Putin’in aklıyla alay etmek! [Vehbi Şahin]

“Putin’in çok zeki olduğunu her zaman biliyordum.”

Kim söylüyor bu sözleri?

20 Ocak’ta Beyaz Saray’daki koltuğuna oturmaya hazırlanan 45’inci ABD Başkanı Donald Trump…

Neden Putin’in zekasına şapka çıkarıyor?

Rus liderin, hiçbir Amerikalı diplomatı sınır dışı etmeme kararından dolayı…

Kafanız karıştı muhtemelen.

Kısa bir özet geçelim hemen…

RUSYA SEÇİMLERE MÜDAHALE ETTİ Mİ?

Amerikan istihbarat kuruluşları, 8 Kasım’da yapılan ve Trump’ın Başkan seçildiği seçimlere Rusya’nın siber saldırı düzenlediğini savunuyor.

Bu iddialar kanıtlanmış olmalı ki ABD Başkanı Barack Obama, giderayak çok önemli bir karara imza attı geçen hafta.

Washington ve San Francisco’da görevli 35 Rus diplomatın 72 saat içinde ülkeyi terk etmesini istedi.

Ayrıca, Maryland ve New York eyaletlerindeki Rus hükümetine ait iki yerleşkenin boşaltılmasını da talep etti.

Yaşanan büyük bir kriz aslında…

Kimine göre 1961’deki Küba bunalımından bu yana şahit olunan en ciddi problem…

Kimine göre de yeni bir Soğuk Savaş’ın işaret fişeği…

BEKLENMEDİK ÜÇ HAMLE

Dünya, bu karara Moskova nasıl bir tepki verecek diye beklerken Rusya Devlet Başkanı Putin hemen herkesi şaşırttı.

Ne yaptı?

1) Obama imzalı yaptırım kararına misillemede bulunmayacaklarını, ABD’nin Rusya’da görev yapan diplomatlarını sınır dışı etmeyeceklerini açıkladı.

2) Rusya’da akredite olan tüm Amerikalı diplomatların çocuklarını Kremlin’deki yılbaşı ve Noel ağacını ziyaret etmeye davet etti.

3) Başkan Obama’nın ve ailesinin yeni yılını tebrik ettiğini söyledi.

Bu kadar…

Herkes savaş tamtamları çalarken; hatta Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’un “Putin’e 35 Amerikalı diplomatı sınır dışı edelim teklifi yaptık” açıklaması ortada dururken Putin’in üç hamlesi bir anda tansiyonu düşürdü.

Tabii bir şartla…

Putin o şartı ise şöyle açıkladı:

“Karşılık verme hakkını saklı tutuyoruz. Rus-Amerikan ilişkilerinin yeniden tesisine yönelik adımları ABD Başkanı seçilen Donald Trump’ın tutumuna göre belirleyeceğiz.”

KRİTİK İKİ HAFTA

İşte Trump, Kremlin’den gelen bu pası gole çevirmekte zorlanmadı.

“Putin’den erteleme konusunda harika bir hamle. Onun çok zeki olduğunu her zaman biliyordum.” sözleriyle mesajını aldım dedi Rus lidere..

Ayrıca, yaptırım kararı alan Obama’ya ve “seçimlere Ruslar müdahale etti” diyen istihbarat kurumlarına dolaylı bir cevap da vermiş oldu böylece…

Peki, bundan sonra ne olur?

Putin, ilişkilerin seyrini Trump’ın izleyeceği politikalara bağlayarak beklemeye başladı.

Washington’daki “establishment” ise başkanlığa aday olduğu günden itibaren kendisine hep şüpheyle yaklaştığı Trump’a itimat edilemeyeceğini bu kararla hissettirdi.

Yeni Başkan’ın bir çılgınlık yapmaması için daha koltuğa oturmadan ayağına pranga vurmaya kalktı.

Bakalım 20 Ocak’ta Trump, görevi Obama’dan devralabilecek mi yoksa önümüzdeki iki haftada başka sürpriz gelişmeler mi olacak bunu hep birlikte göreceğiz.

4 ŞEHİT ASKER UNUTULDU

Rusya ile ABD arasındaki diplomatik satrancı izlerken Erdoğan’ın son dönemde uyguladığı politikalar geldi aklıma.

Özellikle de Washington’ı kıskandırmak için Moskova ile yaptığı siyasi flört mesela…

Asıl dikkatimi çeken konu ise Trump’ın övgüsüne mazhar olan Putin’in zekasını Ankara’nın çok hafife alması…

Biliyorsunuz Türkiye, 24 Kasım 2015 tarihinde bir Rus savaş uçağını düşürdü.

Cumhurbaşkanlığı olayı ilk duyuran devlet kurumu oldu. Dönemin Başbakanı Davutoğlu, “Emri ben verdim” dedi.

Rusya ekonomik yaptırımlar uyguladı ve Erdoğan, Putin’den özür diledi.

İlişkiler tekrar düzelmeye başladığı sırada ilginç bir gelişme yaşandı.

Uçak düşürme olayının birinci yıl dönümünde yani 24 Kasım 2016’da 4 askerimiz Suriye’de düzenlenen bir hava saldırısında şehit düştü.

Genelkurmay, saldırıyı Suriye uçaklarının yaptığını açıkladı. Ama AKP hükümeti ve Erdoğan, Şam’ın arkasındaki esas güç olan Rusya’ya asla yüksek sesle bir tepki göstermedi.

Hemen her gün şehit edebiyatı yapanların 4 Mehmetçik’i unutması oldukça manidar değil mi sizce?

KREMLİN’E ESİR DÜŞENLER

Daha ilginci ise uçak düşürme olayının birinci yıldönümü olan 25 Kasım 2016 tarihinden sadece 25 gün sonra, 19 Aralık 2016’da Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Karlov’un bir Türk polisi tarafından öldürülmesi…

Cumhuriyet tarihinde ilk kez bir yabancı diplomat Türkiye topraklarında suikasta kurban gitti.

Kısacası…

Dünyanın iki süper gücünden biri olan Sovyetler Birliği’nin Soğuk Savaş döneminde başına gelmeyen iki önemli olayı Rusya, son bir yılda Türkiye ile yaşadı.

Önce savaş uçağı düşürüldü, ardından parlak bir diplomatı katledildi.

Her iki olay da Rusya için bugün ABD ile yaşanan krizden daha önemsiz değil yani…

Peki Putin ne yaptı?

Tıpkı Washington ile yaşanan problemde olduğu gibi soğukkanlı davrandı.

İntikam için acele etmedi.

ABD ve AB ile kriz yaşayan Erdoğan ve onun peşinden giden AKP hükümetinin zaafını iyi değerlendirdi ve akıllı hamlelerle onları adeta esir aldı.

SELVİ’NİN AKLIYLA KUYUYA İNENLER

Putin’e karşı Erdoğan ve AKP iktidarı ne yaptı?

Hiçbir şey…

Delil mi?

Sadece, Karlov suikastını Cemaat’in üzerine yıkmaya çalışma gayretlerine bakmak yeterli.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, İçişleri Bakanı Soylu, hükümet üyeleri ve Melih Gökçek gibi önde görünen AKP’liler, her gün aksi deliller ortaya çıktığı halde ısrarla elçiyi katleden polisi Cemaat mensubu göstermeye çalıştılar, çalışıyorlar.

Daha dramatik olanı ise Erdoğan ve ekibinin borazanlığını yapan Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi’nin içine düştüğü durum olsa gerek…

Olay gecesi CNN Türk canlı yayınında polisin El Nusra örgütüne mensup olduğunu açıklayıp sonra bunu düzeltmek için yazı üstüne yazı yazan Selvi, her makalesinde ortaya attığı iddialar çürüyünce bu kez meseleyi polisin bir Rus kadınla olan ilişkisine getirdi.

Can alıcı soru şu:

– Bütün bu gayretler özelde Putin’in zekası, genelde Rusya’nın devlet aklı ile alay etmek anlamına gelmez mi?

– Ankara’nın olayı Cemaat’e yıkmaya çalışması, Putin gibi istihbarat kökenli bir liderin dikkatinden kaçmış mıdır sizce?

TÜRKLER BİLGİ PAYLAŞMIYOR

Kaçmadığı Al Monitor’da Maxim A. Suchkov tarafından kaleme alınan yazıda dile getiriliyor zaten.

“Rusya büyükelçi suikastına nasıl bakıyor?” başlıklı yazıda isimleri açıklanmayan Rus yetkililerin görüşlerine yer veriliyor.

“Rus karar vericiler, Türk makamlarının bildikleri her şeyi Rus tarafıyla paylaşmadıklarından kaygılılar. Onlara göre Türkiye’nin ortaya koyduğu tüm savlar, suikasta ilişkin kapsamlı ve açık bir soruşturmadan ziyade Türk liderliğinin kendi muhalifleriyle, yani Gülenciler ve Kürtlerle savaşında Moskova’yı yanına çekme çabasını yansıtıyor” deniliyor.

Sonuç olarak Türkiye’yi 15 yıldır yöneten Erdoğan ve AKP iktidarı kendini akıllı, tüm dünyayı da kendisine oy veren AKP seçmeni gibi düşünüp ona göre günlük politika geliştiriyor.

Ama Putin, Erdoğan’ın şark kurnazlığı yaparak ABD ve AB’ye karşı Rusya’yı kullanma oyununu ustaca bozdu ve Türkiye’yi yönetenleri kendine bağımlı hale getirdi.

İşte bu nedenle Erdoğan, 4 Mehmetçik için Moskova’ya tek laf edemedi.

TRUMP ERDOĞAN’I DURDURABİLİR Mİ?

Bunun yerine ABD’deki seçim dönemini fırsat görüp her fırsatta Washington’ı hedef tahtası haline getirdi.

Şimdi 20 Ocak’tan sonra Trump liderliğindeki ABD’den de Putin’in yaptığı Ankara’ya yönelik yeni “akıllı” hamleler gelirse kimse şaşırmasın.

29 Aralık’ta National Review’de çıkan yazının başlığı bu açıdan oldukça manidar:

“Trump, Amerika Birleşik Devletleri ile oynayan Erdoğan’ı nasıl durdurabilir?”

Ne demiş atalarımız…

– Bin tane ahmak dostun olacağına bir tane akıllı düşmanın olsun.

Sanırım Türkiye’nin birden fazla akıllı düşmanı var ama 15 yıldır ülkeyi tek başına yönetenler sadece kendilerini akıllı sanıyor!

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin