Sedat Peker’den 7. video: Yeni uyuşturucu rotası nedir, delileri ile anlatacağım

Organize  suç örgütü lideri olmakla suçlanan Sedat Peker, Youtube’da “Hayata korkusuzca bakanlar, ölümden de korkmazlar” başlıklı 7’inci videosunda açıklamalarına devam etti.

Peker, daha önce gündeme giren Kolombiya’da yakalanan 5 ton kokain olayını yorumlarken, ABD’nin uyuşturucu trafiğiyle ilgili önlemleri artırması nedeniyle trafikte bir güzergahın tıkandığını, bunun üzerine Kolombiya’yla sınırı olan Venezüela’nın gündeme geldiğini öne sürdü. Kolombiya’daki olaydan birkaç ay sonra Binali Yıldırım’ın oğlu Erkan Yıldırım’ın Karakas limanında yer ayarlamak üzere iki kez bu ülkeye gittiğini söyleyen Peker, marinanın kokain dolaşımında kullanımıyla ilgili iddiasını da tekrarladı. Büyük yük gemilerinin marina açıklarında yatlara teslimat yaptığını belirtti.

Peker’in bir diğer çarpıcı iddiasıysa Kıbrıslı gazeteci Kutlu Adalı’nın öldürülmesiyle ilgili oldu. Bu konuda Korkut Eken ve Mehmet Ağar’ı suçlayan Peker, Eken’in Adalı’nın öldürülmesi konusunda kendisine başvurduğunu kardeşi Atila Peker’in görevi aldığını ama başarısız olduğunu, izleyen dönemde Eken’in kendi adamlarıyla suikasti gerçekleştirdiğini söyledi.

Peker, 90’lı yıllarda Çiller genelgesiyle öldürülen Kürt işadamları konusunda da konuştu. Ağar’ın geçmişte uyuşturucu ticaretinde birlikte çalıştığı, Baybaşin, Cantürk, Buldan gibi kişileri kendi geçmişini temizlemek amacıyla ortadan kaldırdığını bunu da “teröre yardım” hikayeleri uydurup “Tansu hanımı” ikna ederek yaptığını söyledi.

Ağar Mumcu cinayetinde doğrudan sorumlu

Peker, Mehmet Ağar’ı Uğur Mumcu cinayetinden de doğrudan sorumlu tutarken, Ağar’ın andığı bu ilişkilerini vurguladı.

Peker, yayınladığı 7. videoda Süleyman Soylu’nun sözlerine atfen, “Bir İçişleri Bakanı, sinir kontrolü olmayan bir adam televizyonun karşısında ‘Karısının iç çamaşırlarının arkasına saklanan’ diyor. Ulan biraz namus. Rahat ol, ben sana böyle bir şey demem. Bana milyonlarca genç çocuğa haksız yere küfür ettirdiler, onlara bile demedim” diye konuştu.

Anadolu Ajansı muhabiri Musab Turan’ın Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ile Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’ye İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile ilgili olarak,”19 yıllık bir toplum hareketi olarak başlayan milletin teveccühünü kazanan Ak Parti ismi şaibelerle anılan Süleyman Soylu’dan daha mı küçük? Üç buçuk yaşında oğlumun yüzüne bakarken maskeli balodan dolayı ben utanıyorum. Sizin çocuklarınız yok mu?” diye sorması ile ilgili Peker, “En komiği bir AA muhabiri genç arkadaş Süleyman Soylu ile ilgili soru sordu. Adamın abisi f…’cüymüş dediler. Size devleti anlatacağım. Bunlar kamikaze gibiymiş. Senin elinde devletin imkanlarını yok muydu? Bilmiyor muydun abisinin f…’cü olduğunu. Onun abisi f..’cü ise orada iki bakan bu konularla muhatap onun da abisi f..’cü. Her abisi f…’cü olan f..’cü ise bakan devletin her sırrının olduğu toplantıyı izliyor. Yaptığınız savunmanın mantıksızlığını anlatıyor. Ciğeri yanmış adam söylüyor. Yarın onu f…’cü bulursunuz. f…’cüler de öyle yapardı. O onu aramış, o onu aramış, o da onu aramış… 7. Aramada köydeki en sade yaşayan bir insan bile dünyada her insanı silsileyle aramış oluyor. Onun mantığı var burada anlatmayayım şimdi onu. Devletin ruhunu yok ettiniz” ifadelerini kullandı.

“BUGÜN ÇOK ÇOK AMA ÇOK CİDDİ KONULAR BÖLÜMÜNE GİRİŞ YAPACAĞIZ”

Peker şunları söyledi:

“Derin Memet ameliyat olduğu için Bodrum’da hastanede, o yüzden onu yoklamaya almayacağız. Atmosferin değişikliğini görmüşsünüzdür, Türkiye’den kalabalık misafirlerimiz geldi, aslında ben düşkün Abdulkadir ile süslü Sülü’yü bekliyordum, ama onlar gelmediler, her zaman olduğu gibi devletimizi işin işine karıştırdılar. O yüzden bir yer değişikliği yaptık, belki önümüzdeki günlerde bir yer değişikliği daha yapmayı düşünüyoruz. Bugün çok çok ama çok ciddi konular bölümüne giriş yapmaya başlayacağız.

“BANA SEN FAŞİSTSİN DİYORLAR, SULTANGALİYEV’İ OKUDUNUZ MU?”

Bana sen Turan diyorsun, faşistsin diyorlar. Sultangaliyev, Sosyalist turan, düşüncesini okudunuz mu?…

Bir de, milleti sokağa dökmeye, ortalığı karıştırmaya çalışıyormuşum, öyle diyorlar. Eğer ki kim size sokağa çıkın burayı yağmalayın diyorsa o haindir. Bir gün ben size dersem sokağa çıkın diye, bilin ki ufak kızımın başına silah dayamışlardır. O yüzden onu söylüyorumdur. Sülü gördün mü bak bunu da söyledik, artık bloke oldu bu da.

“BEN DESEM BİLE SOKAĞA ÇIKMAYIN”

Darbe için zemin hazırlıyormuşuz, ben bunları onun için yapıyormuşum. Namus sahibi olan herkes eğer bir gün darbe olursa bütün herkes darbeye direnmekle mükelliftir. Eğer ki bir gün darbe olursa, ben size dersem sokağa çıkın darbeye destek verin dersem bilinki, ufak kızımın başına silah dayamışlardır, dayanamamışımdır. Ben desem bile sokağa çıkmayın kardeşlerim.

En komiği, bir şema yapmış (Süleyman Soylu). Ben bunun çapını bildiğim için seyretmedim TRT’deki yayını. Başlıkları bana getirin arkadaşlar dedim. Süleyman sana vallahi devletin ruhunu anlatacağım, inşallah bu sefer anlarsın. Görüşeceğiz seninle.

“SUÇ ÜSTÜ YAKALANMIŞ BİR İNSANIN EZİKLİĞİ VAR ÜSTÜNDE”

Şimdi televizyona çıkmışsın. Seni rezil rezil rüsva edeceğim. Devletin bakanına inanan en fazla yüzde 9 çıkıyor. Sizin parti anketleri 30 bin denekle yapılıyor, 300 bin küsür insanının verdiği oy. Yüzde 91 onun suç örgütü dediği insana inanıyor.

“YENİ UYUŞTURUCU ROTASI NEDİR, SİZE DELİLLERİYLE İSPATLARIYLA ANLATACAĞIM”

“Diyorsun ki uyuşturucu satıcısıyla resmimi koymuşsun, “Bunlar yeni bir uyuşturucu yolu.” Ben sana Ben sana sizin kurduğunuz o uyuşturucu yolunu anlatacağım herkese. Daha çok konuşacağız. Artık parça parça değil, avuç içi kadar koparma dönemi geldi.

Adam uyuşturucu satıcısıysa niye cezaevinde değil? Diyelim ki uyuşturucu satıcısı adam. Senin başında olduğun, sana bağlı olan kriminal suçlar, istihbarat, terör şu sistemle çalışır; bir adamla bir kişinin resmi var, peki bu insanlar o resmi çektirmenin haricinde yan yana gelmişler mi? Bu insanların yan yana gelip gelmedikleri o sinyaller vasıtasıyla netleşir. İkincisi bunlar birbirini karşılık aramış mı, HTS kayıtları denen şey bunun adı. Adamla birbirimizi hiç aramamışız. Ben adamla bir daha hiç yan yana gelmemişim, HTS kayıtlarını çıkarın. Ben adamın tipini bile bilmiyorum. Bu konuda sen benim muhatabım değilsin. Sayın Cumhurbaşkanı, ana muhalefet partisi lideri ve diğer parti başkanları.”

“MAHALLEDE OKEY MASASI KURACAK ADAM TOPLAYAMAZSIN”

Parti desteğiyle, gazete basın desteğiyle siz bu kadar insan topluyorsunuz. Basın desteği yok, teşkilat yok, bir satır yazıyla ben sizin topladığınız kalabalığı topladım, sen mahallede okey masası kuracak adam toplayamazsın o sevimsiz suratınla. Vicdan ya, yarım saat orada uyuşturucu konusunu (Süleyman Soylu’nun TRT’deki yayını) anlatmışsın. Benim hayatım, uyuşturucu satanların ölümüyle suçlanmakla geçti. Oraya çıkıp onları söyleyip benim bu şekilde seni rezil edeceğimi düşünemedin mi? BTK’dan devamlı yazdırıyorsunuz ya, siteler kapansın diye. Ne oldu kapattınız bir tanesini, ne oldu?

‘DEVLETİN O ŞEREFLİ MAKAMINDAN AYRILDIĞINDA BİR GÜN YÜZLEŞECEĞİZ’

Devletin İçişleri Bakanlığı makamında bir deli oturuyor. Bu adam hasta. Lan ben Köfteci Yusuf’u n’apayım? 10 tane köfte tezgahı kursam 30 bin kişiye satsam Köfteci Yusuf’un hasılatından daha fazla param olur. Sen hasta ruhlusun. Bizim akrabaya baskı yapıyormuşsun açıklama yapsın diye, akraba makraba ayırmadım herkes kayıt altında. Reşat Baba seni severim sayarım, sakın böyle bir hataya düşme!

Devletin bakanısın neden gazetecilerle FaceTime üzerinden konuşuyorsun? Niye müdürünün telefonundan? Sana sözüm olsun… Devletin o şerefli makamından ayrıldığında bir gün yüzleşeceğiz, bu dünya böyle sürmez. Senin boynuna köpek tasması takıp sokaklarda gezdireceğim.

“BU İŞİN SONUNDA NE OLACAK?”

Almanya’ya gitsem diyecekler “Can Dündar orda, bu da onlarla anlaştı”, Amerika’ya gitsem F…’yle anlaştı, ulan zaten İsrail’e gitsem “bak gördün mü onu yahudiler destekliyor”, Yunanistan’a gitsek “tarihi düşmana gitti”. Lan gidecek ülke mi var nereye gideyim?

Bu işin sonunda ne olacak diyorlar. Ben bu işin sonunda öyle bir hikaye yazacağım ki bu dünyada kimse ufak kız çocuklarını ve annelerini üzmeyecek.

ERKAN YILDIRIM İDDİASI

Erkan Yıldırım, Halil Falyalı’nın otelinde veya casinosunda misafiriydi. Mehmet Ağar bu senkronizenin ortasında. Erkan Yıldırım’ın Süleyman Soylu ile çevresinde bu konularla ilgili dostluğuna bakın.

Kokain önceden Kolombiya üzerinden geliyordu. Geçen seni haziran ayında 4 ton 900 kilo yakalandı. Sonra yeni güzergah çalışması yapıldı. Çünkü Amerika Uyuşturucuyla Mücadele, çok güçlü orada, sürekli üstlerinde. 800 kilometre Venezüella’yla sınırları var. Oraya geçirmek kolay çünkü Amerika’nın kontrolü yok. Suriye Lazkiye de Amerika kontrolünde değil. Bu mal yakalandıktan sonra yeni bir güzergah kurmak için Venezüella’ya kim gitti?

Binali Yıldırım’ın oğlu Erkan Yıldırım. Ocak ayında ve Şubat ayında gidip 4 gün kaldı.

Hep böyle yapıyorlar, vatanseverlik ile milleti coşturuyorlar herkesi birbirine sokuyorlar. Şimdi diyecekler niye anlatmadın? Lan neyi anlatayım siz gördüğünüz her şeyi anlatıyor musunuz?

Mehmet Ağar, tüm uyuşturucu işi yapanlar bunun arkadaşı. Kürt iş adamları diyorlar ya… Hayır uyuşturucu işi yapıyorlardı hepsi. Hepsinden para aldı ve tüm işlerini hallediyordu.

“UĞUR MUMCU NEDEN ÖLDÜRÜLDÜ?”

Uğur Mumcu bence şehittir. Neden öldürüldü? Öldürüldüğü zaman yazdığı yazılara bakın. Hep terör bölgelerinde uyuşturucu tarlaları olur ve silah ticareti. Şehit olduğunda yanına ilk gelen kim? Mehmet Ağar. Katil hep ilk gelir.

‘Murat Kurum bakan, o mu yönetiyor, akraban Sadık Bey mi?’

Önce küçük bir parçadan başlıyorum Sülü, çok can yakmayacak.

Senin Ankara’da bir akraban var ya Sadık Soylu. Bir iş merkezi var Next Level Ankara’da. Bu devletin bir yeri. Şimdi buraya bakanlığın tüm yüksek bürokratları orada, bütün iş adamları burada. Murat Kurum bakan, o mu yönetiyor, Sadık Bey mi?

Bir de bir aram var Erdal Kayapınar, Çevre Bakanlığı’ndan genel müdür. Bu adamla ilgili F… soruşturması nasıl kapandı, soruşturman kapandı, genel müdürsün. Sonra da F…’cülerle ben yakınmışım. Halletiniz ya, şimdi kat kat imarlar çıkıyorsunuz, adam ya F…’cüyse. Lan devleti yok ettiniz, artık insanlar F…’ye inanmıyor. Sizin iletişimle ilgili uzmanlarınız kim, maaş vermeyin. Devleti düşürdüğün duruma bak ya.

Sayın savcılar siz delil mi istiyorsunuz, kameralar var, devletin bakanlığa ait resmi binasında nasıl oturuyor müsteşar gibi, bakan gibi. Neden bütün iş adamlarıyla devletin tüm görevlileri orada, bir yazı yazacaksınız HTS kayıtları gelsin. Hangi bürokratlar bu adamın yanına geliyor, telefonunu arıyor. Ben iddia ediyorum Murat Kurum’u o o kadar aramıyor Çevre Şehircilik Bakanlığı’nda.

Bu hikaye yayılacak, dünyayı oynayacağız yerinden.

“BEN İNANIYORUM, TAYYİP ABİ BUNLARI GÖRECEK…”

Vallahi ben inanıyorum Tayyip Abi bunları görecek. Ama bunu da anlamıyorum, bir İçişleri Bakanı, sinir kontrolü olmayan bir adama, televizyondan ‘karısının iç çamaşırlarının arkasına saklanan’ diyor. Biraz namus. Rahat ol, ben sana böyle bir şey demem. Utanmadan rezil ettin kendini. İnsanların bir parça saygısı varsa da o sözden sonra o da kalmadı.

“EVİMDEKİ ARAMAYA KADIN POLİSLER SONRADAN GELDİ”

“Bir yalanı söylerken bilmiyor musun yalanın ömrü kısadır. Ben en başından beri ne söyledim? Evime arama yapmaya geldiklerinde kadın polis yoktu, diğer polis memurları görevini yaptı onlardan Allah razı olsun dedim. İki tanesi, özellikle yaşlı olan biri, eşimi silahla duvara iten, bir de çocukların odasına girip silah doğrultan polisten bahsettim, o görüntüleri niye vermiyorsun? Milletin kandıracaksın he? Ben o iki bayan polis kardeşimize teşekkür etmedim mi? Eve bayan polis sonradan geldi demedim mi, milletin aklıyla dalga geçiyorsun.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin