Paramiliter çete

Yorum | Can Yılmaz

Timothy Snyder’in “Tiranlıklar Üzerine, 20 Yüzyıldan 20 Ders” isimli kitabındaki altıncı ders “Paramiliterizme Karşı Uyanık / Dikkatli Ol” başlığını taşır.

Snyder şöyle der: “Her zaman sisteme karşı olduğunu söyleyen silahlı adamlar üniforma giyip, ellerinde meşale ve liderin resimleri ile yürüyüş yapmaya başladıklarında “son” yakındır. Lider taraftarı paramiliterler ile resmi polis ve asker birbirine karıştığında ise “son” gelmiştir… Demokrasi ve hukuk devletini yok etmek isteyen kişi ve partiler siyasete bulaşmış şiddet organizasyonları kurar ve finanse eder.” Snyder devamında tarihi örneklere bakıldığında bu tür paramiliter güçlerin bir siyasi partinin askeri kanadı ya da liderin koruma ve güvenlik birimi gibi farklı şekillerde örgütlendiklerini ekliyor.

Evet tarihe baktığımızda isimleri ve örgütlenmeleri farklı olsa da paramiliter gücü olmayan bir diktatör göremiyoruz. Mussolini’nin “Siyah Gömlekliler”i, Hitler’in “Kahverengi Gömlekliler”i (sonradan SS ve SA olarak kurumsallaştı) vardı, Lenin’in paramiliter gücü “Kızıl Muhafızlar”, Kızıl Ordu’nun çekirdeğini oluşturdu. Romanya’da “Çelik Muhafızlar”, Macaristan’da “Ok ve Haç”, rakiplerini şiddetle bastıran paramiliter güçlerdi. (İran’daki Devrim, Saddam’ın Irak’ın da “Cumhuriyet Muhafızları”)

Demokratik Cumhuriyet yok edip tek adam rejimini kurulan Türkiye’de, Erdoğan’ın cumhuriyet ordusu ve polisine güvenmesini kimse beklememeli. Erdoğan da her diktatör gibi kendi paramiliter gücünü kurmak zorunda. 15 Temmuz kumpası, OHAL rejimi ve 30 KHK ile Türkiye Cumhuriyeti’nin omurgasını günbegün yıkan Erdoğan bir yandan da kendi paramiliter ordu ve polisini örgütlüyor. İlk numunesi SADAT olan bu örgütlenmeye, “Halk Özel Harekât” gibi çetelerin eklendiğini görmüştük ki, 696 sayılı KHK ile bu örgütlenmenin ilk kanunsal zemini de ihdas edildi.

Geçen yazımda söylediğim gibi Perinçek grubu ve -belki- laik kesim ile hesaplaşmaya hazırlanan Erdoğan’ın, ne kadar kendine bağlı olursa olsun sadece yargı ve polis gibi sistem içi araçlara güvenmesi mümkün değil. Bu nedenle Erdoğan, bir yandan paramiliter örgütlerin kurulmasını teşvik ve belki de finanse ediyor, bir yandan da tüm seçmenini de kendi paramiliter gücü olarak devşirmeye çalışıyor.

696 sayılı KHK’nın 123. Maddesi; Erdoğan için ölmeyi, Erdoğan için öldürmeyi, Erdoğan için terörize etmeyi meşrulaştıran, ödüllendiren bir düzenleme.

17-25 Aralık ile Rubicon’u geçen Erdoğan’ın kendi rejimini kurmak ve bunun için de 1923’te kurulan cumhuriyeti yıkmaktan başka seçeneği yoktur. Bu yolda tüm seçmeni Erdoğan’ın askeridir, 696 sayılı KHK da onları askere alma düzenlemesidir.

Anladıklarında çok geç olmamasını dilerim.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin