YORUM | TARIK TOROS
İzmir’e büyük geçmiş olsun.
Her şeyden önce:
7.0 büyüklüğündeki bir depremi olabilecek en az hasar ve kayıpla atlattı.
Bunda, depremin merkez üssüne uzaklığının etkisi de önemli tabi.
Depremin merkez üssü İzmir veya Seferihisar değil.
Yunan adası Samos (Sisam).
9 mil açığındaki büyük sarsıntı ile Samos’taki tek katlı tarihi taş evler büyük hasar gördü.
45 bin nüfuslu adada raporlanmış ölü sayısı sadece 2 (iki).
Yaralı sayısı ise 8 (sekiz).
BU YAZIYI YOUTUBE’TA İZLEYEBİLİRSİNİZ ⤵️
Depremin büyüklüğü ihtilaflı.
Uluslararası ölçüm merkezleri, ilk gün 7.0 olarak belirledi.
Türkiye’de rakamlar 6.6 ile 6.9 arasında gitti geldi.
Yunanistan ise 6.7 olarak açıkladı.
0.1’lik farkın bile katlamalı farklı etkilerinin olduğu düşünülürse rakamların sağlıklı olmadığı görülür.
***
Bu gözler yerinde çok deprem gördü, takip etti, öncesini sonrasını not etti.
Devlet… Analiz, planlama ve raporlamada iyi çalışır.
Deprem bölgelerinde risk analizi yapıldı fakat hiçbir önlem alınmadı.
Oysa…
Devletin ilgilenmediği yerde vatandaş kendini önlemini almalı, devletten beklememeli.
Bizim vatandaşımız bunu yapmadığı gibi…
Gitti çürük binasını imar barışına soktu.
Ankara da bunu utanmadan açıkladı:
-Devletiyle helalleşen vatandaşlarımıza teşekkür ediyoruz.
Meali esasen şuydu: Bizden günah gitti…!
***
Böyle değildir yani.
Vatandaşını kasten ateşe atmak insanlık suçudur.
Gelgelelim bu suç, toprağın altındaki yöneticilerin yanına kâr kalmıştır.
Şu an yaşayan eski/yeni idareciler de henüz hesap vermemiştir.
***
Nasılsanız öyle idare edilirsiniz.
Böyle bakarım.
Ne çare:
İnsanız üzülüyoruz.
Sağındaki solundaki dururken bir bina neden çöker, bellidir bu.
Bunu orada yaşayanlar da bilir, yerel yöneticiler de.
Afet olur geçer.
Cenazeler defnedilir.
(Ders çıkaran çok çok azı müstesna) millet çürük binalarda oturmaya devam eder.
Bunun öyle fakirlikle filan alakası yoktur.
Aklı başında hiçbir insan, geceleri uyumak için tabuta girmez.
Devlet varsa…
Kişiyi o tabuta girmekten alıkoyar!
Burada maalesef ikisi de yok.
***
Demirel, “Devlet yıkılanı yapar” derdi.
Erdoğan da, “Evleri yıkılanlara yenilerini yapacağız” diyor.
Değişen pek bir şey yok.
Önceki liderler de afet bölgesine gider, arama kurtarma çalışmalarını tıkardı, bugünküler de öyle.
Durum değişir mi?
Bu devlet-millet ilişkisiyle emin değilim.
Nasıl değişsin ki:
Bayraklı’da çöken Emrah apartmanının müteahhidi olan şahıs, Hayati Uzun…
Binaya niye “Emrah” adını vermiş biliyor musunuz?
Torunu Emrah, 28 sene önce Erzincan depreminde öldüğü için anısını yaşatmak istemiş.
Çöken Emrah apartmanında, iki torunu ve gelinini de kaybetmiş!
***
Samos depreminin İzmir’i neden ve nasıl yıktığı sorulursa, bunu anlatın yeterli.
Sayın Toros, geçenlerde güzel bir yazı yazıp, okurun hafızasının zayıflığındandem vuşmuştunuz.
Hafızası zayıf olan sadece “okur” mu?
Yazarlar da, ev sahipleri de, kiracılar da, esnaf da, işçisi, köylüsü, memuru da…
3 gün sonra yine unutmayacak mıyız?
“Unutmayalım da ne yapalım? demeyecek miyiz?
Sorunun çözümünde elbette ki, devlete, merkezi ve yerel idarelere bakan yönler var ama bize yani bireye bakan yönleri yok mu bu işin.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 208 çürük binayı Bakanlığa raporladığını bugünkü tr7/24’den öğrendim.
Birkaç yorumcu haberlerin altlarına yazmışlar.
Onlardan okudum ve sizin yazınızla da ilgili olduğundan buraya da yazıyorum:
“Ey belediye başkanları, çürük binaları temsil ettiğiniz kitleye, bölgeye, seçmenlerinize de duyurun.”
Bir teklif de benden:
Ey halkım, birlik olalım ve en küçük bir depremde yıkılacağını bile bile başka yerlere gidemeyen insanımıza, kalabilecekleriyerler bulalım; deprem altında can vermeden sahip çıkalım. Sonradan ağlama kolaylığına kaçmayalım…
Kesinlikle desteklenmeli…
Bakanlık, bizzat bütün Türkiye’deki çürük binaları açıklayabilir.
Belediyeler, kendi alanlarındaki hasarlı binaları açıklayabilirler.
Devletin yeni evler yapması kolay değil ama hiç olmazsa belediyelerden aldığı bilgiyi paylaşması kolay olmalı.
Desteklenmeli.
İzmir’deki çürük binaları öğrenemedik. Yılıkdık.
İstanbul’dakileri öğrenelim…
Erdoğan, “Evleri yıkılanlara yenilerini yapacağız” diyor.
Verirler de.
Birkaç yüz daire yapmak hesap vermekten kolaydır.
Geçen geçti.
Artık gölge edip, hükümete verilen çürük evler raporunu milletten gizlemesinler yeter.