O tehlike değil, siz asıl bu tehlikeye bakın

YORUM | M. AHMET KARABAY

Türkiye, deprem enkazının altında 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlere kilitlendi. Ülkenin nereye, hangi yönde gideceği konuşuluyor. Ülke, muhalefet liderlerinin kafasını keseceğini haykıran küfürbaz Hizbullahçının tanımladığı yönde mi, yoksa demokrat bir ülkeye dönmeyi hedefleyenlerin yolunda mı ilerleyecek?

Ülke olarak tam da böyle bir yol ayrımındayız. Halk, bu kadar keskin bir tercihle karşı karşıya. Batman’da yapılan sokak röportajında çember sakallı kişinin söylediklerini dün TR724 sayfalarında dehşetle izlemiş olmalısınız. 

 

Attığı tweetten dolayı “Sen burada şunu ima ettin” diye insanları hapse atan bu ülkenin savcıları, “muhalefet liderlerinin kafasını keseceğini” fütursuzca söyleyen bu şahsın tehditlerine Beştepe Sarayı’nın korkusuyla sessiz kaldı. 

Görev ana muhalefet partisi CHP’ye düştü. Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik, “Bu densiz hakkında derhal gereğini yapıyoruz” açıklaması yaptı. 

Günlük siyasi tartışmalara biraz üst perdeden baktığınızda tipik bir Orta Doğu ülkesi olduğumuzu açıkça görebilirsiniz. 

‘YAPAY ZEKA ÇALIŞMALARINA ARA VERİN’ ÇAĞRISI

Türkiye içine sürüklendiği noktadan çıkış ararken, dünya teknolojisine yön verenler, dünyayı bekleyen bir tehdide dikkat çektiler. Birazdan bu tehlikenin ne olduğunu aktarmaya çalışacağım. Özeti şu:

Bir grup yapay zeka uzmanı ve teknoloji sektörü yöneticisi, insanlığa olası riskler barındırdığı gerekçesiyle, Chat GPT’nin yeni sürümü GPT-4’ten daha güçlü yapay zeka sistemlerinin geliştirilmesine altı aylığına ara verilmesini istedi.

Bu alanda dünyanın en önde gelen isimleri, yapay zekada gelinen noktayı, artık insanoğlunun binlerce yıllık medeniyetini yok etme riski taşıdığından endişe ettiklerini duyurdu. 

Açık mektup olarak yapılan çağrının detaylarına girmeden önce bu çağrıyı kimlerin yaptığını paylaşmak istiyorum:

♦️ Elon Musk: SpaceX ve Tesla’nın kurucusu ve Twitter’ın CEO’su
♦️ Yuval Noah Harari: Homo Sapiens ve Yarının Kısa Tarihi kitabının yazarı İsrailli tarihçi
♦️ Steve Wozniak: Apple’ın kurucu ortağı Polonya asıllı girişimci
♦️ Jaan Tallinn: Skype’in kurucu ortağı
♦️ Mohammad Emad Mostaque: Bangladeş asıllı. Stability isimli yapay zeka firmasının kurucusu
♦️ Yoshua Bengio: Yapay zeka sinir ağları çalışmalarıyla bilinen Kanadalı bilgisayar bilimcisi
♦️ Stuart Russell: Yapay zeka üzerine çalışan İngiliz bilim insanı.

İmzacı isimler bunlardan ibaret değil. Çağrının orijinal metnine ve imza atan teknoloji öncülerinin isimlerinin tamamına futureoflife.org isimli internet sitesinden ulaşabilirsiniz.

BİLİMİN ÖNCÜLERİNİ KORKUTAN NE OLDU?

Bu çağrı birdenbire ortaya çıkmadı elbette. Yapay zekanın ne olduğuna, nelere yol açabileceğine ilişkin şimdiye kadar pek çok bilim kurgu roman yazıldı, onlarca film çekildi. Bilim insanları, artık öngörü olarak duyulan endişelerin eşiğinden içeri girilmekte olduğunu dile getiriyor.

Yapay zeka üreticisi, Amerikan yazılım devi Microsoft’un desteklediği OpenAI, “en iyi ürünümüz” diye sunduğu ChatGPT’nin daha gelişmiş versiyonu olan GPT’nin (generative pre-trained transformer-üretken ön işlemeli dönüştürücü) yeni sürümünü bu ay başında yayınladı. 

Program, sohbet etme, şarkı besteleme ve uzun belgeleri özetleme gibi geniş kapsamlı birçok alandaki uygulamalarıyla biliniyor. GPT-4’ün ne olduğuna ilişkin geçtiğimiz günlerde Emel Bilge Ayhan’ın yeterince öğretici bir yazısı vardı.

Bilişim platformlarında yer alan, “üç kuruşluk aklımız kalmıştı, onu da alacak” ifadesi GPT-4’ü tanımlayan en iddialı ifadelerdi sanıyorum.

Şimdi bu yazının yazıldığı saatlerde bin 400 dolayında bilim öncüsünün altına imza attığı metnin içeriğine bakalım.

🗣️ Yapay zekada mevcut yarış dinamiği çok tehlikeli bir hal almaya başladı.
🗣️ GPT-4’ten daha güçlü bir zeka modeli üzerinde çalışmayın. En azından 6 ay ara verin.
🗣️ Son aylarda yapay zeka laboratuvarlarında geliştiricilerin bile anlayamayacağı bir yarışa girildi.
🗣️ Çağdaş zeka sistemleri, artık genel görevlerde insanlarla rekabet edebilir hale geldi.

Bilişim teknolojisinin öncüleri bu tespitleri yaptıktan sonra artık bir yol ayrımına gelindiğini hatırlatarak cevaplanması gereken sorular olduğuna dikkat çekti.

🔺 Makinelerin bilgi kanallarımızı propaganda ve gerçek dışı şeylerle doldurmasına izin vermeli miyiz?
🔺 Tatmin edici olanlar da dahil olmak üzere tüm işleri otomatikleştirmeli miyiz?
🔺 Sayıca üstün olabilecek, zekice üstün gelebilecek, modası geçmiş ve bizim yerimizi alabilecek insan olmayan zihinler geliştirmeli miyiz?
🔺 Ve belki de en kilit soru: Medeniyetimizin kontrolünü kaybetme riskine girmeli miyiz?

OpenAI’ın son açıklaması, “Bir noktada, gelecekteki sistemleri eğitmeye başlamadan önce bağımsız inceleme almak önemli olabilir. En gelişmiş çabaları yeniden oluşturmak için kullanılan bilgi işlemin büyüme oranını sınırlamayı kabul etmek önemli olabilir” ifadelerine atıf yapıldı. 

Gelinen noktanın bu olduğu hatırlatılan açık mektupta, GPT-4’ten daha güçlü yapay zeka sistemlerine en az 6 ay ara verilmesi ve bu duraklamanın herkese açık ve doğrulanabilir, dahası tüm kilit aktörleri içine katması gerektiği belirtildi. 

Ancak bunlar yapılması halinde yapay zeka sistemlerinin ödüllerinin toplanabileceği ve bir baharın tadının ancak böyle çıkarılabileceği hatırlatılan açık mektupta, aksi takdirde hazırlıksız bir sonbahara doludizgin gidilebileceği uyarısı yapıldı. 

ÖBÜR DÜNYA GELİŞMELERE NASIL BAKIYOR?

VOA Türkçe’nin haberine göre OpenAI, geçen hafta, ChatGPT kullanıcılarının örneğin market alışverişi uygulaması Instacart üzerinden sipariş vermelerini ya da online seyahat firması Expedia’da uçak bileti satın almalarını sağlamak amacıyla çok sayıda firmayla ortaklık yaptı.

Bilişim teknolojisi dışında kalan dünya, yaşananları anlamaya çalışarak tepki verme arayışında. Avrupa Birliği Polis Teşkilatı Europol, hafta başında, ChatGPT gibi ileri yapay zeka uygulamalarının oltalama, dezenformasyon ve başka siber suçlar işlemek amacıyla kullanılabileceği uyarısında bulunmuştu. Europol, bu açıklamayı yaptığında daha GPT-4 yeni kullanıma girmişti. 

İngiltere hükümeti, yapay zeka için uyarlanabilir mevzuat oluşturmaya başladıklarını duyurdu. 

Ancak dünyadaki bütün bilişim uzmanları aynı endişeyi taşımıyor. İsveç’teki Umeå Üniversitesi’nden yapay zeka araştırmacısı Johanna Björklund, “Bu gibi açıklamalar heyecan yaratmayı amaçlıyor. İnsanları endişeye sürüklemek için yapılıyor. Frene basmamıza gerek olduğunu düşünmüyorum” görüşünde.

Dünya açık mektup imzacılarının dile getirdiği gibi bir tehlikenin mi eşiğinde yoksa, İsveçli bilim insanının mı dediği doğru bunu önümüzdeki yakın zaman dilimi gösterecek. İşin acı tarafı ise Türkiye’nin iki tartışmanın da dışında kalarak, “muhalefet liderlerinin kafasını keseceğini” ilan eden Hizbullahçının tehdidinin reel mi yoksa abartılmış mı olduğunu tartışıyor.

Vay benim memleketimin haline.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

2 YORUMLAR

  1. “Almanca öğrenme derdimiz” denilince aklımıza der, die, das ile başlayan sorunlar geliyor.
    Bu GPT-4 dediğiniz, bizim bu Almanca öğrenme derdimizi de çözecek mi?

    • Geçen chatgpt 4 e, C1 seviyende, evine takılan dolap kapağının gıcırdadığını şikayet eden bir müşterinin, firmaya yazdığı beschwerde mektubu yaz, maksimum 200 kelime olsun, içinde tane Konjuktive II, en az bir tane Nomen Verb ve nominalisierung olsun yaz dedim….. Şakır şakır mektup yazdı 30 saniye de. Sonra, bunu beğenmedim başka birşey yaz dedim, şakır şakır yazdı. Bunu daha basitleştirebilir misin dedim, bu sefer B2 seviyesinde yaz dedim şakır şakır yazdı.

      Almanca A2 kelimeleri kullanarak çok basit içinde mit infinitive zu kalıbı kullanılan 100 cümle yaz dedim, şakır şakır yazdı. Cümleleri biraz daha kompleks yaz dedim yazdı, bir verb verdim bununla ilgili 100 tane B1 seviyesinde cümle kur dedim şıkır şıkır yazdı.

      Bırakın 1000 yıl önceyi, 100 yıl önce bunu birisine göstersek, içine cin girmiş bunun derdi.

      Mucizeler peygamberlere atfedilir de, o bağlamı kenara koyarak, bir çeşit mucizeye şahit oluyoruz. Ama o kadar alıştık ki, gözümüzün önünde daha bebek olan , ama bebek haliyle bile muhteşem olan birşeye alıştık hemen.

      Bu arada, Almanca yahut dil öğrenmek, yakın gelecekte ortadan kalkacak şimdiden işaretleri ortaya çıktı. Kulakların içine yerleştirilen küçük iki cihaz ile karşılıklı iki kişi kendi dillerinde konuşurken anında spontane çevirisini kulağa fısıldayacak. Diğer kişi de yoksa en azından tek taraflı çevirisini yapapilecek.

      Ama bunlara yatırım yapmak dahi bir çeşit inovativ değil. Çünkü, insan beyin arayüzü ile birçeşit telepatik iletişim gibi, düşünceler karşıdakine iletilebilecek ama bu yakın geleceğin konusu değil tabi. Rüyalar dahi 3 boyutu olarak yeni yeni sinyallerden yola çıkarak oluşturulmaya başlandı.

      Bilim her 72 saatte bir katlanıyormuş şu an dünyada, akıl almaz bir gelişim var her tarafta.

      Lakin, bu bize vurmaz Ufuk bey, der die das öğrenmeye devam, daha biraz zamanı var.

      Biraz geç doğmuş olmak bu yönüyle iyi olurdu. Şimdi doğan çocuklar bu yönüyle çok şanslı.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin