Rant varsa proje var!

HABER İNCELEME | İLKER DOĞAN

Deprem, İstanbullulara yine Silivri açıklarından hatırlattı kendisini. Olası büyük depremin Kuzey Anadolu fayı üzerinde yaşanması bekleniyor. Büyüklüğü ise en iyi ihtimalle 7, en kötü ihtimalle 7,5 olacak. İstanbul’da depremin yıkım eşiği ise 6.4! Uzmanlara göre, 26 Eylül 2019’da meydana gelen 5.8 büyüklüğündeki sarsıntı da aynı fay hattı üzerinde oldu ve bu endişe verici.

İstanbul’da 2 milyon binanın en az üçte biri riskli ve bunların acilen yıkılması şart. Durum İstanbul için vahametin de ötesinde. Ancak AKP iktidarı İstanbul’u depreme hazırlamak yerine, gerekli olup olmadığı bile tartışmalı olan rant amaçlı Kanal İstanbul projesini hayata geçirmek için var gücüyle çabalıyor. Zira Kanal İstanbul’da büyük rant var. Depreme hazırlık yok; çünkü yeterli rant yok!

AKP iktidarının siyaset anlayışını Ulaştırma Bakanı Cahit Turhan, önceki günkü bir televizyon programındaki konuşmasında durumu özetledi: “Evet yaptığımız bütün yatırımlar rant projesidir. Bu ülkeye gelir getirici amaçlı. Rant ne demektir, kar demektir. Biz projelerimizin fizibilitesinde rantabilitesine bakıyoruz. Karlı olmayan bir projeyi niye yapalım!”

BU YAZIYI YOUTUBE’TA İZLEYEBİLİRSİNİZ ⬇️

RANT NE KADAR BÜYÜKSE, PROJE O KADAR ÖNEMLİ!

AKP iktidarı ve destekçilerinin kazanacağı rant, bir projenin hayata geçirilip geçirilmeyeceği konusundaki en önemli belirleyici. Bir proje AKP rejimi ve destekçilerine ne kadar çok rant sağlıyorsa, hayata geçme şansı da o kadar yüksek. Projenin gerçekten ihtiyaç olup olmadığı, millete fayda sağlayıp sağlamayacağı, çevreye etkisi vs. gibi konuların pek önemi yok.

YANDAŞ MÜTEAHHİTLERE MİLYARLAR AKTARILIYOR

Bakınız ‘garanti geçiş’ taahhüt edilerek inşa ettirilen köprüler, otoyollar, tüneller ya da ‘müşteri garantisi verilen’ şehir hastaneleri veya ‘yolcu garantisi’yle açılan havalimanları… Söz konusu projelerin ortak özelliği tamamının milletin sırtına yüklenmiş olması. Verilen ‘garanti’ kapsamında Hazine’den yandaş müteahhitlere köprüler, havalimanları, otoyollar ve tüneller için her yıl milyarlarca lira aktarılıyor. Ama ehemmiyeti yok! Cahit Turan’ın da dediği gibi ‘önemli olan’ projenin iktidar ve yandaşlarına sağladığı rant!

YİNE KUZEY ANADOLU FAYI

Deprem 11 Ocak Cumartesi günü İstanbullulara kendisini tekrar hatırlattı. Depremin merkez üssü yine Silivri açıklarıydı. Denizin 16 km altında yaşanan 4.8 büyüklüğündeki depremde İstanbul’un yanı sıra Çorlu gibi Silivri’ye komşu ilçeler de sallandı. Daha korkutucu olan ise depremin 26 Eylül 2019’da yaşanan 5.8 büyüklüğündeki depremle aynı fay hattı üzerinde meydana gelmiş olması. Uzmanlar, faydaki hareketliliğin ‘hayra alamet olmadığını’ söylüyor.

KÜÇÜK DEPREMLER ENERJİYİ ALMAZ!

Uzmanlara göre küçük depremler, beklenen büyük depremin de habercisi. 3-4 şiddetinde yaşanan ufak depremler, söz konusu fayın hareketli olduğunu, hazırlık yaptığını ve büyük deprem üretme potansiyelinin çok yüksek olduğunu gösteriyor. Kandilli Rasathanesi Bölgesel Deprem Ve Tsunami İzleme – Değerlendirme Merkezi Müdürü Dr. Doğan Kalafat, Kuzey Anadolu fayının 1999 depreminden önce de aynı özellikleri/hareketliliği taşıdığını söylüyor. Ve söz konusu fayda meydana gelecek olası depremin büyüklüğünün 7 civarında olacağını belirtiyor. İstanbul’da depremin yıkım eşiği ise 6.4! Bu, 7 büyüklüğünde bir depremde binlerce binanın yıkılması, onbirlerce insanın hayatını kaybetmesi anlamına geliyor.

Kuzey Anadolu fay hattı

BU FAY ÜZERİNDEKİ HER DEPREM ÖNEMSENMELİ

Prof. Dr. Naci Görür ise son sarsıntı sonrası sosyal medyadan açıklama yaptı. Şu ifadeleri kullandı Görür: “Arkadaşlar bu gün olan 4,7 depremi haritada yerine göz kararı koydum. Bir önceki 5,8 depremine yakın veya biraz doğusunda. Bu deprem büyük depremi beklediğimiz fayın üzerinde. Onun için sıkıntılı. Bu fay üzerinde olan her deprem önemsenmelidir. Fayın kırılma eğilimini gösterir.”

700 BİN BİNA ACİLEN YIKILMALI

Peki İstanbul, olası bir depreme ne kadar hazır? İstanbul’daki konut stoğu 1999 depreminde 1 milyon 650 bir civarındaydı. Bugün ise bu rakamın 2 milyona yakın olduğu tahmin ediliyor. Ve yapılan araştırmalara göre söz konusu konutlardan 700 bini riskli sınıfta ve yıkılmalı. Ancak AKP iktidarının ‘kentrel dönüşüm’ karnesi kırıklarla dolu. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un açıklamasına göre Türkiye genelinde 2012 yılında başlatılan Kentsel Dönüşüm Seferberliği kapsamında Şubat 2019’a kadar 590 bin konut dünüştürüldü. Yılda yaklaşık 84 bin konut! AKP iktidarı bu hızla giderse sadece İstanbul’daki 700 bin konutun dönüştürülmesi 8 yıldan fazla sürecek! Peki İstanbul’un o kadar vakti var mı?


Deprem toplanma alanları ranta kurban edildi

17 Ağustos 1999’da yaşanan 7.4 büyüklüğündeki depremde 18 binden fazla insan hayatını kaybetti. Ancak aradan geçen bunca zamana rağmen İstanbul’da depreme hazırlık konusunda hiçbir şey yapılmadı ve yapılmıyor. Tam aksine daha fazla rant için daha fazla betona, daha çarpık kentleşmeye göz yumuldu.

İstanbul Valiliği’ne göre kentte 2 bin 850 deprem toplanma alanı var. İnşaat Mühendisleri Odası, bu rakama 8-10 metrekarelik çocuk bahçeleri ve apartmanların dış avlularının da katıldığını anlatıyor.

1999-2003 yılları arasında Afet Acil Eylem Planı çerçevesinde kentte 496 afet toplanma alanı belirlemişti. Ancak bu toplanma alanlarının sayısının bugün 77’ye düştüğü belirtiliyor. Kimi AVM oldu, kimi otele dönüştü, kiminin üzerinden köprü, yol geçti.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin