Real Madrid’in büyüsü bozuldu

HABER-YORUM | HASAN CÜCÜK

UEFA Süper Kupa’nın sahibi Atletico Madrid oldu. İki Madrid ekibini karşı karşıya getiren müsabakada Atletico, uzatma devrelerinde bulduğu gollerle Real’i 4-2 yenip, kupayı 3. kez müzesine taşıdı. Aynı şehrin iki ekibinin mücadelesi öncesinde gözler Real Madrid üzerindeydi. 2,5 yıllık Zinedine Zidane ve 9 yıllık Cristiano Ronaldo devrinin sona erdiği Real Madrid’in göstereceği performans merak konusuydu.

Real Madrid, 2009’da 94 milyon Euro gibi rekor bir rakamla Cristiano Ronaldo’yu renklerine bağladığında uzun yıllar gol yollarında sıkıntı çekmeyeceği bir döneme giriyordu. Portekizli yıldız, hızı, tekniği ve azmiyle Real’in bir numaralısı oluyordu. Gol atıyor, asist yapıyor, takıma maksimum katkı sağlıyordu. Gol olup yağan Ronaldo, adını dev kulübün tarihine altın harflerle yazdırıyordu. Ronaldo, 9 yıl sonra 33 yaşında 115 milyon Euro karşılığında Juventus’un yolunu tutarken geride kırılması çok zor rekorlar bıraktı. Ama artık Ronaldo yoktu. Real’in Ronaldo’suz ilk sınavı güçlü bir rakibe karşı olacaktı.

Ronaldo’nun yokluğunda forvet hattı Gareth Bale – Karim Benzema – Marco Asensio üçlüsünden kuruldu. Bu üçlüde eskiden Benzema – Ronaldo ikilisinin yeri garanti, form veya sakatlık durumuna göre Asensio veya Gareth Bale’den biri oynardı. Ronaldo’nun yokluğunda her iki oyuncuda ilk 11’de yer bulmuş oldu. Geçen yıl kaçırdığı pozisyonlarla dikkat çeken Benzema, Bale’nin ortasında golünü atarken, kazanılan penaltıda topun başında yıllar sonra Ronaldo dışında bir ismi gördük. Ronaldo’nun yokluğunda Real Madrid’in hücuma çıkarken zorlandığını gördük. Rakip savunma pres yapan Ronaldo olmayınca Atletico topu daha rahat bir şekilde rakip alana taşıdı. Biri penaltıdan iki gol bulan Real’in Ronaldo’suz işinin pek kolay olmayacağı aşikar. Şayet Avrupa’nın önde gelen bir santraforunu transfer etmezlerse…

Zidane’ı farklı kılan özellikleri

2,5 yıl aradan sonra Real Madrid’in kenar yönetiminde yeni bir isim vardı. Ocak 2016’da başlayan Zinedine Zidane dönemi sürpriz bir şekilde haziranda son bulmuştu. Zidane’ı farklı kılan özellikleri vardı. Real Madrid, Zidane yönetiminde çıktığı hiçbir finali kaybetmemişti. İlk kupası Mayıs 2016’da gelen Şampiyonlar Ligi olmuştu. Atletico Madrid engelini aşıp kupaya uzanırken, aynı başarıyı 3 yıl üst üste tekrarlayıp, kırılması zor bir rekorun sahibi oluyordu. Zidane, döneminde Real Madrid çıktığı 2 UEFA Süper Kupa, 2 FİFA Dünya Kulüpler Kupası, 1 İspanya Süper Kupa finalinde gülen taraf hep Zidane olmuştu. Bu kupalara kazanılan bir La Liga şampiyonluğunu eklediğimizde genç teknik adam daha kariyerinin başında tüm kupalara ambargo koymuştu.

Kupa finalinde Zidane kenarda gören Real taraftarı kaybetme korkusu yaşamıyordu. Ama artık Zidane’de yoktu. Bu kez kenarda Julen Lopetegui vardı. İspanya milli takımını Rusya’ya taşıyan isim olan Lopetegui hakkında kanaat sahibi olmamızı Real Madrid’in aceleciği önlemişti. İstifa eden Zidane’nin yerine Lopetegui ile anlaşan Real Madrid bunu deklare edince, İspanya Futbol Federasyonu kupadaki ilk maçlarına iki gün kalan sözleşmesini fesh edip, yerine Fernando Hierro’yu getirmişti. İspanya’yı, İtalya’nın önünde Dünya Kupası’na taşımıştı ama asıl notunu Rusya’da alacaktı. Ama olmadı. İşte böyle biriydi Lopetegui. İlk kez resmi bir maçta sahneye çıkıp, takımını kenardan yönetecekti. Karşısında kurt bir hoca olan Diego Simeone vardı. Şanslıydı zira UEFA’nın verdiği cezadan dolayı Simoene saha kenarında değil tribündeydi.

Lopetegui, yeni transferlere yer vermediği bir kadroyu sahaya sürdü. Yıllarca Ronaldo’lu sisteme göre oynamı Real Madrid’i nasıl bir oyun şablonuyla oynatacağı merak konusuydu. Maç başladığında aynı sisteme devam ettiği görüldü. Üstelik orta sahanın bir başka dinamosu Luca Modric’i de yedek soyundurmuştu. Modric’i Dünya Kupası yorgunluğundan dolayı yedek soyundurdursa normal karşılanır. Oyun sistemimde Modric’e yer yok anlayışına sahipse kaybeden Real olur. Hemen belirtelim, Modric’i İnter israrla istiyor. Hırvat yıldız takımdan ayrılırsa forvette Ronaldo’nun boşluğuna orta sahada Modric’in boşluğu eklenmniş olur.

Ronaldo’suz ve Zidane’siz Real çıktığı ilk sınavında başarısız oldu. 2,5 yıl aradan sonra Real’in de final kaybedeceği ortaya çıktı. Ronaldo’suz Real Madrid’e karşı hücuma çıkmanın ve savunma yapmanın daha kolay olduğu görüldü. Kısacası ayrılan Ronaldo ve Zidane geride büyük boşluk bırakıp gitti. Bu takımın adı Real olsa bile gidenlerin yerini doldurmak biraz zor olacak.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin