Prompter kullanmadan yaptığı her konuşma facia!

YORUM | TARIK TOROS 

Yenilgiyi takiben propaganda makinesi harekete geçti.

Halkın moralini yüksek tutmaktan sorumlu kişi propaganda bakanıydı.

Liderin mesajını halka tercüman eden oydu.

Propagandanın büyük başarısı bir şeyler yolunda gitmediğinde faturanın asla lidere kesilmemesiydi.

Sorumlu hep hainler veya hava durumuydu.

Liderimizle bu savaşı kaybedemezdik!

Bu olanaksızdı.

BU YAZIYI YOUTUBE’DA İZLEYEBİLİRSİNİZ ⤵️

Son yenilgiyi fark etmenin halk üzerinde ciddi etkisi olabilirdi.

Ulus, hazırlanmaya çağrıldı.

Ciddiye alıp topyekûn savaşa girmenin, kendimizi adamanın zamanı artık gelmişti.

Durumun vahameti tüm halkı etkisine alıyordu.

Halk bu son şahlanışa destek verirse başaracaklardı.

Böylece yeni bir yoksunluk dönemi başladı.

Devlete veya savaş çabasına yönelik faydası olmayan etkinlikler durduruldu.

Kalabalıklar toplanadursun liderleri perde arkasında bir kargaşaya sürükleniyordu.

Ruh hali çok beterdi.

Çok gergin ve savaşın nasıl gideceğini kestiremiyordu.

Sinirleri yıprandıkça liderlik yeteneği sorgulanır oldu.

Kurmay kadrosu arasında onun en büyük lider olduğuna artık inanmayanlar vardı.

O da artık kurmaylarını dinlemeyi bırakmış kendisinin her konuda haklı olduğuna inanmaya başlamıştı.

Bu da bir başkomutan için felaket demekti.

Kararları profesyonellikten uzak ve kusurluydu.

Nutuklarında saçmalamaya başlamıştı.

***

Yukarıdaki metni ben yazmadım.

Türkiye’yi de anlatmıyor.

Benim satırlarım şimdi başlıyor:

Netflix’teki “Kulüp” dizisini çok soran eden oldu.

Türkçe dizi/film izlemeyi ülkedeyken bırakmıştım.

Dizinin ülkedeki aydınlanmaya katkı sunması şüphelidir.

Öyle olsa… “Hatırla Sevgili”, “Bu Kalp Seni Unutur mu” gibi dönem dizilerinden sonra şu yaşananlara onay verilmezdi.

***

Netflix’te İkinci Dünya Savaşı’nı cephe cephe anlatan “renklendirilmiş” harika bir belgesel var: Zafere Yolculuk (Road to Victory).

İşte bu belgeselin 4’üncü bölümünde “Kursk Savaşı” anlatılırken yerimden doğruldum, yayını geriye sardım ve yukarıdaki metni birebir not aldım.

***

Türkiye’deki Erdoğan rejimi, Hitler Almanyasının çakmasıdır.

Erdoğan, o dönemi modellemiştir.

Bunu ağzından da kaçırmıştır: “Üniter sistemli başkanlık baktığımızda var. Hitler Almanya’sına baktığımızda da bunu görürsünüz. Başka ülkelerde de görürsünüz.” (31 Aralık 2015)

***

Tabi, yukarıdaki metinde:

-Halkı son bir kez ateşleme,

-Liderin çıldırması,

-Sorgulanmaya başlanması,

-Her konuda haklı olduğunu düşünmesi, gibi aşamalar var.

Bunlar, çöküşün alametleri.

***

Tabi Erdoğan bunları da modellemiş değil.

Yaptığı tercihin doğal sonuçları bunlar.

Prompter kullanmadan yaptığı her konuşma krize yol açmaya başladı.

“Türkiyenin Taliban’ın inancıyla alakalı ters bir yanı yok” lafı, böyle bir laftır.

“Edirne’deki en büyük hesabı İmralı’dakine verecek”, böyledir.

En son:

Sezen Aksu’yu hedef alarak “O dilleri yeri geldiğinde koparmak bizim görevimizdir” lafı da böyledir.

Propaganda ekibi “yayılmasın” diye medyayı talimatlamış, ertesi gün çıkacak gazeteleri sansürlemiştir.

Ancak…

Sosyal ağ çağında laf ağızdan çıkmıştır bir kere.

***

Yazı uzadı:

Bombaların yerle bir ettiği Berlin’de halk Hitler’in bir biçimde zaferi kazanacağına inanırken… O, yerin bilmem kaç kat altında şakağına sıkıyordu.

“Kulüp” dizisini seyredenler bunu biliyor.

Bilmeyene anlatamadık bir türlü.

Oraya gidiyoruz.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin