ÖZEL HABER | TUNA YILDIZ
Türkiye 14 Mayıs’ta önemli bir seçim yapacak. Anketlere ve miting gözlemlerine göre, Millet ittifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın önünde. ‘Yandaş’ anket şirketleri bile bu oranı manipüle etmekte zorlanıyor. Hal böyle olunca rejimin iktidarı bırakmayacağı senaryoları ardı ardına geliyor.
TR724’ün güvenilir kaynaklardan aldığı bilgilere göre; 14 Mayıs’taki seçim kolay olmayacak. Saray’da çok gergin günler yaşanıyor. Erdoğan anketleri önüne getiren yakın kurmaylarını ‘Bunlar doğru değil’ diyerek azarlıyor. Ancak 14 Mayıs için onun da ümidi yok. Ama Erdoğan boş durmuyor. Saray 1 milyon 800 bin kaçak seçmeni hazırda bekletiyor. Bunlar engelli, vefat etmiş ve yabancı uyruklu insanlardan oluşuyor. İçişleri Bakanlığı aylardan beri bu sistem üzerinde çalışmalar yürütüyor. Nüfus Genel Müdürlüğü ekipleri ve Bilişim merkezi çalışanlarına aylardır izin kullandırılmıyor. Seçimde bu kişilerin yerlerine AKP’li seçmenlerin oy kullanmalarının önünü açmak için çalışmalar yapılıyor. Plan şöyle; Parmak boyası olmadığı için, bir merkezde oy kullanan bir kişi, başka bir noktada sahte bir kimlikle yeniden oy kullanabilecek. Yakalanmaları halinde kolluk kuvvetleri onlarla ilgili işlem yapmayacak.
Kaynağın aktardığına göre; muhalefet partilerinin temsilcilerinin sandıklar kapanana kadar uyanık olmaları halinde bunların önüne geçilmesi mümkün. Çünkü bu işlemler ağırlıklı olarak AKP belediyelerinin güçlü olduğu noktalarda yapılacak. Amaç iktidarın az oy aldığı noktalarda oy sayısını artırmak. Listeler buna göre hazırlanıyor. Dikkat çekmeyen isimler belirlenen sandıklarda oy kullanacak. Bu planın çalışmamasının tek yolu, muhalif sandık temsilcilerinin uyanık olması.
Milyar dolarlık ihale dosyalarından iki evrakı çalanlar, birkaç bin kişiye birer sahte kimlik düzenleme imkanına sahiptirler.
Muhalefet temsilcileri ne yapsın? Oy kullanmaya gelen vatandaşların kimliklerinin sahte olup olmadığını nasıl anlayacak, nasıl sorgulayacak?
Muhalefet şunu açıkça ortaya söylemeli ki “Seçimlere hile karıştırmak, vatana ihanetle eşdeğerdir. Kim bu işe alet olursa vatana ihanetten yargılanır.”