP VERİYOR; KENDİNİZİ ASIN

Hiçbir şekilde görevlilere fiziki müdahalede bulunmadıkları halde haklarında gerçeğe aykırı tutanak tutularak suçlanmaya çalışıldıklarını, doktora götürüldüklerinde işkence tehdidi ile ‘darp yoktur’ diye beyanda bulunmaya zorlandıklarını, dün yine bahçeye çıkarıldığını, darp edildiğini ve ip verilerek ‘kendini assana, öldürsene’ dendiğini, kendisini asmaya çalışırken gelip ‘yalandan’ kurtardıklarını, bu zulüm nedeni ile kendilerini öldürmeye karar verdiklerini, intihar edeceklerini , C.Ağca, T.Okçu, O.Hacıoğlu, H.Masal, Ali ve A. M. Çetin’in de aralarında olduğu 5-6 kişinin daha aynı durumda olduğunu, pisliğin içinde yatırıldıklarını, yatak olmadığını, 50 kişilik yerde 70 kişi olduklarını, ifade etmiştir.

ANNE: OĞLUM KARANLIK ODAYA GÖTÜRÜLÜYOR, İŞKENCE YAPILIYOR

Oğlu Coşkun Ağca cezaevinde bulunan Fatma Ağca ise devlete seslendi: “Bizim çocuğumuzun hiçbir can güvenliği yok. Kaç gündür çocuklarımızı merak ediyoruz, telefon yok bir şey yok. Benim oğlum cuma günü ‘anne’ dedi sesi kesildi. O gün cezaevine sabah gittim, akşam gittim; hastaneye gittim hiçbir haber yok. Benim çocuğuma işkence yapılıyor, bana dedi ki, ‘karanlık odaya götürüyorlar, işkence yapıyorlar, çırılçıplak bırakıyorlar.’ Niye bize bir açıklama yapılmıyor.”

 

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

2 YORUMLAR

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin