Nerede kalmıştık?

HABER-YORUM | SEMİH ARDIÇ

23 Haziran 2019 Pazar günü, Türkiye’de siyasetin güzergâhını değiştiren kavşaklardan biri olarak tarihteki yerini şimdiden almıştır.

Değişim rüzgârı Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın 31 Mart’ta Mahalli İdareler Genel Seçimi’nde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na ait neticeleri tanımaması ve sandığa tekme atması ile inkıtaya uğratılmıştı.

Değişim rüzgârı 24 Haziran sabahından itibaren daha gür esecek.

85 gün tehirli de olsa 31 Mart’ta halkın mücessem hale getirdiği değişim dinamikleri daha bariz bir mahiyete bürünmüştür.

O gün 30 bin oy farkını kabullenemeyen Erdoğan’a halk 800 binlik farkı göstererek unutamayacağı bir ders verdi.

İmamoğlu sandıkta bir destan yazdı. Saray’a boyun eğen Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) 6 Mayıs’ta verdiği  iptal kararına rağmen ümit ve heyecanını hiç kaybetmedi, tuzağa düşmedi.

Halkın içinden biri olduğunu hissettirecek samimi bir kampanya ile vaatlerini sıraladı.

Hakaretlere, tahriklere kapılmadı, hizmet odaklı bir beyanname ile çıktı halkın huzuruna.

HALK MAZLUM İMAMOĞLU’NDAN YANA DURDU

İmamoğlu’nun candan ve mütevazı tavırları halk nezdinde makes buldu. Devleti aile şirketi gibi idare etmenin verdiği alışkanlıkla Erdoğan sandıkta kaybettiği seçimi masada kazanma teşebbüsünde bulundu.

23 HAZİRAN’DA İSTANBUL’UN RENGİ KIRMIZI: AKP 31 Mart’ta 24 ilçede 1’inciydi. İptal ettirdiği seçim 23 Haziran’da tekrar yapıldı. İmamoğlu 39 ilçenin 27’inde Binali Yıldırım’ı geride bıraktı.

Mamafih gayesinin aksi ile cezalandırıldı. Farkında olmadan halkın nazarında İmamoğlu’nu mağdur ve mazlum bir siyasetçi olarak telakki edilmesine sebep oldu.

Bir dönem şiir okuduğu için hapse atılan Erdoğan’ın seçimi bileğinin hakkı ile kazanmış bir isme reva gördüğü haksız muamele vicdanı körelmemiş Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) seçmeni de infiale sebep oldu.

İLÇELERİN VERDİĞİ MESAJ

İlçelerde AKP’den ve ortağı MHP’den son sürat kaçış var.

İmamoğlu yüzde 55’e yüzde 45 gibi bariz bir farkla kazandığı seçimde İstanbul’un 39 ilçesinin 27’inde 1’inci oldu.

Bahçelievler’de İmamoğlu’nun oyu yüzde 51,8, Yıldırım’ın oyu yüzde 47,2. Bayrampaşa’da İmamoğlu yüzde 2 önde. AKP’nin kalesi Beykoz’da başabaş bitti yarış.

Beyoğlu’nda İmamoğlu açık ara önde. 39 ilçenin sadece 11’inde AKP-MHP ittifakı yarışı önde tamamladı. 28 ilçede İmamoğlu rüzgârı esti. Tarihî bir seçim bu.

En manidar netice de Eyüp Sultan ve Üsküdar ilçelerinde. İmamoğlu, Erdoğan’ın oy deposu olan bu iki ilçede de büyük bir zafer kazandı. Fatih’te kıl payı da olsa yarışı önde bitirdi İmamoğlu.

24 HAZİRAN’DA KAZANDI, 24 HAZİRAN’DA KAYBETTİ


YSK aynı zarftaki 4 pusuladan sadece İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı pusulasını değil de hepsini iptal etseydi 23 Haziran, AKP lideri Erdoğan namına daha ağır bir hezimete dönüşebilirdi. Bir bildiği varmış Erdoğan’ın…

Sandıktan çıkan neticenin en manidar tarafı tarihinde mahfuz. 24 Haziran 2018’de tek adamlığın mührünü aldığını zanneden Erdoğan tam bir sene sonra aynı gün İstanbul’u ağır bir mağlubiyetle kaybetti.

Başkanlıkta 1’inci sene için en son arzu edilecek bir tablo!

Esasında baş kumandan için sonun başlangıcı 31 Mart Pazar günüydü.

Demokrasiyi bir sonraki istasyonda inilen tramvay olarak gören Erdoğan, rant ve rüşvet havuzunun menbaı olması hasebiyle İstanbul’u kaybetmeyi göze alamadı.

Büyük bir riski göze aldı ve devleti kendi ikbali uğruna kullanmaktan imtina etmedi. Hakeme çaldırdığı “uzatma dakikaları” düdüğü ile muharebeyi kazanacağını zannetti.

Evdeki hesabı çarşıya uymadı ve 31 Mart’a kıyasla 56 kat daha fazla gol yedi.

HALKIN FERYADI BİN KÜSUR ODALI SARAY’DA DUYULMUYOR TABİÎ

Erdoğan bin küsur odalı sarayında yeni fikirlerden beslenemediği gibi sokağın nabzını tutmaktan aciz hale geldi. Kibri mantığın ve basiretin önünde. Arka sokaklarda olup bitenlerin farkında olmadığı için böyle bir riski göze almıştı.

Paranoyalara, komplolara teslim olmuş, Hazine’yi soyup soğana çevirmiş ve devlette liyakati ortadan kaldırmış bir siyasi kadronun memleketi içinde bulunduğu krizden kurtaramayacağını halihazırda dağdaki çoban biliyor.

17 SENENİN EN AĞIR HEZİMETİ

23 Haziran’da sandıktan çıkan netice AKP’nin 17 senelik devr-i iktidarında en ağır hezimettir. Bu defa adalet hissi baskın geldi.

Propaganda ve algı oyunlarına rağmen tencere ihtilali tahakkuk etti. Türkiye siyasetinde artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Her şey zamanla güzel olacak…

Her şeyin ne kadar güzel olacağı 31 Mart ve 23 Haziran’da vekâlet verilen isimlerin icra makamında gösterecekleri performans bağlıdır.

Krizden çıkış reçetesini hazırlayabilecek alternatif kadrolara gelince… Onlar da eskimiş, köhne ve halkta karşılığı giderek azalan bir iktidara karşı tarihi bir fırsat yakalamıştır.

24 HAZİRAN SABAHI…

Türkiye siyasetinde 24 Haziran sabahı bütün hesaplar sil baştan yapılmaya başlayacak.

Piyasa 23 Haziran’da çıkan neticeyi memnuniyetle karşılayacak. İlk hafta “Hoşgeldin başkan” selamı verebilir Borsa İstanbul!

Mamafih kriz ile İmamoğlu’nun belediye başkanlığı arasında doğrudan bir irtibat yok.

Sadece 85 gündür patlak lastik üzerinde jant üzerinde giden arabanın lastiği tamir edildi. S-400 riski, bütçe açığı, yüksek enflasyon, işsizlik dalgası ve her an patlamaya hazır kredi balonu İmamoğlu’nun zaferine rağmen yanı başımızda duruyor.

Erdoğan, Doğu Perinçek ve tayfası ile Moskova yolunda ilerlemekte ısrar ederse kriz şartları ağırlaşacak. Amerika’nın şakası yok. Dolayısıyla riskler devam ediyor.

KİBİRLİ SİYASETÇİLERE KIRMIZI KART

Her ne olursa olsun halk adaletsizliğe, talana ve kibirli siyasete “dur” demiştir.

“Bu iradenin tecelli etmesi için soğan-patates 10 lira mı olmalıydı?” diyenlere Süleyman Demirel’e ait, “Tencerenin deviremeyeceği iktidar yoktur.” sözünü tekrar hatırlatıyorum.

“Yoksulluk, yolsuzluk ve yasaklar” ile mücadele (3Y) vaadi ile 3 Kasım 2002’de iktidara gelen Erdoğan’ın 3Y’nin hamisi ve banisi olduğunu esefle müşahede eden milyonlar, sokak mülakatında yaşlı bir teyzenin, “Emine Hanım’ın mutfağında kriz yok tabii.” feryadının etrafında kenetlendi.

YOUTUBE GAZETECİLERİNİN ZAFERİ

Yeri gelmişken YouTube üzerinden yayın yapan Halk Ekranı, İlave TV ve İstanbul TV gibi YouTube kanallarına ve bu kanalların emektar muhabirlerine teşekkür borçluyuz.

Her biri Ana akım medyaya karşı tarihi bir zafere imza attı.

AKP’nin kurduğu tek sesli Saray medyasını YouTube kanalları darmadağın etti. Halk memleketin perişan ahvalinden bahsettiğim YouTube kanalları ile sürgündeki gazetecilerin kurduğu internet siteleri sayesinde haberdar olabildi.

Değişim başlamaya görsün… Nerede kalmıştık?

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin